Azap akşamlarında kavrulma sonucunda Gözyaşı yağmurları, hayatın en ucunda… Şakır şakır yağıyor başıma, tüm yıldızlar Can veriyorum, anla; ecelin avucunda!
Azap akşamlarında kavrulma sonucunda Gözyaşı yağmurları, hayatın en ucunda… Şakır şakır yağıyor başıma, tüm yıldızlar Can veriyorum, anla; ecelin avucunda!
Haksızca mersin ağaçına -belki başka bir ağaçtı- çevirilen anasının ağaç teninden doğar.
Büyüyünce tıpkı NARSİOS gibi paylaşılamaz bir erkek güzeli olur. Afroditle ve diğer kadın tanrıçalar arasında paylaşılmayınca tam I. Dünya Taş Tanrılar savaşı çıkacakken EN TAŞ TANRI ZEUS araya girerek uzlaşmayı sağlar.
Adonis dört ay Afrodit'te, dört ay diğer kadın tanrının yanında kalacak, dört ay da kendi gönlüne göre yaşayacaktır. Lakin, Adonis gönlüne bırakılan vakti de Afrodit'le geçirince, ARES'İN hışmına (o da kadınları Adonisten kıskanmış olmalı ki zaten Afroditin uzatmalı sevgilisidir) uğrayarak bir domuza öldürtülür.Adonis'in kanı güllerin üstüne dökülünce kırmızı gül peyda olur.
Usandım; tutunmaktan sevdalara Sancılarında savrulmaktan acılara Her bakışta seni aramaktan Her gülüş de senden iz bulma umudumdan Yorgunum, anla artık beni Adonis
Gökyüzünden yıldızları indirmiştin Saçlarımın her bir teli için Avuçlarımdan yıldızlar döküldü Bak geceye… Ay küstü Kayboldum, anla artık beni Adonis
Sonbahardayım; düştü yaprağım, kurudu dalım Kalmadı yeşermeye tek bir sürgünüm Son sevdayı gömdüm yüreğime Vuslatsa sadece senin ellerinde Gitmeliyim, anla artık beni Adonis
Aç artık kollarını kavuşayım sana Sağ omzunda duruyor yerim hala Yollama ne olur geri döndürme beni Bitmedi mi hala çilem, hükmüm verilmedi mi? Özledim, anla artık beni Adonis
Yitirdim mevsimleri birer birer Zulamda kalmadı sevdaya yer Olmadı, olmayacak yerin dolmayacak Bundan sonra kapandı kapım çalmayacak Susadım, anla artık beni Adonis
Söz verdim yemin ettim İsyanım feleğe sensin tek dileğim Ruhum hala senin ruhunda Al artık beni sonsuzluğuna Kavuşalım, anla artık beni Adonis
Tenimde tenini hissetmekten Boynumda bıraktığın buse izinden Her anımı sen varmışçasına yaşamaktan Sevgisizliğinden, umursamazlığından Bıktım, anla artık beni Adonis
Dar bu dünya sensiz bana Yazılsın artık başucuma Tutuver ellerimi sessizce Götür beni ölüm ötesine Huzurumsun, anla artık beni Adonis
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
---------- Bu şiirin hikayesi:
İSRA Suresi 18. Ayet:
'Kim bu çarçabuk geçen dünyayı isterse, biz de dilediğimize, dilediğimiz şeyi çarçabuk (dünyada) veririz. Sonra da onu cehenneme koyarız. Oraya kınanmış ve rahmetten kovulmuş olarak girer. (Para ve mevki gibi dünyevi imkânlar, Allah katında hiç bir değer ifade etmediği gibi dünya hayartını sırf bunların peşinde koşarak geçirenler, ahirette üstün derecelere ulaşmak hakkını kaybetmiş olacaklardır. Onlar, hak ettikleri cehenneme gireceklerdir.) '
Al-i İmran Suresi 145. Ayet:
'... Dünya nimetini dileyene bu nimetten veririz. Ahireti dileyene de ahiret ecri veririz. Şükredenlere ise muhakkak mükâfat vereceğiz.'
Muhammed Suresi 36. Ayet:
'Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir...'
