bir serdar akar filmi....filmde ki psikopatların genclere yaptıkları iğrenç,korkunc diyebilirim..tecavüz,işkence her türlü şey...yer aldığı dizilerde romantik erkek rolundeki nejat işler gitmiş yerine iğrenc ötesi bi psikopat gelmi adeta...filmdeki oyuncuların makyajını hollywood filmlerinin başarılı makyözü yapmış....üç nokta bir adlı grubun 'dediler ki' şarkısı filmin soundtrack parcası.. klibinde filmin goruntulari var...
severek izlediğim bir dizi...yakında adnan menderes ten 7 yıl sonrasını yani deniz gezmiş dönemini vereceklermiş...gittikce seyirci toplayan bir dizi....
Sevdim seni bir kere başkasını sevemem Deli diyorlar bana desinler değişemem.... .......Sevgi anlaşmak deildir nedensiz de sevilir Bazen küçük bir an için ömür bile verilir.........
ne varsa bu eskilerde var zaten...seviom bu şarkıyı tabi teoman söledimi...
1975 yılında Diyarbakır’da doğan Mehmet Atlı ilk ve ortaöğrenimini Diyarbakır ve Ankara’da tamamladı. Ergani kökenli ve on çocuklu bir ailenin altıncı çocuğudur. Ergani, Diyarbakır ve Elazığ-Maden kültürünün özelliklerini bir arada barındıran ve Kurmanci, Zazaki ve Türkçenin konuşulduğu bir yöredir.
Atlı, bu dillerin konuşulduğu bir aile ortamında ve Diyarbakır’ın Bağlar semtinde Çüngüşlü Türkmen, Balkan ya da Kafkas göçmeni Türk; Mardinli, Batmanlı Arap, Zazaca ve Kurmanci konuşan Kürt ailelerle alevi demiryolcu ailelerin bulunduğu çok kültürlü bir mahallede yetişmesini şans olarak değerlendirmektedir.
Çocukluk yıllarından itibaren müziğe, enstrümanlara, mahalle düğünlerine ilgi duydu. Abilerinin yardımıyla değişik müzik türleriyle tanıştı; bağlama, mandolin ve org çalmaya başladı.
Amatör okul gruplarında bağlama çalarak başladığı müzik hayatını, 1993 yılında üniversite sınavını kazanarak mimarlık eğitimi almak üzere gittiği İstanbul’da Koma Denge Azadi ile profesyonel olarak sürdürdü. Grubun 1994’te yaşadığı dönüşüm sonucu oluşan yeni kadrosunda, besteci, şarkı sözü yazarı ve solist olarak yer aldı. Aynı süreçte gitar çalmaya başladı. Kısa süreli bir solfej ve armoni eğitimi dışında akademik müzik eğitimi almadı.
1994-1999 yılları arasında grubun yurtiçinde ve yurtdışında sahne aldığı pek çok programda ve konserde bulundu. Koma Dengé Azadi’nin 1995 tarihli “Welaté min” ve 1998 tarihli “Fedi” adlı albümlerinin kayıtlarında yer aldı. Grubun, sevilen “No Çi Halo” “Fedi” “Mihemedo” “Megri”” Dile Xemgin” “Ez te baş nas dikim” “Bejné” gibi pek çok şarkısına besteci ve söz yazarı olarak imza attı.
Sanatçı bu albümlerde arkadaşlarıyla birlikte Kürt Müziğinin geleneksel kaynakları ile ilişki kurmaya çalışarak halk şarkılarının batı enstrümanları ile icra edilmesi ve bu eserlerin çokseslendirilmesi, şarkıların orijinal dokularından beslenen varyantlarla zenginleştirilmesi konularında çalışmalar yaptı. Öte yandan, modern Kürt şiirinin seçkin örneklerini besteleme uğraşına girişti. Fedi, Mihemedo, Keçikek ve Megri gibi şarkılar bu çabanın ürünleridir. Bir yandan da şarkı sözleri yazmaya başlayan müzisyen, giriştiği, Kurmanci ve Zazaca olarak güncel bir şarkı sözü dili yakalama uğraşını bugün de sürdürmektedir.
1997 ile 2000 yılları arasında Koma Dengé Azadi ile çalışmaları sürerken bir yandan da Ferda Ereren yönetiminde, Marmara Üniversitesi Konservatuar Bölümü öğrencilerinden oluşan “Üç Deniz Topluluğu” nda Çoksesli Anadolu Müziği çalışmalarına enstrümanist olarak katıldı.
