Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • güvercin04.11.2006 - 01:40

    güvercinlere yem atıyorum
    üşüşüyorlar
    biri sensin biliyorum
    biri sensin
    bulamıyorum

  • intihar03.11.2006 - 19:52

    ....
    Çözüyorsun yüzünü benden
    Bir darağacına bağlıyorsun
    Suda eriyen renkli gözlerini.
    Karakalemim kırılıyor
    Gölgen olmaya yetemiyorum
    Yeniden diriliyor kanımda
    Sesli harflerle başlayan intiharım..
    Kaybediyorum seni
    Can kaybediyorum
    Sen gidiyorsun
    İçinde taşıyorsun cinayetimi.

  • ACEMİ03.11.2006 - 08:54

    ''Acemi bir kalemden çıkmış gibi alınyazım
    Biraz okunaksız biraz da kafiyesiz ''
    demiş şair..

  • hasan hüseyin korkmazgil03.11.2006 - 08:49

    Ey Hasan Hüseyin’im!
    Benim gibi acemi şaire ilham veren,
    Karacaoğlan’a “bacanak” diyen usta şairim!
    “Haziranda ölmek zor.” Diyorsun.
    Bırak bu ağızları,
    Temmuzda da ölmek zor,Ağustosta da,
    Biliyorsun.
    Var mı ki ölümün kolay zamanı?
    Değişmez hiçbir şey Eylül olsa da,
    Ha Mayısta ölmüşsün / ha Haziranda.

    Aslında / ölüm değil belimizi büken,
    Dağ başında yalnız yaşayan bir ağaç gibi
    Sevgiliyi / sevgilisiz bırakması zor.
    Bir zamanlar sende akan ırmağının,
    Kendine başka yatak araması zor.

    Ah Hasan Hüseyin!
    Nasıl inanırım sözüne?
    Nerede / ne zaman olursa olsun,
    Bir gün ölüm gelecek / bunu bilmek zor,
    Haziranda olmuş / Temmuzda olmuş,
    Sevgiliyi bırakıp dört yol ağzında
    Çaresiz / meçhule / yalnız gitmek zor.

    Dinle beni Karacaoğlan’ın bacanağı:
    Ölümün zamanı önemli değil,
    Sonrasında herşeye veda etmek zor!
    İçememek kahve ve sigarayı
    Başkaları keyfine dem vururken
    Yaşama bir kalem çekivermek zor!
    Aslında ölümden beter olanı,
    Sevgiliyi başka elde görüvermek zor!

  • militan03.11.2006 - 08:33

    İllegal bir sevdanın eyleminde yüreğim
    Pusatlanmış
    Militan duruşlar barınır dağlarımda gayrı
    Yarım kalmış duygular yüklenir sırtıma
    Nazlı yarin kokusu tüter burnumda buram buram
    Bekleme beni her sabah ezanında
    Ağlama anne
    ...
    ..
    .

  • afşar timuçin02.11.2006 - 12:26

    Bembeyaz akşamlara çıkmak
    Deniz kıyılarında ya da dağ başlarında
    Daha doğar doğmaz sarhoş
    Pırıl pırıl bir günden
    Akşam gelin gibi süzüle süzüle
    Yamaçlardan ağır ağır inerken
    Seni duymak seni sevmek seni okşamak
    Seni konuşmak ve seni susmak
    İlk karanlıkla birlikte erkenden

    Senin hazırladığın sofraya oturmak
    Senin yaydığın çarşafların üzerine
    Uzanıp uzun uzun düşünmek seni
    Dünyayı yepyeni güzelliklerle
    Yeniden yaratır gibi
    Elinle kapladığın yorganı örtünüp
    Seni duymak seni düşünmek seni bulmak
    Haritaya yeni bir ada yazdırır gibi
    Her yanını her şeyini öğrenmek
    Saçlarını boynunu sırtını belini
    Kollarını omuzlarını dizlerini ayaklarını
    Hatta ayıp olmasın en gizli yerlerini
    Yani baştan sona seni ezberlemek

  • yara02.11.2006 - 12:13

    “nedir bu? ...
    -içinde yaramın kabuğu var...
    -yaranın kabuğu mu?
    -düşündüm ki fotoğraf vermekten iyidir, fotoğrafa bakar bakar alışırsın...ama yara öyle değildir,etimden bir parçadır, ne zaman baksan acırsın...
    -insan sevdiğine yarasını verir mi? ”

    Bu sözler miydi beni bu kadar etkileyen yoksa, ben miydim sözlere fazladan mana yükleyen bilemiyorum... İnsan sevdiğine yarasını verir miydi, onu hiç bilmiyorum... Sadece ağlamaklı bir ruh, hüzün taşıyan bir çift göz taşıyorum küçücük bedenimde... Aklımda binlerce fotoğraf karesi taşıyorum, içlerine girdiğimde yolumu kaybettiren! Susa durduğum binlerce fotoğraf karesi... Yüzleşemediğim anılarım var kalbimin her köşe başında... İnsan kalbinden kaçar mı? Evet, kaçar! Onunla yüzleşemediği anlar da, yaralarını görmek istemediği anlar da kaçar... Her yolun en keskin virajında eli bırakılan bir çocuksan eğer, kalpten de kaçarsın bu diyarlardan da…

  • paradoks02.11.2006 - 08:53

    Kalan,
    Senfonisi kırık bir zaman,
    Üstü yağmur,
    Altı çamur bir şehrin hikayesi,
    Kaldırım yontan ayakların,
    Sevda mesafesi,
    İpek han içinde,
    Bekleşen silüetlerin,
    Kafeterya güncesi,
    Ve tutuşmanın yerine,
    Küllenmenin,
    Gecelenen gölgesi,
    Anlat sevdiğim,
    Savur beni rüzgarınla,
    Dinler seni serçe ürkekliğinde,
    Kanat çırpan gençliğim,
    Bu kaçıncı gelmeyişin,
    Kaçıncı mekan,
    Zamansız sırtımdan bıçaklandığım,
    Bu kaçıncı sevda sevdiğim,
    Anlaşılmayan,
    Dokunma artık aşk’a,
    Kaç hayat var,
    Bizi bizden saklayan,
    Yürekte paylaşılandan başka,
    Gel gör ki,
    Bir masal değil hayat,
    Düşlerinde bir hayal,
    Kendi kaderine suskunluk,
    Tarihine şairsiz kalan sanat,
    Gözleri ela,
    Sözleri yüreğimde saklanan,
    Takvim yaprağı sevdiğim,
    Durma benden öte,
    Yürürken,
    Karşına aldığın denize bak,
    Martıların çığlıklarında,
    Aforizmalar tünerken,
    Paradokslarında felsefe,
    Götürülürken sınırsızlığına,
    Elimdeki son mumu da sen yak,
    Ki bilsin seni yüreğim,
    Tanısın gözlerinden,
    Öpüşsün dudakların kumsalda,
    Yağmurla yıkansın,
    Uzaklığındaki bedenim,
    Kalsın ne kalacaksa,
    Sonrasına,
    Şehrimden sana,
    Aşk gibi,
    Erişemediğim...

  • dehliz02.11.2006 - 08:43

    rahat uyu dehlizinde
    yeni pijamalar alacağım sana ölümün bile tanımadığı dükkanlardan
    yeni piranalar salacağım denizine
    bir kaldırımdan ötekine koşuşturan telaşlı şehir budalalığı
    her seferinde gözlerine yazılan

    saati geri al yeniden yazılsın ayrılık

  • unutmak02.11.2006 - 01:13

    Seni unutmamaya karar verdim.
    İsteseydim çok rahat yapardım bunu...!