Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • duanın gücü14.07.2007 - 10:33

    Dua edenin, 'Rabbim' demesi,
    Allah‘ın 'efendim' demesinin ta kendisidir...

    Birisi her gece kalkıp Allah‘ı anıyor, O'na dua
    ediyordu..
    Şeytan ona dedi:
    Ey Allah‘ı çok anan kişi!
    Bütün gece Allah deyip çağırmana karşılık seni buyur eden var mı?
    Sana bir tek cevap bile gelmiyor, daha ne zamana kadar dua edeceksin?

    Adamın gönlü kırıldı, başını yere koydu ve uyudu.
    Rüyasında ona şöyle dendi:
    Kendine gel uyan!
    Niye duayı, zikri bıraktın? Neden usandın?
    Adam: Buyur diye bir cevap gelmiyor ki, kapıdan
    kovulmaktan korkuyorum dedi.

    Bunun üzerine dendi ki ona:
    Senin Allah demen, O'nun buyur demesi sayesindedir...
    Senin yalvarışın, Allah‘ın senin ruhuna haber
    uçurmasındandır...

    Senin çabaların, çareler araman, Allah‘ın seni kendine
    yaklaştırması, ayaklarındaki bağları çözmesindendir...
    Senin korkun, sevgin, ümidin Allah‘ın lütfunun
    kemendidir...
    Senin her Yarabbî demenin altında, Allah‘ın buyur
    demesi vardır...
    Gafilin, cahilin canı, bu duadan uzaktır...

    Çünkü Yarabbî demeye izin yok ona...
    Ağzında da kilit var, dilinde de...
    Zarara uğradığı zaman, ağlayıp, sızlamasın diye Allah ona dert, ağrı, sızı, gam, keder vermedi...
    Bununla anla ki, Allah'a dua etmeni, O'nu çağırmanı sağlayan dert,
    Dünya saltanatından daha iyidir...

    Dertsiz dua soğuktur.
    Dertliyken yapılan dua gönülden kopar...

  • nedir bölümü 14.07.2007 - 10:32

    yazan yok galiba kitap falan hediye edilmeye baslamis :)))

  • koklamak11.07.2007 - 20:40

    Sevenin gönlü dumandır.
    Hem karanlık hem sıcaktır.
    Böyle sevda akla ziyandır.
    İçine çekmeyecektin
    Sadece koklayacaktın.

  • susmak11.07.2007 - 20:38

    İz karası gibiyim o temiz ellerinde
    Dil yarası gibiyim o masum sözlerinde
    Kal deme hiç bunu benden isteme
    Sus bu gece bana aşktan sakın hiç bahsetme
    Dur bu gece bana dokunma beni delirtme
    Sana boşuna ümit vermek istemem
    Çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerdern
    Bana ait birşeyler var o sert gülüşlerde
    Sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme

    Giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
    Sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
    Bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
    Mum gibiyim senin ışılş ışıl gözlerinde
    Kum gibiyim uçsuz bucaksız çöllerinde
    Kış gibiyim yakan yaz güneşinde
    Hırsız gibiyim kadehteki o ruj izlerinde
    Dil gibiyim yanağındaki o beninde
    Kal deme hiç bunu benden isteme..

  • bırakmak11.07.2007 - 19:55

    Bırak onları

    Gitsinler

    Var oluşlarının ağırlığını taşımaktan bihaber

    Ucuz, zavallı ve acizler..

    Bırak onları

    Gitsinler

    Yankılanan çığlıklarının izlerini

    Duvarlardan silemezler..

    Bırak onları

    Gitsinler

    Onlar ve onlar gibiler

    Gözbebeklerinin ardına binlerce yalan gizlerler..

    Bırak onları

    Gitsinler

    Ucundan kıyısından hayatının dokunup

    Başlamadan bitsinler!

  • Kahkaha11.07.2007 - 19:52

    Tanrı'nın dualarıma sağır olmadığını bildiğim için sabrediyorum. Her gün ezberlediğim bu dört duvarla bakışıyor olmak boktan elbette. Yine de biraz umut kalmış olmalı kirpiklerimin arasında,sana bakan bir yerlerde. Şimdi bitme değil, gitme vakti oysa. Valize ihtiyaç duyulmayan seyahatleri tercih ediyorum genelde. Bugün buradayım, yarın kimbilir nerede...


    Bir defasında kışı yaz sanmıştım. Bir gece güneşi görmüştüm bulutların arasında. Bir adamı ADAM sanmıştım bir rüyamda. O denli kördüm işte, gözlerim o denli yorulmuştu ağlamaktan. Yine de 'Gel.' dediğinde karşımda bir çıkmaz sokak olduğunu bilecek kadar akıl saklıymış demek ki bir yerlerde. Bu defa bile bile uçurumdan atlamayacak kadar kendimi seviyormuşum meğer içten içe..


