ERP’nin günümüzdeki tanımı nedir? Bugün artık ERP konuşulurken sadece planlama fonksiyonundan bahsedilmiyor. ERP artık bir kurumun yaptığı işin bütününü yansıtan bir kavram olarak kullanılıyor. Diğer bir deyişle ERP bir kurumun tüm bileşenlerinin bir bütün olarak görülmesine imkan veriyor.
ERP, bir kurumun kendi iç süreçlerini bütünleşik bir yapıda gerçekleştirmeye imkan tanırken, işin kurum sınırları dışına taşan kısmının da desteklenmesini sağlıyor. Bu iki süreci birleştiren ERP çözümlerinin genel karakteristikleri şöyle özetlenebilir:
ERP uygulamaları, iş süreçlerini adresler. ERP uygulamaları modüler yapıdadır. ERP uygulamaları entegredir. ERP uygulamaları kurumların sınırlarını aşar, müşterilerine, iş ortaklarına ve tedarikçilerine kadar uzanır. Uçtan uca bir ERP çözümü, kurumun tüm iş fonksiyonlarını destekler.
ERP hakkında kafalarda soru işareti oluşturan bazı konulara yanıt aramak gerekirse karşılaşacağımız sorular ve yanıtları şunlar olacaktır:
1.“İş süreci” kavramı şirketin bir bölümü veya özel bir fonksiyonu mudur? İş süreçleri, kurum içerisinde birden fazla fonksiyona dokunur. Bu nedenle fonksiyonlar ve bölümler üzeridir. Örneğin bir şirkette muhasebe bölümü olabilir ya da satın alma işlemi gerçekleştirilebilir. Bu bölümler işlerini süreçler aracılığıyla yapar ama süreçler bölüm veya fonksiyon değildir. Örneğin satış süreci, müşteriyi edinmekle başlayan ve ürün veya hizmetin karşılığını müşteriden tahsil edene dek süren bir dizi aşamayı içerir.. Bu nedenle süreçler çok daha geniş bir yapıya sahiptir.
2.Modüler bir ERP uygulaması, standart uygulamalardan nasıl farklılaşır? ERP uygulamasının güzel yanı, içerisindeki tüm fonksiyonların entegre bir yapıda çalışmasıdır. Bu özelliğe sahip olmayan bir çözüm, iş süreçlerinin bütününü kapsayamaz. Modüler yapının önemi, ERP uygulamasını satın alma ve kurma sürecinde daha da ön plana çıkar. Bir kurum, ERP uygulamasının sahip olduğu fonksiyonların tümünü kullanmak istemeyebilir. Bu nedenle modüler yapı istenilen fonksiyonları istenilen zamanlarda kullanmayı mümkün kılar.
3.Kullandığım uygulamalar zaten entegre. Neden ERP düşüneyim? Farklı uygulamalar her zaman birbiri ile uyumlu çalışmaz ve aslında bu zor bir süreçtir. Ayrıca bir araya gelmiş birçok uygulama tek bir uygulamanın sağladığı özellikleri sağlayamayabilir. Yani 2+2 her zaman 4 etmeyebilir.
Yapılan birçok araştırma göstermektedir ki özellikle orta ve küçük ölçekli kurumlar bazı işlemleri birçok kez tekrarlamaktadır. Bu mükerrer işlemler sırasında belli başlı sorunlarla karşılaşmak mümkün. Örneğin sürekli veri girişi yapmak aman kaybına neden olmakta. Ayrıca bu girişlerde hata payı yükselmekte. Farklı uygulamalardan gelen veriler farklı özellikte olacağı için bu verileri bütünleştirip analizler yapmak elma ile armudu karşılaştırmak gibi kalacaktır.
Entegre bir ERP paketinde gerekli veriler bir kere girildikten sonra ihtiyaç duyulan her noktada kullanılabilmektedir. Uygulamayı kullanan tüm süreçler ve çalışanlar, karar verme mekanizmasındaki yöneticiler bilgileri aynı biçimde, gerçek zamanlı olarak görme şansına kavuşur.
