Turşunun sırrı karanlık, ışık almayan bir yerde bekletilmesiymiş.. Siyah renginin güneşi emdiği hepimize mâlum.. Şimdi soru şu; siyah bir poşete sarılmış turşu bidonu karanlık ile aynı işlevi görür mü? El-cevâp; görür..
'âsûde' Farsçada 'dinlenmiş, rahat' anlamlarına gelir. 'âsuden, âsây' olarakta kullanılır. Dinlenme, rahatlık anlamlarına gelen 'âsâyiş' kelimeside aynı kökten..
'nena ovalu' lazca 'küfür'ün tam karşılığı değil. Lazca sözlüklerden bakmakla öğrenilmez. Pratiğe ihiyaç vardır. Lazcada küfür kelimesinin tam karşılığı 'ogoru' dur. Hemen örnek verelim,
Zevâhir 'zahir' kelimesinin çoğulu.. Görünen taraflar, dışyüz anlamında.. Zevâhiri kurtarmak ise dışyüzü yani karizmayı kurtarmak anlamına geliyor.. deyim olarak kullanılışı ise az bildiği bir konuda ya da işte karizmasını çızdırmadan o işten sıyrılmak anlamlarına gelir.. bknz. parçası arttığı halde elektrikli süpürgeyi çalışır hâle getiren adam.
*not: parça çaktırmadan yok edilir, artan parça görülmüş ise mümkünâtı yok zevâhir kurtarılamamış, karizma çızılmıştır..
Bir türküdür; masaldır..Masalsı bir türküdür.. Yaşanmamış hayat hikayelerinin anlatıldığı bir ıslıktır hatta.. Pratiği sıfırdır. Boştur; koftur..
Kapı çarptıdır.
Ya da
Kapıya çarptımdır.
Turşunun sırrı karanlık, ışık almayan bir yerde bekletilmesiymiş..
Siyah renginin güneşi emdiği hepimize mâlum..
Şimdi soru şu; siyah bir poşete sarılmış turşu bidonu karanlık ile aynı işlevi görür mü?
El-cevâp; görür..
*Yarın 'Yoğurt nasıl mayalanır..'
'âsûde' Farsçada 'dinlenmiş, rahat' anlamlarına gelir.
'âsuden, âsây' olarakta kullanılır. Dinlenme, rahatlık anlamlarına gelen 'âsâyiş' kelimeside aynı kökten..
'nena ovalu'
lazca 'küfür'ün tam karşılığı değil. Lazca sözlüklerden bakmakla öğrenilmez. Pratiğe ihiyaç vardır. Lazcada küfür kelimesinin tam karşılığı 'ogoru' dur. Hemen örnek verelim,
-Nanaskani muççoon?
-Rosi on. Moy iççitham?
-Muti var..zade viçithi.. peçi nanaskani skva oni?
-Piya migoramsi si?
-Piya hoyi?
diyaloğunda olduğu gibi..
bknz.
migoramsi (küfür mü ediyorsun?)
Tornaya..
Küfürsüz dil horozsuz tabancaya benzer.
:P
Şehir karıştıran..
Divan edebiyatında bir şehirle ilgili bilgiler veren eserler..
Tartışmasız, mutlak doğru.
Zevâhir 'zahir' kelimesinin çoğulu..
Görünen taraflar, dışyüz anlamında..
Zevâhiri kurtarmak ise dışyüzü yani karizmayı kurtarmak anlamına geliyor..
deyim olarak kullanılışı ise az bildiği bir konuda ya da işte karizmasını çızdırmadan o işten sıyrılmak anlamlarına gelir..
bknz.
parçası arttığı halde elektrikli süpürgeyi çalışır hâle getiren adam.
*not: parça çaktırmadan yok edilir, artan parça görülmüş ise mümkünâtı yok zevâhir kurtarılamamış, karizma çızılmıştır..