Daha nice ayetler, dünya hayatı hakkındaki görüşümün dayanağıdır. Dünya sadece gerçeği (ALLAH'ı) bulmaya yarayan, cennet nimetlerinin örneklendiği bir vitrin, cenneti kazanmak için çaba sarfedilmesi gereken bir alandır. Şık giyimli, hoş edalı, yaşlı, çirkin, peçeli bir kocakarı; rengarenk jelatine sarılı ve şekere batırılmış bir zehirdir. Ne kötü bir tercihtir.
ELİMDE KALDIN
Elimi uzattım, elimde kaldın
İler tutar yerin kalmamış, senin!
Hile, yalan, dolan; nasıl alçaldın
Dürüstlük, kapını çalmamış senin!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=0&sira=897&order=baslik
EKMEK
Ekmek üç yüz
Ekmemek bedava!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=0&sira=896&order=baslik
ECELİN AVUCUNDA
Azap akşamlarında kavrulma sonucunda
Gözyaşı yağmurları, hayatın en ucunda…
Şakır şakır yağıyor başıma, tüm yıldızlar
Can veriyorum, anla; ecelin avucunda!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=672523&order=oto (1
ECELİN AVUCUNDA
Azap akşamlarında kavrulma sonucunda
Gözyaşı yağmurları, hayatın en ucunda…
Şakır şakır yağıyor başıma, tüm yıldızlar
Can veriyorum, anla; ecelin avucunda!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=672523&order=oto
Adonis
Haksızca mersin ağaçına -belki başka bir ağaçtı- çevirilen anasının ağaç teninden doğar.
Büyüyünce tıpkı NARSİOS gibi paylaşılamaz bir erkek güzeli olur. Afroditle ve diğer kadın tanrıçalar arasında paylaşılmayınca tam I. Dünya Taş Tanrılar savaşı çıkacakken EN TAŞ TANRI ZEUS araya girerek uzlaşmayı sağlar.
Adonis dört ay Afrodit'te, dört ay diğer kadın tanrının yanında kalacak, dört ay da kendi gönlüne göre yaşayacaktır. Lakin, Adonis gönlüne bırakılan vakti de
Afrodit'le geçirince, ARES'İN hışmına (o da kadınları Adonisten kıskanmış olmalı ki zaten Afroditin uzatmalı sevgilisidir) uğrayarak bir domuza öldürtülür.Adonis'in kanı güllerin üstüne dökülünce kırmızı gül peyda olur.
ADONİS… SONSUZ AŞK
Usandım; tutunmaktan sevdalara
Sancılarında savrulmaktan acılara
Her bakışta seni aramaktan
Her gülüş de senden iz bulma umudumdan
Yorgunum, anla artık beni Adonis
Gökyüzünden yıldızları indirmiştin
Saçlarımın her bir teli için
Avuçlarımdan yıldızlar döküldü
Bak geceye… Ay küstü
Kayboldum, anla artık beni Adonis
Sonbahardayım; düştü yaprağım, kurudu dalım
Kalmadı yeşermeye tek bir sürgünüm
Son sevdayı gömdüm yüreğime
Vuslatsa sadece senin ellerinde
Gitmeliyim, anla artık beni Adonis
Aç artık kollarını kavuşayım sana
Sağ omzunda duruyor yerim hala
Yollama ne olur geri döndürme beni
Bitmedi mi hala çilem, hükmüm verilmedi mi?