4.Neden ERP uygulaması, kurumun sınırlarını aşmak zorunda? Günümüzde kurumların işleri zaten kendi sınırlarını aşıyor, dahili uygulamalar harici uygulamalarla bütünleşiyor. Başarılı olmak isteyen kurumlar, satın alma süreçlerini, iş ortakları ve müşterileri ile olan ilişkilerini en doğru ve etkin biçimde sürdürmek orunda. Bunların tümü harici operasyonlar gerektiriyor.
5.Kurumun bütününü adresleyen bir ERP çözümüne sahip olmanın avantajları nelerdir? Komple bir çözüm sahibi olmanın, parça parça uygulamalara göre birçok önemli avantajı söz konusudur. Ölçeklenebilirlik: ERP çözümleri, kurumun büyümesine paralel olarak genişleyebilme özelliğine sahiptir. Fonksiyonalite: ERP çözümleri, uygun maliyetlerle farklı fonksiyonlara gerektiği zaman erişmeyi mümkün kılar. Bugün ihtiyaç duymadığınız bir özelliği yarın aktive ederek kullanmanız mümkün. Destek ve hizmet: ERP çözümlerinde destek ve hizmet son derece önemlidir. Entegre bir ERP ortamının destek ve hizmet işlemleri çok daha basit ve etkili biçimde gerçekleştirilebilir.
KOBİ’lerin Başlıca Sorunları Dünyada birçok KOBİ, 1990’lı yıllardaki ERP fırtınasına yakalanmış ve bu sürecin maliyetlerini ve zorluğunu göğüslemekte zorlanmıştır. Bugün bu kurumların çoğu, güncelliğini kaybetmiş veya gereğinden fazla büyük uygulamalarla iş yapmaya çalışmakta ve rekabetçiliklerini korumak için yeni teknolojilere yatırım yapmak zorunda kalmaktadır. Bugün birçok KOBi ellerindeki sistemler için güncellemelere, farklı uygulamalara ve yeni teknolojilere gereksinim duymaktadır.
ERP’yi yeniden değerlendirmek için doğru zaman mı? Günümüzde KOBİ’ler için maliyetlerin etkin biçimde yönetimi son derece önemlidir. Ayrıca KOBİ’lerin finansman eksiliği de önemli bir sorundur. Buna karşın günümüzün modern KOBİ’leri, müşteri tabanını büyütmek ve eldeki müşterileri korumak çabası içerisindedir. Her geçen gün farklılığı azalan ürün ve hizmetlerin getirdiği rekabet, KOBİ’lerin bir diğer önemli sıkıntısıdır. Bu sıkıntıların ERP ile kesiştiği noktalara bir göz atalım:
Kurumsal stratejilerin ve inisiyatiflerin hayata geçirilmesi için finansman yetersizliği Kurumsal vizyonu ve hedefleri belirlemedeki sıkıntı Kurumsal stratejilerin ve inisiyatiflerin iletişiminde yetersizlik Çalışanların daha verimli kılınması için gerekli olan ölçütlerin eksikliği Kurumsal amaçları gerçekleştirecek kalifiye insan kaynağı eksikliği Müşteri taleplerini planlamada yetersizlik
Kurumsal stratejilerin belirlenmesi ve etkin biçimde duyurulmasının en iyi yolu, kurum içerisinde portal yapıları üzerinden çalışanlar ile etkileşimin sağlanmasıdır. Amaçlara yönelik girişimlerin hayata geçirilmesi için yine insan kaynağı ile etkin iletişim, e-işe alma sistemleri önemli avantajlar sağlayacaktır diğer yandan müşteri taleplerini öngörmeye yönelik analiz ve raporlama sistemleri süreci oldukça kolaylaştıracaktır. Her ne kadar orta ölçekli kurumlar bu tür çözümleri hayata geçirmekte büyük ölçekli kurumlardan biraz daha yavaş olsa da ERP tüm bu sorunlara çözüm getirmektedir.
Sonuç olarak... Günümüzde KOBİ’ler, teknolojiyi, stratejilerini hayata geçiren bir araç olarak konumlandırmaktadır. Gelişmiş analiz araçları, karar destek sistemleri, raporlama araçları ve süreçlere özel uygulamaların özellikleri geliştikçe, bu hedef daha kolay gerçekleşmektedir. ERP çözümleri, bu çabanın en önemli destekçisidir.
