Bir tabut çivisi daha ver bana Hayatı bir pula satmışız zaten. Her gün biraz daha yakın yer bana Korlara dumanı katmışız zaten Canımızı riske atmışız zaten.
Usulca avladı, fark edemedik Alıştıktan sonra terk edemedik Yerine oksijen zerk edemedik Yıllar yılı zehir yutmuşuz zaten Yüreği közlere atmışız zaten.
Bir tabut çivisi, her bir sigara Batar ciğerime, hem yara yara Dişlerim dökülmüş, ciğer kapkara Azılı düşmana çatmışız zaten Vücudu, zindana atmışız zaten.
Hastalıklar sardı bezdim canımdan Nikotinle katran akar kanımdan Zıkkım ayrılmıyor bir an yanımdan Ezelden zayıf bir zatmışız zaten Katlimize imza atmışız zaten.
Bir merak uğruna harcanmadık mı? Kalp, verem, kanser, felç kazanmadık mı? Kuru ağaçlarca budanmadık mı? Sağlık bizden uzak, batmışız zaten! Teni, cehenneme atmışız zaten.
Dost matemleriyle ağıtlar yaktık Tabutlar giderken ardından baktık Ota yenik düştük, çakmağı çaktık Bedeni ateşe çatmışız zaten Yanlışlığa demir atmışız, zaten.
Kendi kendimizi dağlamadık mı? Arkadaşları da bağlamadık mı? Kabre giderlerken ağlamadık mı? Baştan yanlış bir yol tutmuşuz zaten Ruhu, çıkmazlara atmışız, zaten.
Sigara denilen; belâdır, belâ! Yol yakınken geri dönün, mesela Son çivi çakıldı, verildi selâ Kabir azabını tatmışız zaten Çoktan teneşire yatmışız zaten! Çoktan teneşire yatmışız zaten!
KEDİ GİBİ
Kuyruğunu kovalayan kedi gibi
Dönüyorsun usanmadan, deli gibi!
Ömür kısa, vakit bahar yeli gibi
Geçiverir; artık uyan, bu gafletten!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=608290&order=oto
KEDİ GİBİ
Kuyruğunu kovalayan kedi gibi
Dönüyorsun usanmadan, deli gibi!
Ömür kısa, vakit bahar yeli gibi
Geçiverir; artık uyan, bu gafletten!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=608290&order=oto
SENİ GÖRMEYEN GÖZÜ NEYLEYİM?
Seni görmeyen gözü neyleyim?
Seni bilmeyen aklı neyleyim?
Seni özlemeyen kalbi neyleyim?
Ya Rasulullah, Selam Aleyk! ..
Muzaffer YALÇIN
AŞK BİZCE
Yarıp akıp giden sonsuz zamanı
Bölüşmekti bir süreci sessizce
Karıp ruhu mutluluğa her anı
Üleşmekti huzur ile aşk bizce
Dokunarak tezgâhında karanın
Dokunarak her tonuna karanın
Dokunarak gönle hazza karanın
İlişmekti kıyısına denizce
Karardı tez verdi kırdı kalemi
Karardı göz zalim aldı kalemi
Karardı tüm renkler canda kal emi
Gülüşmekti tek suçumuz hissizce
O nurlu yol önümüze serildi
Onurlu bir sevda ipe serildi
Onur’lu bir yaşam yere serildi
Bilişmekti hata mıydı bu sizce
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=918590&order=oto
TOPRAK KANDİL
Yakıtı azalmış bir toprak kandil
Sevgilere mezar, şiirimsi dil...
Biter sürükleniş, zoraki kros
Yakındır yolculuk, sallanır mendil!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=601722&order=oto
TABUT ÇİVİSİ
Bir tabut çivisi daha ver bana
Hayatı bir pula satmışız zaten.
Her gün biraz daha yakın yer bana
Korlara dumanı katmışız zaten
Canımızı riske atmışız zaten.
Usulca avladı, fark edemedik
Alıştıktan sonra terk edemedik
Yerine oksijen zerk edemedik
Yıllar yılı zehir yutmuşuz zaten
Yüreği közlere atmışız zaten.
Bir tabut çivisi, her bir sigara
Batar ciğerime, hem yara yara
Dişlerim dökülmüş, ciğer kapkara
Azılı düşmana çatmışız zaten
Vücudu, zindana atmışız zaten.
Hastalıklar sardı bezdim canımdan
Nikotinle katran akar kanımdan
Zıkkım ayrılmıyor bir an yanımdan
Ezelden zayıf bir zatmışız zaten
Katlimize imza atmışız zaten.
Bir merak uğruna harcanmadık mı?
Kalp, verem, kanser, felç kazanmadık mı?
Kuru ağaçlarca budanmadık mı?
Sağlık bizden uzak, batmışız zaten!
Teni, cehenneme atmışız zaten.
Dost matemleriyle ağıtlar yaktık
Tabutlar giderken ardından baktık
Ota yenik düştük, çakmağı çaktık
Bedeni ateşe çatmışız zaten
Yanlışlığa demir atmışız, zaten.
Kendi kendimizi dağlamadık mı?
Arkadaşları da bağlamadık mı?
Kabre giderlerken ağlamadık mı?
Baştan yanlış bir yol tutmuşuz zaten
Ruhu, çıkmazlara atmışız, zaten.
Sigara denilen; belâdır, belâ!
Yol yakınken geri dönün, mesela
Son çivi çakıldı, verildi selâ
Kabir azabını tatmışız zaten
Çoktan teneşire yatmışız zaten!
Çoktan teneşire yatmışız zaten!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=902257&order=oto
S E V G İ
Sevgi, paylaşmaktır, bir bardak suyu
En güzel yerinde bölmek, uykuyu
Bakmak telefona gülümseyerek
Hissedebilmektir, aynı duyguyu.
Sevgi, telepatik bir bağ kurmaktır
Gerçeği yaşamak, hayal kurmaktır
Ne olursa olsun, hiç ayrılmamak
Bir yemin etmektir, sözde durmaktır.
Birlikte dinlenen bir şarkıdır, o!
Artının, eksiden bir farkıdır, o!
Âşığın her şeyi; aşı, ekmeği
Mutluluğu, evi ve barkıdır, o!
Birlikte başlamak, yeni güne
Gün boyu beraber; yarına, düne
Gidip gelmelerdir, nefes nefese
Yüreğe bakıştır; ruha, özüne…
Sevgi, sahip çıkmak, korumak demek
İtina isteyen kutsal bir emek…
Kristal bir kule yapmak, görkemli
Onu, her gün biraz daha yükseltmek! ..
Sevgi, para değil, ödünç alınmaz!
Duygudur, mücevher değil, çalınmaz!
En zor ele geçen, en değerli şey
Bir paha biçilmez, satın alınmaz! ..
Sevgiyi korumak, bulmaktan zordur!
Susup, tartışmamak, kırmaktan zordur!
Bir kötü söz yeter, bitirmek için
Söz, beyne kazınır, vurmaktan zordur! ..
Sevgidir, çuvalı ayakta tutan
Sevgi, gözyaşını silen, kurutan..
Canları bağlayan bir tutkaldır, o
Sevgi özletendir, sevgi korutan…
Sevgiyi yitirmek zordur, acıdır
O, beraberliğin özü, harcıdır.
Birer birer düşer, bütün tuğlalar
Temel de çürükse… Temel saygıdır! ..
Sevgiyi, sevgiyle birleştirmeli
Yürekler içine yerleştirmeli! ..
Öyle saklamalı, korumalı ki
O, iki insanı pirleştirmeli! ..
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=615249&order=oto
ALEMLERİN SERVERi S A V
İnce uçlu parmağın
Bir sabır abidesi!
Bir başına İslâm’ın
Özetidir, simgesi!
Doğar doğmaz, bu parmak
'Tektir! ' dedi, 'Allah tek! '
Secdeye kapanarak! ..
İlk örnektin ilk örnek!
Bu parmaklar okşamış
Hasan'la Hüseyin'i!
Bu parmaklar sulamış
Binlerce cengâveri!
Bu eller,eller tutmuş
Söz almış Akabe'de!
Bu eller kılıç tutmuş
Can almış her darbede!
Bu parmaklar uzanıp
Ayı bölmüş ikiye!
Bu parmaklar kazanıp
Dağıtmış ahaliye!
Bu avuçlar açılmış
Yağmur boşanmış yere!
Nice gözler açılmış
Dokununca bir kere!
Kapanmış yara bere
Okşayınca bu eller!
Göz nakli yapmış köre
Derde deva bu eller!
Nasıl bu kadar güzel
Olabilir, bir insan? !