    Ukâla maskelerin ardına gizlenmiş çaresiz adamlar tanıyorum oysa. Kendini kahraman sanan, ama pelerininin altında bir kurtarıcı bekleyen yüzlercesini öptüm alınlarından, kimse bilmez. Yine de akmadıysa siyahım, kazıyamadıysam derime yapışan maskeyi,vurun vurabildiğiniz kadar kırbacı sırtıma. Mazoşist yanımı kiraya verdim, ağlayacağım bu defa doya doya.

    Şimdilerde martılar benim için uçuyor. Şimdilerde okyanus, benim gibi kokuyor. Yine de boşvermek gerek bazen. Alın yazın senden başka kimsenin bilmediği bir dille yazılmış. Ne denli ağlarsan ağla, senden başka kimse okuyamıyor kanlı harflerle kazınan yanını kaderinin alnına. O sebeple, şimdi gitmeliyim, izin verin bana. Dönene kadar unutma, bir kahkaha borcum var sana dünya.!

  • seni sevmek11.07.2007 - 19:03

    Saat o kadar qeç ki

    Artık düşme satırlarıma...

    Ki sen satırlarıma düştükce

    Ben acılara düşüyorum.

    Ki sen yazılınca..

    ..ben siliniyorum

  • dua10.07.2007 - 18:28

    Kalb katılığından, gafletten, başkalarına bâr olmaktan, aşağılıktan, aşağılanmaktan, miskinlikten; cehaletten ve faydasız bilgiden; ürpermeyen gönülden, doyma bilmeyen nefisten, kabul edilmeyen duadan; nimetlerinin zeval bulmasından, lütuflarının değişip başkalaşmasından; ansızın bastıran azabından, gelip çatan gazabından Sana sığınıyoruz. Senden her zaman, yalvaran diller, haşyetle ürperen gönüller istiyoruz. Tevbelerimizi kabul buyur, bizi günahlardan arındır, dua ve isteklerimize cevaplar lütfeyle! Delil ve bürhanlarımızı hedefine yönlendir, kalblerimizin ufkunu aç, dilimizi doğruluğa bağla ve gönül kirlerimizi temizle!

    Allahım, Senden her işimizde sebat, Kur’ân yolunda kararlılık ve nimetlerine karşı da duyarlılık hissi bekliyoruz. Kapına yönelenleri boş çevirme, itaatte bulunanlara bol bol karşılık ver, Sana baş kaldıranlara da doğru yolu göster.. muzdariplerin dualarını icabetle taçlandır, sıkıntıda bulunanları lütfunla şâd eyle, hasta ruhlara hususi muamelede bulun, küfür ve ilhad içinde bocalayanlara da nurunu göster; göster de kalmasın hiçbir yanda muzlim bir nokta. Ayakkabı bağını dahi senden dileyip her an seni anıp seni hayatımızdan çıkarmamamız gerekirken gene senin kapına gelip utanmadan tekrar senden isteyeceğiz, zira Sen istemeseydin bize istemeyi düşündürtmezdin. Amin