KOBİ’lerin farklı iş yapma biçimleri ve kendilerine özgü dinamiklerinin çeşitliliği hala son derece fazladır. Buna karşın operasyonel maliyetlerin düşürülmesi ve yatırımların daha etkin gerçekleştirilmesi sayesinde KOBİ2ler iş amaçlarına daha etkin biçimde ulaşacaktır. Bunun yolu ERP’den geçmektedir. Bu bağlamda KOBİ2ler şu 3 noktaya dikkat etmelidir:
İş amaçlarının ve gerekliliklerin bugünün şartlarına göre belirlenmesi Potansiyel çözümlerin, üreticilerin ve katma değerli satıcıların değerlendirilmesi Planların bugün için değil gelecek için yapılması
Insan olmanın değerlerini yitirmiş, sağını solunu, önünü arkasını sırf ait olma duygusunu tatmin etmek için insan kimliğinden uzaklaşıp kendisine örülen kimlikleri taşıyan, öz benliklerini yitirmiş bir yığın canlı haline gelmiş Insanlara. Unutmamalısınız ki
Herhangi bir dine, dile, milliyete, inanca mensup olmadan önce asıl kimliğiniz INSAN'dı. Tercihlerinizle yitirdiğiniz insan kimliğinin önüne geçmiş olan siyasi, dini ve ideolojik fikir ve dayatmalarınız hem kendinize hem topluma zarar vermektedir.
Bugün bütün dünyadaki canlıların 'konuşan, yazan, düşünen' aradığı mutluluk kavramı Insan kelimesi ardına gizlenmiştir. Insan olmanın erdeminin ardına.
Bugün dünün devamı ve yarının başlangıcı bütün dünyada tüm siyasi ve dini oluşumlar kendi fikir ve eylemlerini ön plana çıkarmak, akılda kalmak, hayatlara ambargo koymak adına trilyonlarca para harcamaktadır. Bu kimlik oluşturmak çalışması insana ve yaşama zarar vermekten başka bir işe yaramamaktadır.
Insan olmak kriterinin önüne konulan kimliklerin devamını sağlamak için; kilise, havra, cami, ibadet evleri neden yapılır? Allah'a yakın olmak için mi? Asla. Insanları bir arada tutmak ve diğer inançlara baskın gelmek ve adet olarak çok görünmek için. Birine insan olmayı ve insanca yaşamayı öğretirseniz öğretilerinizle o insan zaten cenneti yaşar ve yaşatır. Oysa siz onu cennete gitmenin yolunun kapanmak, ibadet etmek, dava uğruna savaşmak ve ölmek olduğuna ikna ederseniz 'ki olan bu' dışarıda kalan insanlara kin duymaya yada onları kazanmak için çalışmaya başlar. Işte savaşlar, kavgalar, ayrışmalar, bölünmeler, ölümler ve mutsuzluklar buradan yola çıkar.
Biliyor musunuz? Türk, Kürt, Laz, Ermeni, Azeri, Çerkes, Sırp, Rus, Japn, Çinli, Afrikalı, Amerikalı olmadan önce INSAN vardı. Ilk o vardı. Musevi, Yahudi, Hıristiyan, Müslüman, Budist, Hinduizm, Şintoizm, Taoizim yokken de INSAN vardı. Gelecekte de bunlar olmayacak. Öldükten sonra, herkes INSAN. Bir mezar gördüğünüzde yatan kişinin dinini, cinsiyetini, teninin rengini, kimliğini düşünmezsiniz o sadece bir INSAN'dır.
Şu halinize bakın Erdemlerinizi yitirmiş insanlığınızdan kopmuş hayvansı içgüdüleri bile atletmiş davranışlarınızla dünyayı, yaşamı, geleceği ve evrendeki diğer tüm güzellikleri kirletmeye ısrarla devam ediyorsunuz.