Koma Dengé Azadi’nin 1999’daki dağılışının ardından üniversite eğitimini tamamlayarak Diyarbakır’a yerleşti ve mimarlık ofislerinde mimar olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde müzik çalışmalarını solo olarak sürdüren sanatçı album hazırlıklarına da Diyarbakır’da başladı. Diyarbakır’da yaklaşık iki yıl süreyle kaval sanatçısı İrşad İpekle birlikte Kebikeç Kültür Merkezi’nde düzenli olarak akustik dinletiler verdi.
2003 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Mimarlık Tarihi ve Kuramı alanında master yapmak üzere tekrar İstanbul’un yolunu tutu. Bu alandaki akademik çabası hala sürmektedir.
Aynı yıl Metin-Kemal Kahraman, Serdar Keskin gibi müzisyenlerle birlikte Lizge Müzik Atölyesi’nde yer aldı. Fedi’nin kayıtlarından beri beraber çalıştığı müzisyen Sinan Zarakolu ve Serdar Keskinle ve atölyenin diğer emekçileriyle birlikte hazırladığı ilk solo albümü “Jahr: Stranen Be Zeman u Be Ziman” adıyla ve Lizge Müzik etiketiyle 2003 yılında yayınlandı.
Jahr’da, gitarı merkeze alan bir düzenleme anlayışı ile söz ve müzikleri çoğunlukla kendisine ait olan ve günlük hayatta konuşulan Kürtçenin olanakları ile kentli bireyin sorunlarına yaklaşmayı deneyen pop şarkıların yanı sıra, modern Kürt şiirinin etkili kalemlerinden Arjen Ari’nin şiirlerine yaptığı besteler yer aldı. Geleneksel müziğin birikimi üzerine inşa etmeye çalıştığı yenilikçi şarkılarda, batı müziğinin değişik formları ile de ilişki kuran ve büsbütün belli bir tarza yaslanmamayı tercih eden sanatçının, zengin melodileriyle dikkat çeken ilk solo denemesi Jahr, geniş bir genç dinleyici kitlesi tarafından sevildi.
Mehmet Atlı, şarkı formundaki bu çalışmalarının dışında 1998 yılında yönetmenliğini M. Hakan Demiralay ve İsmail Sancak’ın yaptığı “ Hayalet” adlı belgeselin ve 2004 yılında Seyri Mesel Tiyatrosunun Erdal Ceviz’in yönetmenliğinde sahnelediği “Mesela Ne Kadar Uzax? ” adlı oyununun müziklerini yaptı. Şarkılarından “No Çı Halo” ABD’de Zaza kültürü üzerine yapılan bir belgeselde, “Wey Gidi” ise Kürt göçmenleri konu edinen bir Alman filminde kullanıldı. Son olarak, Mezopotamya Kültür Merkezi oyuncularının, Apo Kaya’nın yönetmenliğinde sahnelediği ve kadının evrensel sorunlarını görsel malzemeye ve dansa dayalı bir performansla tartışan “Be Zeman u Be Ziman” adlı oyuna; yine MKM oyuncularından Kemal Orgun’un yazıp oynadığı “Nobedaré Deriyé Cinneté” adlı tek kişilik oyuna Jahr’daki müzikleri ile destek oldu. Sanatçının kimi şarkıları Nilüfer Akbal tarafından da yorumlandı.
Halen İstanbul’da mimar olarak geçimini sürdüren müzisyen,bir süredir pek çok sanatçı arkadaşı ile birlikte Kürt müzisyenlerinin kurumsal bir yapı içinde dayanışması ve Kürtçe sözlü müziklerin daha özgür ve profesyonel koşullarda icra edilebilmesi için uğraş veriyor. Mehmet Atlı şu sıralar, şarkılarından ve enstrümantal çalışmalarından oluşan iki ayrı album projesi üzerinde çalışıyor.
angela'nın külleri fareler ve insanlar da vinci şifresi stephen king'in hayvan mezarlığı victor hugo nun sefiller cikolata ve vanilya isimli kitap dövüş kulübü vs................................
insanların yüzünde mor güller acmak icin tasarlanmış parmakların avuca toplanmasıyla oluşturulan güc:D stres atmak için birebir...sizde deneyin cok güzel oluyo
galiba bu gruba ben de dahilim....kadere bak yaa...batsın bu dünya batsın bu dünya deyip kafayı cekecem....gelmek isteyen varsa beklerim..hep birlikte arabesk şarkılar söleriz:D
bir serdar akar filmi....filmde ki psikopatların genclere yaptıkları iğrenç,korkunc diyebilirim..tecavüz,işkence her türlü şey...yer aldığı dizilerde romantik erkek rolundeki nejat işler gitmiş yerine iğrenc ötesi bi psikopat gelmi adeta...filmdeki oyuncuların makyajını hollywood filmlerinin başarılı makyözü yapmış....üç nokta bir adlı grubun 'dediler ki' şarkısı filmin soundtrack parcası.. klibinde filmin goruntulari var...
severek izlediğim bir dizi...yakında adnan menderes ten 7 yıl sonrasını yani deniz gezmiş dönemini vereceklermiş...gittikce seyirci toplayan bir dizi....
'Türküler....Türkülerimiz ana sütü gibi candan, ana sütü gibi temiz' demiş şair ve cok doğru sölemiş....
Sevdim seni bir kere başkasını sevemem
Deli diyorlar bana desinler değişemem....
.......Sevgi anlaşmak deildir nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için ömür bile verilir.........
ne varsa bu eskilerde var zaten...seviom bu şarkıyı tabi teoman söledimi...
MEHMET ATLI...............seviom lan ben bu adamı
1975 yılında Diyarbakır’da doğan Mehmet Atlı ilk ve ortaöğrenimini Diyarbakır ve Ankara’da tamamladı. Ergani kökenli ve on çocuklu bir ailenin altıncı çocuğudur. Ergani, Diyarbakır ve Elazığ-Maden kültürünün özelliklerini bir arada barındıran ve Kurmanci, Zazaki ve Türkçenin konuşulduğu bir yöredir.
Atlı, bu dillerin konuşulduğu bir aile ortamında ve Diyarbakır’ın Bağlar semtinde Çüngüşlü Türkmen, Balkan ya da Kafkas göçmeni Türk; Mardinli, Batmanlı Arap, Zazaca ve Kurmanci konuşan Kürt ailelerle alevi demiryolcu ailelerin bulunduğu çok kültürlü bir mahallede yetişmesini şans olarak değerlendirmektedir.
Çocukluk yıllarından itibaren müziğe, enstrümanlara, mahalle düğünlerine ilgi duydu. Abilerinin yardımıyla değişik müzik türleriyle tanıştı; bağlama, mandolin ve org çalmaya başladı.
Amatör okul gruplarında bağlama çalarak başladığı müzik hayatını, 1993 yılında üniversite sınavını kazanarak mimarlık eğitimi almak üzere gittiği İstanbul’da Koma Denge Azadi ile profesyonel olarak sürdürdü. Grubun 1994’te yaşadığı dönüşüm sonucu oluşan yeni kadrosunda, besteci, şarkı sözü yazarı ve solist olarak yer aldı. Aynı süreçte gitar çalmaya başladı. Kısa süreli bir solfej ve armoni eğitimi dışında akademik müzik eğitimi almadı.
1994-1999 yılları arasında grubun yurtiçinde ve yurtdışında sahne aldığı pek çok programda ve konserde bulundu. Koma Dengé Azadi’nin 1995 tarihli “Welaté min” ve 1998 tarihli “Fedi” adlı albümlerinin kayıtlarında yer aldı. Grubun, sevilen “No Çi Halo” “Fedi” “Mihemedo” “Megri”” Dile Xemgin” “Ez te baş nas dikim” “Bejné” gibi pek çok şarkısına besteci ve söz yazarı olarak imza attı.
Sanatçı bu albümlerde arkadaşlarıyla birlikte Kürt Müziğinin geleneksel kaynakları ile ilişki kurmaya çalışarak halk şarkılarının batı enstrümanları ile icra edilmesi ve bu eserlerin çokseslendirilmesi, şarkıların orijinal dokularından beslenen varyantlarla zenginleştirilmesi konularında çalışmalar yaptı. Öte yandan, modern Kürt şiirinin seçkin örneklerini besteleme uğraşına girişti. Fedi, Mihemedo, Keçikek ve Megri gibi şarkılar bu çabanın ürünleridir. Bir yandan da şarkı sözleri yazmaya başlayan müzisyen, giriştiği, Kurmanci ve Zazaca olarak güncel bir şarkı sözü dili yakalama uğraşını bugün de sürdürmektedir.
1997 ile 2000 yılları arasında Koma Dengé Azadi ile çalışmaları sürerken bir yandan da Ferda Ereren yönetiminde, Marmara Üniversitesi Konservatuar Bölümü öğrencilerinden oluşan “Üç Deniz Topluluğu” nda Çoksesli Anadolu Müziği çalışmalarına enstrümanist olarak katıldı.
Koma Dengé Azadi’nin 1999’daki dağılışının ardından üniversite eğitimini tamamlayarak Diyarbakır’a yerleşti ve mimarlık ofislerinde mimar olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde müzik çalışmalarını solo olarak sürdüren sanatçı album hazırlıklarına da Diyarbakır’da başladı. Diyarbakır’da yaklaşık iki yıl süreyle kaval sanatçısı İrşad İpekle birlikte Kebikeç Kültür Merkezi’nde düzenli olarak akustik dinletiler verdi.
2003 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Mimarlık Tarihi ve Kuramı alanında master yapmak üzere tekrar İstanbul’un yolunu tutu. Bu alandaki akademik çabası hala sürmektedir.
Aynı yıl Metin-Kemal Kahraman, Serdar Keskin gibi müzisyenlerle birlikte Lizge Müzik Atölyesi’nde yer aldı. Fedi’nin kayıtlarından beri beraber çalıştığı müzisyen Sinan Zarakolu ve Serdar Keskinle ve atölyenin diğer emekçileriyle birlikte hazırladığı ilk solo albümü “Jahr: Stranen Be Zeman u Be Ziman” adıyla ve Lizge Müzik etiketiyle 2003 yılında yayınlandı.
Jahr’da, gitarı merkeze alan bir düzenleme anlayışı ile söz ve müzikleri çoğunlukla kendisine ait olan ve günlük hayatta konuşulan Kürtçenin olanakları ile kentli bireyin sorunlarına yaklaşmayı deneyen pop şarkıların yanı sıra, modern Kürt şiirinin etkili kalemlerinden Arjen Ari’nin şiirlerine yaptığı besteler yer aldı. Geleneksel müziğin birikimi üzerine inşa etmeye çalıştığı yenilikçi şarkılarda, batı müziğinin değişik formları ile de ilişki kuran ve büsbütün belli bir tarza yaslanmamayı tercih eden sanatçının, zengin melodileriyle dikkat çeken ilk solo denemesi Jahr, geniş bir genç dinleyici kitlesi tarafından sevildi.
Mehmet Atlı, şarkı formundaki bu çalışmalarının dışında 1998 yılında yönetmenliğini M. Hakan Demiralay ve İsmail Sancak’ın yaptığı “ Hayalet” adlı belgeselin ve 2004 yılında Seyri Mesel Tiyatrosunun Erdal Ceviz’in yönetmenliğinde sahnelediği “Mesela Ne Kadar Uzax? ” adlı oyununun müziklerini yaptı. Şarkılarından “No Çı Halo” ABD’de Zaza kültürü üzerine yapılan bir belgeselde, “Wey Gidi” ise Kürt göçmenleri konu edinen bir Alman filminde kullanıldı. Son olarak, Mezopotamya Kültür Merkezi oyuncularının, Apo Kaya’nın yönetmenliğinde sahnelediği ve kadının evrensel sorunlarını görsel malzemeye ve dansa dayalı bir performansla tartışan “Be Zeman u Be Ziman” adlı oyuna; yine MKM oyuncularından Kemal Orgun’un yazıp oynadığı “Nobedaré Deriyé Cinneté” adlı tek kişilik oyuna Jahr’daki müzikleri ile destek oldu. Sanatçının kimi şarkıları Nilüfer Akbal tarafından da yorumlandı.
Halen İstanbul’da mimar olarak geçimini sürdüren müzisyen,bir süredir pek çok sanatçı arkadaşı ile birlikte Kürt müzisyenlerinin kurumsal bir yapı içinde dayanışması ve Kürtçe sözlü müziklerin daha özgür ve profesyonel koşullarda icra edilebilmesi için uğraş veriyor. Mehmet Atlı şu sıralar, şarkılarından ve enstrümantal çalışmalarından oluşan iki ayrı album projesi üzerinde çalışıyor.
angela'nın külleri
fareler ve insanlar
da vinci şifresi
stephen king'in hayvan mezarlığı
victor hugo nun sefiller
cikolata ve vanilya isimli kitap
dövüş kulübü vs................................
insanların yüzünde mor güller acmak icin tasarlanmış parmakların avuca toplanmasıyla oluşturulan güc:D stres atmak için birebir...sizde deneyin cok güzel oluyo
galiba bu gruba ben de dahilim....kadere bak yaa...batsın bu dünya batsın bu dünya deyip kafayı cekecem....gelmek isteyen varsa beklerim..hep birlikte arabesk şarkılar söleriz:D
ew çiye mamo:P
puşimi boynuma sarıp dışarı cıktım mı arkadaşlarım bana peşmerge der....