'RAHMAN'IN ZİKRİNDEN YÜZ ÇEVİRENE ŞEYTAN MUSALLAT OLUR VE ARKADAŞI OLUR. SONRA GERÇEKLERİ SAPTIRIR VE ONU HİDAYETTEN UZAKLAŞTIRIR. ONLARSA BU DURUMDA HÂLÂ HİDAYETTE OLDUKLARINI SANIRLAR.' (43-36/37)
'ŞEYTAN ONLARI İDARESİNE ALMIŞ, ALLAH'I ZİKRETMEYİ UNUTTURMUŞTUR. ONLAR ŞEYTANIN GRUBUDUR. ŞEYTANA TABİ OLANLAR HÜSRANA UĞRAYACAKLARDIR.' (58-19)
'ALLAH'I ÇOK ÇOK ZİKREDİN' (33-41)
'HER KİM, BENİM ZİKRİMDEN YÜZ ÇEVİRİRSE ONA DAR BİR GEÇİM VARDIR VE ONU A'MA OLARAK HAŞREDERİZ' (20-124)
Sen sandigin kisi degilsin! Bizim halimiz rüya görenin hali gibidir. Rüyamizda algiladiklarimizi gercek zannettigimiz gibi kendimizide algilagimiz kisi olarak tasavvur ederiz. Ta ki uyanasaya kadar bu böyle devam eder.
Hatirlayalim Resullullah in uyarisini:
Dünya uyuyanin rüyasi gibidir! insanlar uykudadir ölünce uyanirlar, ölmeden evvel ölünüz!
“İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttılar! ” (Hz.Ali)
Söz konusu cümleyi anlamakta zorlanan bazı sahabiler, nokta’nın ne anlama geldiğini Hz Ali’ye sormuş, şu yanıtı almışlardır:
“Kainatın tüm sırları kutsal kitaplardadır, kutsal kitapların sırrı Kuran’dadır, Kuran’ın sırrı Fatiha suresindedir, Fatiha’nın sırrı Bismillah’tadır, Bismillah’ın sırrı başındaki B harfindedir, B harfinin sırrı ise altındaki noktadadır, işte o nokta benim! ”
O yadsinamaz, inkar edilemez cünkü apacik ortada olandir. Biz uyku denilen bilecek bir vaziyette oldugumuzdan yada körlügümüzden apacik ortada olan bu hakikati farkedip yasayamiyoruz.
'Dünyada kör olan ahirettede kördür, üstelik iyice yolunu sasirmistir.' (isra 72)
'O, ilk ve sondur; görünen ve görünmeyendir. Hem O her seyi bilendir! ' (Hadid 3
Hazreti Muhammed bunu 'Eshedu' ile anlatmak istemis. Eshedu'nun manasi GÖREREK sehadet ederim demektir. Öyleyse 'Eshedu'yu sadece sözle söylememeli, fiilini de tamamlamali.
Imanin bu sartina 'Kelime-i Sehadet' getirmek diyorlar. Sahadetin sadece kelimesinde yani sözünde kalmamali, bizzat sehadet etmeli, yani Allah'i görmeli.
Bu görme fiili tabiki bas gözüyle degil bilic gözüyle, basiret ile olur. Yoksa O´nu algilamak muhaldir, algilanmaz! Su basit sebeble ki, kendisi bi ZATi algilayandir.
Oysa göklerde ve yerde kim varsa ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah'a secde ederler. (Rad 15)
Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar, Allah'ı tesbih ederler. O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık yoktur. Fakat siz, onların tesbihlerini anlamazsınız. (isra 44)
“Rasulullah Salla’llahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
Allah’ın yüzden bir eksik, 99 ismi vardır.Her kim bunları ihsa ederse Cennet’e girer...