Barış olmadan, sevgi olmadan, aşk olmadan, savaş olmadan, ölüm olmadan öncede INSAN vardı. Karşı cins diye görüp cinsel hazlarla yoğrulup her bakış açısını apış arasına indirgeyip varlık olma bilincini aşağılayıp saçının teline varana kadar kapatan zihniyetten öncede INSAN vardı.
Unutmayın ki Ilk insan Allah'ın karşısında çıplaktı.
Düşündüm de Anne, baba, abla, abi, kardeş, dayı, amca, teyze, hala olmadan önce INSAN vardı Hümanist, realist, komünist, sosyalist, Kemalist, bütün ist'lerden önce INSAN vardı Birinci, ikinci, üçüncü, sona kalan, ortada giden, tutan, çeken, iten döven olmadan önce INSAN vardı. Sunni, Hanefi, Hanbeli, Maliki, Şafi, Alevi, Süryani, Musevi, Yahudi olmadan önce INSAN vardı. Milliyetçi, dinci, liberal, muhafazakar, sosyal demokrat olmadan önce INSAN vardı.
Şimdi Kendi güzelliğinden, nurundan, ışığından kopmuş sürüler var.
Aşık Nimri Dede ne güzel söz söylemiş Meğerse Aşk Imiş Canın Mayası Ona Mihrab Olmuş Kaşın Arası Hakkın Işlediği Kudret Boyası Yüzde Ben Bir Insan Olmaya Geldim Serimi Meydana Koymaya Geldim
INSAN OLMAK IÇIN YOLA ÇIKANLAR DIĞER YAŞAMLARI AYDINLATMAK IÇIN YÜREKLERINDEKI VE YÜZLERINDEKI IŞIKLARI YAKMALILAR.
Indian Flute Music - Warrior Chant (Kızılderili Müziği)
Ne dile gelmekteyim, ne de tasa sığmaktayım, medet ey sevgili
Canan bilmez canda olduğunu,
can anlamaz cananı taşıdığını,
bilmeden taşır her ikiside birbirini,
tıpkı ayakları toprağa basıpta
dünyayı farketmeyen insan gibi
can; tene bürümüş kendini,
ten; cana katılmış aşk ile,
üryan olan zihin iken,
gaflet içinde olanlar,
teni giydirmiş..
ERP’nin günümüzdeki tanımı nedir? Bugün artık ERP konuşulurken sadece planlama fonksiyonundan bahsedilmiyor. ERP artık bir kurumun yaptığı işin bütününü yansıtan bir kavram olarak kullanılıyor. Diğer bir deyişle ERP bir kurumun tüm bileşenlerinin bir bütün olarak görülmesine imkan veriyor.
ERP, bir kurumun kendi iç süreçlerini bütünleşik bir yapıda gerçekleştirmeye imkan tanırken, işin kurum sınırları dışına taşan kısmının da desteklenmesini sağlıyor. Bu iki süreci birleştiren ERP çözümlerinin genel karakteristikleri şöyle özetlenebilir:
ERP uygulamaları, iş süreçlerini adresler.
ERP uygulamaları modüler yapıdadır.
ERP uygulamaları entegredir.
ERP uygulamaları kurumların sınırlarını aşar, müşterilerine, iş ortaklarına ve tedarikçilerine kadar uzanır.
Uçtan uca bir ERP çözümü, kurumun tüm iş fonksiyonlarını destekler.
ERP hakkında kafalarda soru işareti oluşturan bazı konulara yanıt aramak gerekirse karşılaşacağımız sorular ve yanıtları şunlar olacaktır:
1.“İş süreci” kavramı şirketin bir bölümü veya özel bir fonksiyonu mudur?
İş süreçleri, kurum içerisinde birden fazla fonksiyona dokunur. Bu nedenle fonksiyonlar ve bölümler üzeridir. Örneğin bir şirkette muhasebe bölümü olabilir ya da satın alma işlemi gerçekleştirilebilir. Bu bölümler işlerini süreçler aracılığıyla yapar ama süreçler bölüm veya fonksiyon değildir. Örneğin satış süreci, müşteriyi edinmekle başlayan ve ürün veya hizmetin karşılığını müşteriden tahsil edene dek süren bir dizi aşamayı içerir.. