Eski Türklerde Askerler savaşırken arkadan gelecek herhangi bir saldırıyı kontrol edebilmek için sırtlarını bir ağaca, kaya veya taşa vererek ok atarlarmış. Atalarımız genelde bozkır hayatı yaşadıkları için bu sırt dayanan nesne genelde bir taş veya kaya olurmuş. Yıllar sonra sırt dayanan taşın ismi ARKA-TAŞ dan ARKADAŞ şeklinde dilimize yerleşmiş ve bugün bile güvenebileceğimiz, bizi arkadan vurmayacak olan, samimiyetine güvendiğimiz kişilere verdiğimiz isimdir. Aşk ve arkadaşlık bir gün yolda karşılaşırlar. Aşk, kendinden emin bir şekilde sorar; -Ben senden daha samimi ve daha cana yakınım sen niye varsın ki bu dünyada? Arkadaşlık cevap verir: - Sen gittikten sonra bıraktığın gözyaşlarını silmek için...
Eski Türklerde
Askerler savaşırken arkadan gelecek herhangi bir saldırıyı
kontrol edebilmek için sırtlarını bir ağaca, kaya veya taşa
vererek ok atarlarmış. Atalarımız genelde bozkır hayatı
yaşadıkları için bu sırt dayanan nesne genelde bir taş veya kaya
olurmuş. Yıllar sonra sırt dayanan taşın ismi ARKA-TAŞ dan
ARKADAŞ şeklinde dilimize yerleşmiş ve bugün bile
güvenebileceğimiz, bizi arkadan vurmayacak olan, samimiyetine
güvendiğimiz kişilere verdiğimiz isimdir. Aşk ve arkadaşlık bir
gün yolda karşılaşırlar. Aşk, kendinden emin bir şekilde sorar;
-Ben senden daha samimi ve daha cana yakınım sen niye varsın ki bu
dünyada? Arkadaşlık cevap verir: - Sen gittikten sonra bıraktığın
gözyaşlarını silmek için...