Sen seçilmiş, sen özel,
Bedeninden nur akan
İri kirpikli gözler
Yumuşak, sevgi dolu
Şefkatle bakan gözler
Bu bakış İslam yolu!
Bir damar uzanıyor
İki kaş arasından
Yavaş yavaş akıyor
İçinde mübarek kan.
Dudaklarında Kuran
Yakınlık, gülümseyiş
Dudaklarından çıkan
En anlamlı özdeyiş!
Görür görmez sevdiğim!
Sonsuz saygı duyduğum!
Önünde eğildiğim!
Yoluna baş koyduğum!
Hiç kimse bana öyle
Sevgiyle bakmamıştı
Konuşan gözleriyle
Kalbimi yakmamıştı!
Milyarlar, kadın erkek
Bir kez görmek isterken
Sen bana lutfederek
Göründün, kimim ki ben?
Ben, kendini bilmeyen
Ümmetinin hakiri
Önünü göremeyen
Dini bilgi fakiri...
Sen İslam Peygamberi!
Kâinat Efendisi!
İns-ü canın önderi!
Âlemlerin Serveri! ..
Ben gafil, ben uykuda…
Ben günahkar, ben asi…
Bir karanlık kuyuda
Işık arayan, aksi! ..
Sen en merhametlisin!
Çok ağladım, acıdın! ..
Dayanamadın, geldin!
Hatamı bağışladın! ..
Affetmesen gülmezdi
Herkesten güzel yüzün…
Pişmanlığım bitmezdi
Yerdi beni bu hüzün! ..
Anlamlı bir bakışla
Bambaşka bir tebessüm!
Sonsuz bir anlayışla
Bir müjde oldu düşüm! ..
Yirmi yıldır beynimde
Gözlerimde nakışsın
İçimdesin, kalbimde
Sımsıcak bir bakışsın!
Beynim çekmiş resmini
Ruhuma işlemişsin
Necip Fazıl'ca beni
Yazmışsın, fişlemişsin!
Her ne kadar ben lâyık
Değilsem de Resul'üm
Lutfet, görün bir anlık
Bir daha gülsün yüzüm!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=604115&order=oto
11. sayfadaki 211. şiir…
ALEMLERİN SERVERi S A V
İnce uçlu parmağın
Bir sabır abidesi!
Bir başına İslâm’ın
Özetidir, simgesi!
Doğar doğmaz, bu parmak
'Tektir! ' dedi, 'Allah tek! '
Secdeye kapanarak! ..
İlk örnektin ilk örnek!
Bu parmaklar okşamış
Hasan'la Hüseyin'i!
Bu parmaklar sulamış
Binlerce cengâveri!
Bu eller,eller tutmuş
Söz almış Akabe'de!
Bu eller kılıç tutmuş
Can almış her darbede!
Bu parmaklar uzanıp
Ayı bölmüş ikiye!
Bu parmaklar kazanıp
Dağıtmış ahaliye!
Bu avuçlar açılmış
Yağmur boşanmış yere!
Nice gözler açılmış
Dokununca bir kere!
Kapanmış yara bere
Okşayınca bu eller!
Göz nakli yapmış köre
Derde deva bu eller!
Nasıl bu kadar güzel
Olabilir, bir insan? !
Sen seçilmiş, sen özel,
Bedeninden nur akan
İri kirpikli gözler
Yumuşak, sevgi dolu
Şefkatle bakan gözler
Bu bakış İslam yolu!
Bir damar uzanıyor
İki kaş arasından
Yavaş yavaş akıyor
İçinde mübarek kan.
Dudaklarında Kuran
Yakınlık, gülümseyiş
Dudaklarından çıkan
En anlamlı özdeyiş!
Görür görmez sevdiğim!
Sonsuz saygı duyduğum!
Önünde eğildiğim!
Yoluna baş koyduğum!
Hiç kimse bana öyle
Sevgiyle bakmamıştı
Konuşan gözleriyle
Kalbimi yakmamıştı!
Milyarlar, kadın erkek
Bir kez görmek isterken
Sen bana lutfederek
Göründün, kimim ki ben?
Ben, kendini bilmeyen
Ümmetinin hakiri
Önünü göremeyen
Dini bilgi fakiri...
Sen İslam Peygamberi!
Kâinat Efendisi!
İns-ü canın önderi!
Âlemlerin Serveri! ..