  • kadın06.07.2007 - 21:39

    Şöyle savurdu mu eteğini, ruhun rüzgarına kayacak. Bacakların, ayakların, bilekten bağlı ayakkabıya tutunan parmakların, seyrine doyamayacaksın. Bakımlı olacak kadın dediğin. Saçları ipek, topukları pembe, boynu ince, salındı mı kuğu gibi zarif olacak ve zarifliğinin ortasında bir hanımefendi barındıracak. Güzel olacak ama kaşı, gözü, bacağı, iki meme ucundan önce, sözü doğru, ruhu aydınlık olacak, güzelliği komple olacak. Korkmayacaksın gecenin bir vakti sol cenapta yüzünü gördüğünde. Yeni bir kabus gibi yaşamayacaksın gerçeği de. Güzel olacak ama, aklını evde tutacak kadar da akıllı.... Seni elinin tersiyle değil, avucunun içiyle kavrayacak... Bileceksin ki emin ellerdeyim, başkası tutamaz beni böyle. Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek küçük kurtçuklarla. Sıradan ve kabullenir yaşamanın ne demek olduğunu sindirmiş olacak içine. Asla şatafat düşkünü olmayacak. Doğum günlerinde bir sıcacık öpücüğün yerini, tek taş bir De Beears'ın alamayacağını algılayacak kadar doygun olacak. Hatırlaman yetecek özel günleri, pahalı bir hediyeyle savuşturmadan.Sadeliğin içinde fark edilir olabilmeyi, gösterişli kıyafetle bir tutmayacak. Duruşu, oturuşu, yürüyüşü abartılı değil, basit hiç değil, sadelikten oluşacak. Kendini süs bebeği gibi ortaya atıp, fingir deşmeyecek başkalarıyla Ekonomiden, politikadan, milli maçlardan ve kültürel olaylardan haberi olacak. Bizi kim yönetir, nasıl yönetir, demokrasi, monarşi, oligarşi nedir bilecek, saf hatun numarasıyla cahilliğini güzelliğiyle örtmeye yeltenmeyecek. Gezip, eğlenmesini bildiği kadar, pazar parasını kozmetiğe yatırmaması gerektiğini, domatesin, ekmeğin, soğanın, kıymanın kaç para olduğunu bilecek. Cak cak telefonda konuşup, niye böyle fatura geldi hayret tribine girmeyecek. Eşini dostunu kollayacak ama içi vıcık vıcık dedikodu yumağının içinde kaybolmayacak. Marka düşkünü, moda düşkünü olmayacak kesinlikle... Takip edecek ancak yakışanı seçecek. Sökük, paça boyu, fermuar dikmeyi bilecek, her seferinde terzi aranmayacak pırnık pırnık. Elinden her iş gelecek. Marifetlerini sadece seni elde ederken değil, seni elde tutarken de gösterecek ve tüm bunlar içinden gelecek içinden, göstermelik olmayacak. Adamın siniri bozmayacak, tepesini attırmayacak, cinleri başına toplamayacak, o kör olası dilini gerektiğinde yutacak... Çarşı pazar görmesini, sana don kilot almasını, gömlek ayakkabı numaranı bilecek... ve zevki seni giydirecek kadar yerinde olacak, kendisini giydirmeyi bildiği gibi. Orada burada dedikodu yapmayacak, laf taşımayacak, ayıkla pirincin taşını durumlarına sokmayacak.  Ortalık yerde kahkahalarıyla sebepsiz çınlamayacak. Dekoltenin dozunu kaçırmayacak ama sıkı sıkıya da kendini ambalajlamayacak.  Açık saçık olan elbisesi değil, sana olan ilgisi olacak ve bunu gösterebilecek medeniyeti... Onu bir kediyi sever gibi seveceksin yanı başında ve huzurla... Öyle 'çağırdım, gelmedin, geç kaldın, aramadın, sormadın, kiminleydin, hesap ver' yapmayacak. Sana yüreğiyle güvenecek, inançlarıyla sokulacak. Bilmem kimin sözüne aldırmayacak, asla arkadaşlarının arkasından konuşmayacak, hele küfür hiç etmeyecek. Sınırını zorlamayacak, salya sümük ağlamayacak, kıytırık nedenlerden hır gür çıkarmayacak. Sözü dinlenir, anlaşılır olacak. Bir hatayı allayıp pullayıp abartmayacak. Gömleklerini o ütüleyecek ve o gömleğe hangi pantolon yakışır bilecek. Ama hayatı giyim kuşam üstüne kurulmayacak. Uyum ve uyumsuzluk nedir bilecek. Bir kere, topuklu ayakkabıyla spor ayakkabının ayrımını yapabilecek. Dağa çıkarken rugan ayakkabı giymeyecek. 'Of yoruldum, beni ara, beni al, beni bul, bunu isterim' değil, 'sence de uygunsa, yanındayım, ben gelirim, merak etme' olacak lügatinde. Tereciye tere satmayacak yani. Hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak. Cesur olacak cesur. Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek ve arkandan laf söyletmeyecek....Kadın dediğin iyi sevişecek Koyun gibi yatmayacak, kımıl kımıl olacak yatakta. Aklını başından alacak ama, aklını sadece bununla yormayacak. Delireceksin ama delirmen hastalıktan olmayacak. Uzanıverdi mi yanına boylu boyunca, göğsünde atan kalbinin yerine koyacaksın kendini,ruhunu, her şeyini. Aşksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin. Kadın gibi kadın olacak kadın dediğin, çıtır çerez niyetine yemediğin. Bir gecelik değil, ömürlük olacak ömürlük. Yıllara rehaveti değil huzuru taşıyacak. En seksi leydi olmayı da bilecek, hanım sultan olup sözünü geçirmeyi de. Cıvık konulara takılıp zaman tüketmeyecek, küsmeyecek, süründürmeyecek. Kadın dediğin ayıp nedir bilecek.Sıkboğaz edip seni yalancı durumuna düşürmeyecek. Seni öyle bir tutacak ki arkadaş, sen bile şaşıracaksın öyle tutulduğuna. iki lafın başı, her tartışmada ayrılalım tehdidi savurmayacak. Sabırlı olacak ve asla gururuna dokunmayacak... Tuzu az, şekeri çok gibi limiti olmayan prosedürsüz yemeklerle işi olmayacak. Şöyle pastırmalı kuru fasulyenin yanına tereyağlı pilavı konduracak şüphesiz. Salatasız oturmayacak yemeğe. Temiz olacak her şeyden önce mesela köfteyi mıncıklarken elleri. Yahut pahalı parfümlerin sindiği, süslü püslü boyacı küpü gibi, her öptüğünde bulaşık bir tadın kaldığı bir kadını öpmeyeceksin. Buram buram aşka sarılacaksın arkadaş. Buram buram kadın kokacak kadın dediğin. Kadın dediğin güzel olacak ama eli yüzü düzgünden çok öte bir şey. Zeki olacak zeki, seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da... Paranın gücünü bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak. Değerlerini bir anlık hevesler uğruna terk etmeyecek. Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seni baştan çıkarırken kullanacak, yan gözle adam kesmeyecek,üstüne sevgili edinmeyecek. Sarışın, renkli gözlü, uzun bacaklı, beyaz tenli, ince  bilekli dilber filan fasarya... Kadın dediğin hatun olacak, sözüne güvenilir, olacak. Bileceksin ki konuşulanlar burada kalır, kapıdan çıkmaz bir daha. Ağzı sıkı olacak kadın dediğin. Sırrını tutacak ama gününü bekleyip kusmayacak... Para lazımcılardan, kürkçülerden, cep telefonu manyaklarından, dırdırcılardan, unutkanlıklarını senin üzerine atanlardan, kendi yetersizliğini seni suçlayarak rahatlayanlardan, raf süslerinden, tehditkarlardan, kaçaklardan, kıkırdayanlardan, boş bakanlardan asla olmayacak! Saflığı, cahilliği, aptallığı oynamayacak, biraz ukala olabilir ancak sana rol yapmayacak. Komplekslerini güzelliğiyle örtmeye çalışmayacak. Bir şeyi çok isterse ve inançları doğrultusunda yapacak. En önemlisi kendini sevecek arkadaş, kendini sevmeyen kadından sana ne hayır gelir. Bir bakarsın ki yıllar sonra bu kadınla ne yatağa sığabiliyorsun, ne toprağa... Koluna takıp gezmesini de bileceksin gururla, koynuna çekip sevişmesini de şehvetle. Analığını da bilecek,çocuklarından saygı görmeyi de, anaya babaya hürmet etmeyi de... Hafif sosyal ama gerektiğinde en sosyal anlarını seninle sıkılmadan paylaşabilecek. Kadın kadın olacak, seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek. Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle, sınırlamayacak kendini! Hem sevgilin,hem arkadaşın,hem annen,hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla... Sen de en basitinden evde ' O ' kadın tarafından beklenmenin zevkini, sana başka hiçbir zevkin yaşatamayacağını bileceksin... Ölene dek seveceğin, bu sevgiyi hep hak edecek kadın o olacak Vesaire olacak sonra, bilmem ne olup seni bilmem neler ile mutlu edecek, bir şeyler yapacak, bilmem kimin sevgili gibi olmayacak o senin sevgilin olacak....kusurumuz olduysa affedin...tek yanlı düşünmemek lazım galiba....

