Öyle bir hayat yaşıyorum ki, Cenneti de gördüm, cehennemi de. Öyle bir aşk yaşadım ki, Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de. Bazıları seyrederken hayatı en önden, Kendime bir sahne buldum oynadım. Öyle bir rol vermişler ki, Okudum okudum anlamadım. Kendi kendime konuştum bazen evimde Hem kızdım hem güldüm halime, Sonra dedim ki ‘söz ver kendine’ Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin. Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin. Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkorak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin. Öyle bir hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım. Öyle çok değerliymiş ki zaman, Hep acele etmem bundandı Anladım…
Kaybedilen zamanlar süratle çoğalıyor Dünya, hep aynı hızla, aynı yere varıyor. Ömürden kim ne anlar! Yılları çağ alıyor Milyarlarca yıldızla canı yere karıyor.
ZOR MU
Beş zaman çizgisi
Beşer dakika.
Onur BİLGE
BENİ GEÇ
Sen kimi arıyorsun, hâlâ beni mi?
Ben bir merdivenim; çık, Rabbine yaklaş!
Bir daha bakma bana, yak bedenimi
Bütün ben’lerden kop da Rabbine yaklaş!
Onur BİLGE
.BESMELE
Zâtını 'Rahman, Rahim...'
Diye tanıtan Rabb’im
Bize, kimlik kartında
Buyurur: 'Affederim! ..'
'Esirger, bağışlarım
İsyankârı dışlarım
Soyut, somut ne varsa
Hep benim nakışlarım! ..'
Yüz on dört kere tekrar…
Her sure başında var!
Vurgulanan tek ayet
Besmelede bin sır var! ..
Kul çaresiz, kul güçsüz
Kul zavallı, kul öksüz! ..
Allah himayesine
Sığındırıyor bu söz! ..
Hepimiz günahkârız
Yaratandan korkarız
Besmele kanadının
Altına sığınırız.
Kalıp kalıp buzları
Baraj baraj suları
İstese yağdırırdı
Gökten meteorları! ..
Özveriyle merhamet
Tekrar tekrar bu ayet! ..
Esmâ esmâ iniyor
Yere, sevgiyle rahmet! ..
Kaplamış merhameti
Eşit verir nimeti
Damla damla serpiyor
Üstümüze rahmeti! ..
İncinmez gül yaprağı!
Çiğ tanesi, kırağı…
Rahmet ile iniyor
Suluyor kırı, dağı.
Milyon günâhın olsa
Feryâdın, âhın olsa
Tevbe kapısı açık
Pişmanlık, vâh'ın olsa! ..
Sahibi hazinenin
Af, berat isteyenin
Elini boş mu koyar
Samimice gelenin! ?
'Kahhar, Celal 'dememiş
Böyle takdim etmemiş
Sana senden de yakın:
'Rahman ve Rahim'demiş.
Bir kul var mı kusursuz?
Yaşanır mı onursuz?
Gayet mütevekkil ol
Yeter artık, Onur sus! ..
Onur BİLGE
N E V R U Z
Güneşe yürüyüş var akın akın
Ayazı, yağmuru yerecek günler.
Bir daha geriye bakmayın, sakın!
Camlar açıp, tüller gerecek günler.
Kış geride kaldı, bahar ve nevruz…
Sıcacık günlere kavuşuyoruz
Havuz başlarında içecekler buz…
Çiçeğe, yeşile erecek günler.
Gönüller ısınır, çatlar tohumlar
Sevgiler yeşerir, tatlı yudumlar
Yürekten yüreğe gizli duyumlar...
Demet demet sevda derecek günler.
Mutluluğu sevgi, aşk bilenlere
Duygusal gözlerden yaş silenlere
Seven gönüllerden, sevilenlere
Al bir bakara gül verecek günler.
Onurla parklarda buluşacaklar
Âşıklar sarılıp, dolaşacaklar
Sevgi zirvesine ulaşacaklar
Çimenden halılar serecek günler.
Onur BİLGE
Sayfa: 20
No: 384
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=590576&order=oto
AFORİZMALARI...
Öyle Bir Hayat Yaşıyorum Ki!
Öyle bir hayat yaşıyorum ki,
Cenneti de gördüm, cehennemi de.
Öyle bir aşk yaşadım ki,
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki,
Okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde
Hem kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedim ki ‘söz ver kendine’
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin.
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin.
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkorak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım.
Öyle çok değerliymiş ki zaman,
Hep acele etmem bundandı
Anladım…
Nietzsche
KAYBEDİLEN ZAMANLAR
Kaybedilen zamanlar süratle çoğalıyor
Dünya, hep aynı hızla, aynı yere varıyor.
Ömürden kim ne anlar! Yılları çağ alıyor
Milyarlarca yıldızla canı yere karıyor.
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=0&sira=1004&order=baslik
KAR
Bulutlar silkinir, çiçekler düşer
Papatya tarlası olur toprak, taş…
Konfeti yağmuru saatler sürer
Düğün biter, erir kar, yavaş yavaş…
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=632433&order=oto
Mary Antuanet'e: 'Halk aç, ekmek bulamıyor.' dendiğinde: 'Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler.' der.
ELLER YORULDU
Köklerim, dünyayı tutamaz oldu
Allah’a açılan eller yoruldu.
Aşkınla sızlardı, atamaz oldu
Kalbime en çetin soru soruldu! ..
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=0&sira=898&order=baslik