' kafamı çıkarıp dolaba kiltlesem bir haftalığına karanlığına boş bi dolabın.. Omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine; uyusam gölgesinde bir haftalığına...'
iç dökme.. o anki ruh haliniz neyse onu aktardığınız ve okuyucu için de içinde bulunduğu ruh haline, bakış açısına, hayat deneyimine göre yorum katabileceği; dolayısıyla içinde sonsuzluğu barındırdığına inandığım şiir..
'Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto “Ç´e” Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.'
'tanrının sesi' demişti biri, sonuna dek katılıyorum! ! !
müziksiz bir hayat bir hiçtir.
ticari amaç uğruna değil sanat için albüm yapan, sanatkar dostu, kaliteli iş..piyasaya sürdüğü ne varsa hepsi dinlenesi.
' kafamı çıkarıp dolaba kiltlesem bir haftalığına
karanlığına boş bi dolabın..
Omuzlarıma bir çınar diksem kafamın yerine;
uyusam gölgesinde bir haftalığına...'
Nazım Hikmet.
iç dökme.. o anki ruh haliniz neyse onu aktardığınız ve okuyucu için de içinde bulunduğu ruh haline, bakış açısına, hayat deneyimine göre yorum katabileceği; dolayısıyla içinde sonsuzluğu barındırdığına inandığım şiir..
saygıyla, sevgiyle ve özlemle.....
'Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto “Ç´e” Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.'
Kazım Koyuncu
fikret kızılok'un ölüm haberi üzerine kaım koyuncu'nun arddelşenliler gecesinde yorumladığı türkü- şarkı-...gelevera deresi...her dınledığimde yüreğime tümüyle dokunan..teşekkürler Kazım Koyuncu ve Şevva Sam..