Ben gafil, ben uykuda…
Ben günahkar, ben asi…
Bir karanlık kuyuda
Işık arayan, aksi! ..
Sen en merhametlisin!
Çok ağladım, acıdın! ..
Dayanamadın, geldin!
Hatamı bağışladın! ..
Affetmesen gülmezdi
Herkesten güzel yüzün…
Pişmanlığım bitmezdi
Yerdi beni bu hüzün! ..
Anlamlı bir bakışla
Bambaşka bir tebessüm!
Sonsuz bir anlayışla
Bir müjde oldu düşüm! ..
Yirmi yıldır beynimde
Gözlerimde nakışsın
İçimdesin, kalbimde
Sımsıcak bir bakışsın!
Beynim çekmiş resmini
Ruhuma işlemişsin
Necip Fazıl'ca beni
Yazmışsın, fişlemişsin!
Her ne kadar ben lâyık
Değilsem de Resul'üm
Lutfet, görün bir anlık
Bir daha gülsün yüzüm!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=604115&order=oto
11. sayfadaki 211. şiir…
ALEMLERİN SERVERİ S A V
İnce uçlu parmağın
Bir sabır abidesi!
Bir başına İslâm’ın
Özetidir, simgesi!
Doğar doğmaz, bu parmak
'Tektir! ' dedi, 'Allah tek! '
Secdeye kapanarak! ..
İlk örnektin ilk örnek!
Bu parmaklar okşamış
Hasan'la Hüseyin'i!
Bu parmaklar sulamış
Binlerce cengâveri!
Bu eller,eller tutmuş
Söz almış Akabe'de!
Bu eller kılıç tutmuş
Can almış her darbede!
Bu parmaklar uzanıp
Ayı bölmüş ikiye!
Bu parmaklar kazanıp
Dağıtmış ahaliye!
Bu avuçlar açılmış
Yağmur boşanmış yere!
Nice gözler açılmış
Dokununca bir kere!
Kapanmış yara bere
Okşayınca bu eller!
Göz nakli yapmış köre
Derde deva bu eller!
Nasıl bu kadar güzel
Olabilir, bir insan? !
Sen seçilmiş, sen özel,
Bedeninden nur akan
İri kirpikli gözler
Yumuşak, sevgi dolu
Şefkatle bakan gözler
Bu bakış İslam yolu!
Bir damar uzanıyor
İki kaş arasından
Yavaş yavaş akıyor
İçinde mübarek kan.
Dudaklarında Kuran
Yakınlık, gülümseyiş
Dudaklarından çıkan
En anlamlı özdeyiş!
Görür görmez sevdiğim!
Sonsuz saygı duyduğum!
Önünde eğildiğim!
Yoluna baş koyduğum!
Hiç kimse bana öyle
Sevgiyle bakmamıştı
Konuşan gözleriyle
Kalbimi yakmamıştı!
Milyarlar, kadın erkek
Bir kez görmek isterken
Sen bana lutfederek
Göründün, kimim ki ben?
Ben, kendini bilmeyen
Ümmetinin hakiri
Önünü göremeyen
Dini bilgi fakiri...
Sen İslam Peygamberi!
Kâinat Efendisi!
İns-ü canın önderi!
Âlemlerin Serveri! ..
Ben gafil, ben uykuda…
Ben günahkar, ben asi…
Bir karanlık kuyuda
Işık arayan, aksi! ..
Sen en merhametlisin!
Çok ağladım, acıdın! ..
Dayanamadın, geldin!
Hatamı bağışladın! ..
Affetmesen gülmezdi
Herkesten güzel yüzün…
Pişmanlığım bitmezdi
Yerdi beni bu hüzün! ..
Anlamlı bir bakışla
Bambaşka bir tebessüm!
Sonsuz bir anlayışla
Bir müjde oldu düşüm! ..
Yirmi yıldır beynimde
Gözlerimde nakışsın
İçimdesin, kalbimde
Sımsıcak bir bakışsın!
Beynim çekmiş resmini
Ruhuma işlemişsin
Necip Fazıl'ca beni
Yazmışsın, fişlemişsin!
Her ne kadar ben lâyık
Değilsem de Resul'üm
Lutfet, görün bir anlık
Bir daha gülsün yüzüm!
Onur BİLGE
http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp? sair=42021&siir=604115&order=oto
11. sayfadaki 211. şiir…