1.Hu vallahulleziy lâ ilâhe illâ Hu 2. Rahman 3.Rahîym 4.Melik 5.Kuddûs 6.Selâm 7.Mü’min 8.Müheymin 9. Aziz 10.Cebbâr 11.Mütekebbir 12.Hâlik 13.Bâri 14.Musavvir 15.Ğaffar 16.Kahhar 17.Vahhab 18.Rezzâk 19.Fettah 20.Alim 21.Kaabız 22.Bâsıt 23.Hafıd 24.Râfi 25.Muizz 26.Muzill 27.Semi 28.Basir 29.Hakem 30.Adl 31.Lâtif 32.Habir 33.Halim 34.Azim 35.Gafûr 36.Şekûr 37.Âliyy 38.Kebir 39.Hafîz 40.Mukit 41.Hasib 42.Celîl 43.Kerîm 44.Rakîb 45.Mucîb 46.Vasî 47.Hakim 48.Vedûd 49.Macid 50.Bâis 51.Şehîd 52.Hakk 53.Vekîl 54.Kaviyy 55.Metin 56.Veliy 57.Hamid 58.Muhsî 59.Mubdî 60.Muîd 61.Muhyî 62.Mumît 63.Hayy 64.Kayyum 65.Vâcid 66.Macîd 67.Vâhidül Ahad 68.Sâmed 69.Kaadir 70.Muktedir 71.Mukaddim 72.Muahhir 73.Evvel 74.Âhir 75.Zâhir 76.Bâtın 77.Vâli 78.Müteâli 79.Berr 80.Tevvab 81.Muntakim 82.Afuvv 83.Raûf 84.Mâlik-el mülk 85.Zül Celâl-i vel ikrâm 86.Muksıt 87.Câmi 88.Ğani 89.Muğnî 90.Mâni 91.Dârr 92.Nâfi 93.Nûr 94.Hâdi 95.Bedî 96.Bâki 97.Vâris 98.Reşîd 99Sabûr (celle celâluhü)
'RAHMAN'IN ZİKRİNDEN YÜZ ÇEVİRENE ŞEYTAN MUSALLAT OLUR VE ARKADAŞI OLUR. SONRA GERÇEKLERİ SAPTIRIR VE ONU HİDAYETTEN UZAKLAŞTIRIR. ONLARSA BU DURUMDA HÂLÂ HİDAYETTE OLDUKLARINI SANIRLAR.' (43-36/37)
'ŞEYTAN ONLARI İDARESİNE ALMIŞ, ALLAH'I ZİKRETMEYİ UNUTTURMUŞTUR. ONLAR ŞEYTANIN GRUBUDUR. ŞEYTANA TABİ OLANLAR HÜSRANA UĞRAYACAKLARDIR.' (58-19)
'ALLAH'I ÇOK ÇOK ZİKREDİN' (33-41)
'HER KİM, BENİM ZİKRİMDEN YÜZ ÇEVİRİRSE ONA DAR BİR GEÇİM VARDIR VE ONU A'MA OLARAK HAŞREDERİZ' (20-124)
'BENİ ZİKRETTİĞİNİZDE SİZİ ZİKRETMEKTEYİM' (2-152)
'EĞER KULLARIM SANA BENİ SORARLARSA, BEN YAKINIM. BANA DUA EDENİN DUASINA İCABET EDERİM' (2-186)
Sen sandigin kisi degilsin! Bizim halimiz rüya görenin hali gibidir.
Rüyamizda algiladiklarimizi gercek zannettigimiz gibi kendimizide algilagimiz kisi olarak tasavvur ederiz. Ta ki uyanasaya kadar bu böyle devam eder.
Hatirlayalim Resullullah in uyarisini:
Dünya uyuyanin rüyasi gibidir!
insanlar uykudadir ölünce uyanirlar, ölmeden evvel ölünüz!
“İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttılar! ” (Hz.Ali)
Söz konusu cümleyi anlamakta zorlanan bazı sahabiler, nokta’nın ne anlama geldiğini Hz Ali’ye sormuş, şu yanıtı almışlardır:
“Kainatın tüm sırları kutsal kitaplardadır, kutsal kitapların sırrı Kuran’dadır, Kuran’ın sırrı Fatiha suresindedir, Fatiha’nın sırrı Bismillah’tadır, Bismillah’ın sırrı başındaki B harfindedir, B harfinin sırrı ise altındaki noktadadır, işte o nokta benim! ”
O yadsinamaz, inkar edilemez cünkü apacik ortada olandir. Biz uyku denilen bilecek bir vaziyette oldugumuzdan yada körlügümüzden apacik ortada olan bu hakikati farkedip yasayamiyoruz.
'Dünyada kör olan ahirettede kördür, üstelik iyice yolunu sasirmistir.' (isra 72)
'O, ilk ve sondur; görünen ve görünmeyendir. Hem O her seyi bilendir! ' (Hadid 3
Hazreti Muhammed bunu 'Eshedu' ile anlatmak istemis. Eshedu'nun manasi GÖREREK sehadet ederim demektir.
Öyleyse 'Eshedu'yu sadece sözle söylememeli, fiilini de tamamlamali.
Imanin bu sartina 'Kelime-i Sehadet' getirmek diyorlar. Sahadetin sadece kelimesinde yani sözünde kalmamali, bizzat sehadet etmeli, yani Allah'i görmeli.
Bu görme fiili tabiki bas gözüyle degil bilic gözüyle, basiret ile olur. Yoksa O´nu algilamak muhaldir, algilanmaz! Su basit sebeble ki, kendisi bi ZATi algilayandir.
Tarikat arapcada yol demektir, insan bu yolda ulasacağına kendisi ulasmalıdır.
Hakikat ehli veya evliya dedigimiz ÖZe ermisler ancak ve ancak yol gösterirler.
Hic kimse insana hakikati yasatamaz, su basit sebeble ki, hakikat insanin BEN dedigi varligin kendisidir.
Bos beklentiler ile baskalarindan medet ummak vakit kaybindan baska bir sey degildir!
Eger baskasi insana hakikatini yasatabilseydi, bunu en basta Hz. Muhammed salla'llahu aleyhi ve sellem efendimiz yapardi.
'Ey Muhammed! Sen sevdiklerine hidayet veremezsin. Fakat Allah kime dilerse, ona hidayet verir' (Kasas 56)
Tarikat Allah´a giden yoldur, yolu bilmek mühimdir ancak yolda yürüyecek ve hakikati yasayacak olan yalniz SENsin!
