Türkmenlerin Anadoluda yerleşik düzeye geçmeleri, Asya ve Avrupa arasındaki ticari ilişkileride idare etmeyi zorlamıştır. Anadoluyu tanıyarak ve kendi getirdiği kültürüyle doğal olarak yeni bir (demokratik) sentez oluşmuştur. Ahilik kurumu, henüz islamiyetten etkilenmemiş Bektaşi felsefesiyle, değişik toplulukların beraberce yaşamalarını ve düzenli ticari işbirliğini sağlayan yeni bir zemin arayışından doğmuştur.
İslamiyetin kuruluşundan hemen sonra parçalanması ve sıfırdan yaratılan sorunlara çözüm bulunamaması dolayısıyla gerginligin büyümesi, bölgedeki yaşayan iranlilara, Kürtlere, Türklere ve diğer etnik guruplara sıçraması, orta doğunun belli belirsiz dengesini kontroldan çıkarmıs, sözde 'barışı' getirecek islamiyet, milletleri dinde ayirmiştir. İslamiyet, çikiş noktasında barişci olsada uygulamada Hiristiyanlikta oldugu gibi toplumu karanliğa, şiddete ve savaşa sürmüştür. 'Sıvas Katliyamı' diye tarihe geçen korkunç olay yenilerde oldu? ?
Dini anlayişa dayalı idare sistemden kurtulmak için demokratik güçleri dünya çapında harekete geçirmek zorunlu görünüyor. Hilafetin kaldırılması ve Cumhuriyetin kurulması bu yolda atılan en önemli adımlardan biridir. Diyanet de kaldırılmalı, bugün diyanet demokratik yapıya sahip olan Türkiye Cumhuriyetinde yalnıy İslam-Sünniliğini dikte ediyor. Bütcenin büyük bir bölümü diyanete akıyor, fakat vergiler bütün T. C. - Halkından toplanıyor.
Galaksimizi, Dünyayi, doğayi anlamamız, idealist, cesaretli, gerektiğinde canını veren düşünürlerin, yazarların, bilim adamlarının vs. karanliklara işik tutmaları sayesinde oldu. Bektaşiliği etkileyen veya takılan İslami etkenkenleri çıkarınca birazda 'Back to the roots' deyince Türkiye din labirintinden kurtulmuş olup Ahilik, bir 'Anadolu medeniyeti' olarak tekrar derin uykudan uyanmiş olur. Günümüzde bireylerin ve devletlerin dinden daha acil ticari sorunlarına çare bulunmalı.
Türkmenlerin Anadoluda yerleşik düzeye geçmeleri, Asya ve Avrupa arasındaki ticari ilişkileride idare etmeyi zorlamıştır. Anadoluyu tanıyarak ve kendi getirdiği kültürüyle doğal olarak yeni bir (demokratik) sentez oluşmuştur. Ahilik kurumu, henüz islamiyetten etkilenmemiş Bektaşi felsefesiyle, değişik toplulukların beraberce yaşamalarını ve düzenli ticari işbirliğini sağlayan yeni bir zemin arayışından doğmuştur.
İslamiyetin kuruluşundan hemen sonra parçalanması ve sıfırdan yaratılan sorunlara çözüm bulunamaması dolayısıyla gerginligin büyümesi, bölgedeki yaşayan iranlilara, Kürtlere, Türklere ve diğer etnik guruplara sıçraması, orta doğunun belli belirsiz dengesini kontroldan çıkarmıs, sözde 'barışı' getirecek islamiyet, milletleri dinde ayirmiştir. İslamiyet, çikiş noktasında barişci olsada uygulamada Hiristiyanlikta oldugu gibi toplumu karanliğa, şiddete ve savaşa sürmüştür. 'Sıvas Katliyamı' diye tarihe geçen korkunç olay yenilerde oldu? ?
Dini anlayişa dayalı idare sistemden kurtulmak için demokratik güçleri dünya çapında harekete geçirmek zorunlu görünüyor. Hilafetin kaldırılması ve Cumhuriyetin kurulması bu yolda atılan en önemli adımlardan biridir. Diyanet de kaldırılmalı, bugün diyanet demokratik yapıya sahip olan Türkiye Cumhuriyetinde yalnıy İslam-Sünniliğini dikte ediyor. Bütcenin büyük bir bölümü diyanete akıyor, fakat vergiler bütün T. C. - Halkından toplanıyor.
Galaksimizi, Dünyayi, doğayi anlamamız, idealist, cesaretli, gerektiğinde canını veren düşünürlerin, yazarların, bilim adamlarının vs. karanliklara işik tutmaları sayesinde oldu. Bektaşiliği etkileyen veya takılan İslami etkenkenleri çıkarınca birazda 'Back to the roots' deyince Türkiye din labirintinden kurtulmuş olup Ahilik, bir 'Anadolu medeniyeti' olarak tekrar derin uykudan uyanmiş olur. Günümüzde bireylerin ve devletlerin dinden daha acil ticari sorunlarına çare bulunmalı.