Doğru eş her zaman uzun zamanFLÖRT ettiğin kişi değildir. Önemli olan kısa zamanda da olsa fikirlerinin uyuştuğu, yaşam tarzlarının benzediği, espiri anlayışının yakın olduğu, zor zamanların da hep yanında olacağını bildiğin, dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin, fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin, senin fikirlerine saygı duyan, konuşmaktan sıkılmayacağın, hayata küstüğün zaman seni kabuğundan çıkartıp eğlendirebilen, gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın, aynı zamanda iyi bir arkadaş, fiziksel görünüşün dışında da seni sen olduğun için sevebilecek ve bunu kaldırabilecek birini eş olarak seçmelisin! ! ! ...
Mutluluğun formülü ZAMAN ayırmaktır... Planlamaya zaman ayır; zaman kazanırsın Çalışmaya zaman ayır; işini kazanırsın Eğlenmeye zaman ayır; neşeni kazanırsın Gönül almaya zaman ayır; dostunu kazanırsın Okumaya zaman ayır; kişiliğini kazanırsın Sevmeye zaman ayır; kendini kazanırsın
Meşhur piyanist Arthur Rubisnstein konserlerinden birinde küçük bir kızın hatıra defterini imzalamakta tereddüt ediyormuş.Ellerinin çok yorulmuş olduğunu ileri sürerek,küçük kızı başından savmaya çalışmış.
Kız, tereddüt etmeden şöyle demiş: 'Ellerinizin ne kadar yorgun olduğunu biliyorum ama inanın benim ellerimde sizinkiler kadar yorgun.'
Arthur Rubinstein anlayamamış ve nedenini sormuş küçük kıza;
Doğru eş her zaman uzun zamanFLÖRT ettiğin kişi değildir. Önemli olan kısa zamanda da olsa fikirlerinin uyuştuğu, yaşam tarzlarının benzediği, espiri anlayışının yakın olduğu, zor zamanların da hep yanında olacağını bildiğin, dertlerini, sevinçlerini paylaşabileceğin, fikirlerine, olaylara bakış açısına güvendiğin, senin fikirlerine saygı
duyan, konuşmaktan sıkılmayacağın, hayata küstüğün zaman seni kabuğundan çıkartıp eğlendirebilen, gözlerine baktığında ne söylemek istediğini anladığın, aynı zamanda iyi bir arkadaş, fiziksel görünüşün dışında da seni sen olduğun için sevebilecek ve bunu kaldırabilecek birini eş olarak seçmelisin! ! ! ...
DERİN OLDUĞUNU BİLEN KİMSE...
KOLAY ANLAŞILIR OLMAYA ÇALIŞIR...
KALABALIĞA DERİN GÖRÜNMEKTEN HOŞLANAN KİMSE İSE,ANLAŞILMAZ OLMAYA ÇALIŞIR...
KALABALIK DİBİNİ GÖREMEDİĞİ HERŞEYİ DERİN SANIR ÇÜNKÜ.... ANLAYANA
Ağlarım, gülerim, severim, plan yaparım, hayal kurarım, gerçekleştiririm, gerçekleştiremem, umit ederim, yıkılırım, dayanırım, düşerim ama herseferinde kalkarım. Yaşarım
Mutluluğun formülü ZAMAN ayırmaktır...
Planlamaya zaman ayır; zaman kazanırsın
Çalışmaya zaman ayır; işini kazanırsın
Eğlenmeye zaman ayır; neşeni kazanırsın
Gönül almaya zaman ayır; dostunu kazanırsın
Okumaya zaman ayır; kişiliğini kazanırsın
Sevmeye zaman ayır; kendini kazanırsın
düşüncelerin neyse hayatın da odur.hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değişitir...
insanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar,aslında bilmiyorlar ki YAŞAMADIKÇA yaşlanırlar....
NE KADAR YAŞARSAN YAŞA,
SEVDİGİN KADARDIR OMRUN...
GULEBİLDİGİN KADAR MUTLUSUN
UZULME,BİL Kİ AGLADIGIN KADAR GULECEKSİN
SAKIN BİTTİ SANMA HERŞEYİ.....
ne aradigini bilmeyen, buldugunu anlayamaz...
Meşhur piyanist Arthur Rubisnstein konserlerinden birinde küçük bir kızın hatıra defterini imzalamakta tereddüt ediyormuş.Ellerinin çok yorulmuş olduğunu ileri sürerek,küçük kızı başından savmaya çalışmış.
Kız, tereddüt etmeden şöyle demiş:
'Ellerinizin ne kadar yorgun olduğunu biliyorum ama inanın benim ellerimde sizinkiler kadar yorgun.'
Arthur Rubinstein anlayamamış ve nedenini sormuş küçük kıza;
'Alkışlamaktan..' demiş küçük kız...
tek 'ş' ile yazılarak terimlere eklenmiş oldugunu gorunce mutlu oldum.. nedense..! eşeğe; eşşek demek vurGulu/kırdılı türkçemizin bu hayvana ayıbıdır..!