Özledim, anla artık beni Adonis
Yitirdim mevsimleri birer birer
Zulamda kalmadı sevdaya yer
Olmadı, olmayacak yerin dolmayacak
Bundan sonra kapandı kapım çalmayacak
Susadım, anla artık beni Adonis
Söz verdim yemin ettim
İsyanım feleğe sensin tek dileğim
Ruhum hala senin ruhunda
Al artık beni sonsuzluğuna
Kavuşalım, anla artık beni Adonis
Tenimde tenini hissetmekten
Boynumda bıraktığın buse izinden
Her anımı sen varmışçasına yaşamaktan
Sevgisizliğinden, umursamazlığından
Bıktım, anla artık beni Adonis
Dar bu dünya sensiz bana
Yazılsın artık başucuma
Tutuver ellerimi sessizce
Götür beni ölüm ötesine
Huzurumsun, anla artık beni Adonis
Ankara,9 Ekim 2007
Hamiyet Göz
ÖZÜN İÇİNDE
Gözünün gördüğünde
Allah gönül içinde
Nefsi öldürdüğünde
Allah gönül içinde
Uzakta değil yakın
Tefekkür ile bakın
Madde gözünden çıkın
Allah,gönül içinde
Göklerde gizli değil
Dünyaya etme meyil
Daim önünde eğil
Allah gönül içinde
Gönlü dünyaya kör et
Gözünü yum bir fikret
Yaratan’ı gör şükret
Allah gönül içinde
Âlemdeki renkleri
Sesleri ahenkleri
Çizen nur hevenkleri
Allah gönül içinde
Sen ki bakmasını bil
Kalp gözünü iyi sil
O’na varmak zor değil
Allah gönül içinde
Varlığını yararsın
Tevhit ile sararsın
Yüreğinde ararsın
Allah gönül içinde
O nurla iç göze var
Zikredilen söze var
Kendini geç öze var
Allah özün içinde
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=0&sira=435&order=baslik
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
----------
Bu şiirin hikayesi:
İSRA Suresi 18. Ayet:
'Kim bu çarçabuk geçen dünyayı isterse, biz de dilediğimize, dilediğimiz şeyi çarçabuk (dünyada) veririz. Sonra da onu cehenneme koyarız. Oraya kınanmış ve rahmetten kovulmuş olarak girer. (Para ve mevki gibi dünyevi imkânlar, Allah katında hiç bir değer ifade etmediği gibi dünya hayartını sırf bunların peşinde koşarak geçirenler, ahirette üstün derecelere ulaşmak hakkını kaybetmiş olacaklardır. Onlar, hak ettikleri cehenneme gireceklerdir.) '
Al-i İmran Suresi 145. Ayet:
'... Dünya nimetini dileyene bu nimetten veririz. Ahireti dileyene de ahiret ecri veririz. Şükredenlere ise muhakkak mükâfat vereceğiz.'
Muhammed Suresi 36. Ayet:
'Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir...'
Daha nice ayetler, dünya hayatı hakkındaki görüşümün dayanağıdır. Dünya sadece gerçeği (ALLAH'ı) bulmaya yarayan, cennet nimetlerinin örneklendiği bir vitrin, cenneti kazanmak için çaba sarfedilmesi gereken bir alandır. Şık giyimli, hoş edalı, yaşlı, çirkin, peçeli bir kocakarı; rengarenk jelatine sarılı ve şekere batırılmış bir zehirdir. Ne kötü bir tercihtir.
ÖZLEMİN KABUSUM
Geceler mengene, içimi sıkar
Hasret yankılanır, tüm düşlerimde.
Ne kadar bağırsam, sessizlik çıkar
Sağanak gözyaşı, gülüşlerimde…
Ben uyurum, özlem her an uyanık
Koşamayan ayak, çıkmayan çığlık
Kaynaşan “Neden? ”ler, boğan hıçkırık
Kâbus mezarlaşır, düşüşlerimde.
Gecem paramparça, uykular yarım
Gözümü kırpamam; dalsam, korkarım.
Uyku haram; kâbus, tüm rüyalarım
Yorgun sabahlarım da düşlerim de.
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=0&sira=432&order=baslik
ÖZLEMİN KABUSUM
Geceler mengene, içimi sıkar
Hasret yankılanır, tüm düşlerimde.
Ne kadar bağırsam, sessizlik çıkar
Sağanak gözyaşı, gülüşlerimde…
Ben uyurum, özlem her an uyanık
Koşamayan ayak, çıkmayan çığlık
Kaynaşan “Neden? ”ler, boğan hıçkırık
Kâbus mezarlaşır, düşüşlerimde.
Gecem paramparça, uykular yarım
Gözümü kırpamam; dalsam, korkarım.
Uyku haram; kâbus, tüm rüyalarım
Yorgun sabahlarım da düşlerim de.
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=0&sira=432&order=baslik
ÖZLEMİN KABUSUM
Geceler mengene, içimi sıkar
Hasret yankılanır, tüm düşlerimde.
Ne kadar bağırsam, sessizlik çıkar
Sağanak gözyaşı, gülüşlerimde…
Ben uyurum, özlem her an uyanık
Koşamayan ayak, çıkmayan çığlık
Kaynaşan “Neden? ”ler, boğan hıçkırık
Kâbus mezarlaşır, düşüşlerimde.
Gecem paramparça, uykular yarım
Gözümü kırpamam; dalsam, korkarım.
Uyku haram; kâbus, tüm rüyalarım
Yorgun sabahlarım da düşlerim de.
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=0&sira=432&order=baslik