  • erkek05.07.2007 - 22:32

    ERKEKLER İFFETLİ OLMADIĞI MÜDDETÇE
    KADINLAR İFFETLİ OLAMAZ
    Kadın; akılca, erkeklerden daha azdır. Ama erkekler verilmiş olan akıllarını
    Yerli yerinde kullanmazlar.
    Kadın
    Erkeğe emanettir.
    Ama öyle erkekler var ki;
    Emanete hiyanet ederler.
    Kadın, erkeğe
    Öğretmek, anlatmak zorunda değildir.
    Ama erkek
    Evlendiği zaman
    Hanımına öğretmek
    Anlatmak zorundadır.
    Eğer kadınlar;
    Böylesine şuursuzsa
    Bunun altında yatan
    Erkeklerin iffet duygusundan noksan oluşlarıdır.
    Bu yüzden erkekler;
    Kendilerine nasihat eden bayanları sevmez.
    Aptal olan, kadınlardan hoşlanırlar.
    Kadın hakları diğerek
    Yıllarca kadınları sömüren,
    Eğitimde, başörtüsünü yasaklayarak
    Bayanların öğrenim görmesini engelleyen,
    İmam hatipleri yok etmeye çalışarak
    Zeki, çalışkan, dini, ve ilim konusunda
    Bilgili gençlik yetiştirilmezse;
    İşte olacağı budur.
    Zina, helal olur.