Kültür Sanat Edebiyat Şiir

şov tivi'nin sürekli yayınlamakta olduğu kig-boks, daha fazla tutulsun daha fazla izlensin diye... şiddet her eve girsin ve kadınlarımızın gözünde mor renk alsın diye... dışarda insanlar sallana sallana yürüyüp çatacak yer arasınlar diye... asabileşelim diye... çıkarılmış dizilerdir.
ŞİDDETLE izlenilmesi gereklidir...............
halbuki çok değil 5 sene önce ne güzel diziler vardı...
izlendiğinde bir rahatlama hissi uyandırıyordu insanlarda...
neden böyle oldu? ....

nedir.... tepesinde sarı bantla uyarı yazısı olan ve bu haliyle sanki bir askeri muhtıra yemiş izlenimi uyandıran ve o kalkmadan hiç bir yazı yazmayacağım yer....

başlangıçta güzel bir müzik ve müzik eşliğinde estetik bi şekilde kendisini rüzgarın kontrolüne bırakmış bir tüy...kendisine emmiyetli bir yer aramakta...daha sonra ise film başlamakta...
filmin başları güzeldi insana değişik duyguları hatırlatıyordu...
ama ilerledikçe ve de tom hanks elini her attığı işte başarıyı yakaladıkça..sıkıntılı olmaya başladı..

filmin başlangıcındaki tüyden farksız olduğumuzuu..

kawa'nın yaktığı özgürlük ateşi dün dağlardaydı bugün sokaklarda... nevroz'unuz kutlu olsun....

21 MART yani tedirginlik bayramı....

senin mi benim mi? .... tartışması içinde bayram havasından çıkıpta başka başka havalara giren ve artık bir çok kişideki anlamının TEDİRGİNLİK olduğu bayram...(dı) .

aslında her alışkanlığımızın kökeninde çocukluk yatmakta....
ne olurdu ki ÇOCUKLUĞUN kendiside bizde alışkanlık yaratsaydı kıyamet mi kopardı her daim çocuk olabilseydik....
en azından bir kısmımız hala çocuk kalabilseydi....

izlenmiş olan korku filminden dolayı gece yatarken vücudunun hiç bir bölgesini dışarda bırakmama.
bedenin tamamını yorganın altına adeta hapis etmek.
ve iğne deliği kadar bir boşluk bırakmamak.

bilgelikten vazgeçen bir ferrari sahibi......