En yakin yol, kendinden kendine olan yoldur!
Fütuhatı Mekkiye’nin başında Muhyiddin A’rabî’nin şöyle bir şiiri vardır;
“Rab Hak”tır, “kul Hak”tır;
Ah bileydim, kimdir mükellef?
“Kul”dur dersem, o ölüdür! ..
“Rab”dır dersem; o halde,
“Rab” nasıl olur mükellef?
O, göklerin ve yerin yoktan var edicisidir ve O, bir işin olmasını murad edince, ona yalnızca 'ol! ' der, o da hemen oluverir. (Bakara 117)
Gökleri ve yeri yoktan var eden O'dur. (Enam 101)
Algiladiklarimiz her an yoktan var olur. Bize somut, sabit seylermis gibi gelsede mevcudatin asli yokluktur.
Arz’da kim varsa hepsi fanidir (Rahman 26)
ZülCelal-i vel’İkram olan Rabbinin vechi Baki (Rahman 27)
Yukaridaki ayetlerde bu hakikati apacik belirtilmistir.
Bu alemin mayasi yokluktur, hamuruda hayal.
Size Allah'tan baska ne bir dost var, ne de bir yardimci! (Ankubat 22) (Peki esim, dostum, anam, babam ne olaki?)
Allah dilemedikçe, hiçbirsey dileyemezsiniz! (insan 30) (Hani nerde
bahsettigin cüzzi iraden?)
Allah bir adamin içinde iki kalp yapmamistir. (Ahzab 4) (Sen birde O var öylemi?)
Halbuki sizi ve yaptiklarinizi Allah yaratti. (Saffat 96) (Sen hala ben yapiyorum de bakalim)
Her nerede olsaniz sizinle beraberdir. (Hadid 4) (Gökte ötende degil)
Kendinizdenizde mevcut olan, hâlâ görmüyor musunuz? .(Zariyat 21) (Nasil görsün dag gibi benligi varken)
Her ne yana dönerseniz Allah`in yüzünü görürsünüz. (Bakara 115) (Ahmet, Mehmet, Süreyya)
Biz insana sah damarindan daha yakiniz. (Kaf Suresi, 16) (Bu yakinlik nasil bir yakinliktir?)
Gerçek hayat sahibi ancak O'dur! (Mümin 65) (Hani sen vardin?)
Gerçek su ki, O'dur isiten gören! (isra 1) (Hani sen algiliyordun?)
'Allah vardi, O’nunla beraber hiçbir sey yoktu. Su an, o an dir' (Hadis) (Hoppala peki bu algiladiklarimiz?)
“Insanlar uykudadir ölünce uyanirlar, ölmeden önce ölünüz” (Hadis) (Uyaniklik nasildir acaba?)
'Dünya uyuyanin rüyasisi gibidir' (Hadis) (Ama ben gercek zannediyordum)
'Kendini bilen Rabbini bilir.' (Hadis) (?)
'Beni gören Hakk’i görmüstür.' (Hadis) (Sübhesiz)
'Allah’in ahlaki ile ahlaklanin' (Hadis) (Kisilik her yanimizi sarmisken nasil?)
Düsünmek için kolaylastirdik! Var mi düsünen? (Kamer 32)
Oysa göklerde ve yerde kim varsa ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah'a secde ederler. (Rad 15)
Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar, Allah'ı tesbih ederler. O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık yoktur. Fakat siz, onların tesbihlerini anlamazsınız. (isra 44)
An la maz sı nız.
Kulağını ver dinle bak,a ses başı ne diyor.
Bu mahallede bizden bir gönül eri kayboldu diyor.
Derken ansızın biri yolda izini buldu diyor
Belirtileri görün işte diyor.
İşte al kanlar içinde bir elbise diyor,
Ne zamandır O’nu aradık,yandık yakıldık,
Ne zamandır O’nu arayanlar her yönde dövündüler,
Ne üst kodular, ne baş.
Aşıkları kanı hiç eskimiyor, unutulmuyor.
Aşıkların kanı nasılsa hep öyle kalıyor,
Hep öyle taze sıcak.
Bu eski bir kan davasıdır deme sakın
Atma kulağının arkasına şu lafı
Kan bir kere eskidimi kararır kurur ama
Aşıkların kanı durmayacak,gönüllerden biteviye akacak,
Bu buzağa sığınan senin kanlı bakışındır
O büyük sağarı sunan senin nergis gözlerin.
Sarhoşça gelen de onlar, gönüller çalan da onlar
Adamı can evinden vuran da onlar
Ya o yok olunca sen çık ortaya
Ya da o kaybolan gönlü geri ver.
Ey gönül, o şeker gibi gönülden bir parçacık yüz bulursan,şükret haline.
Bütün alem denizin bir damlasında erimiş gitmiş ama
Bir sinek o şekerden sanki ne kadar yer
Bir gün sende böyle öldürülürsen
Sonsuzluğa erecek, hep diri kalacaksın, diri
Öyle bir şehidin canından selam Tebriz’e...
Mevlana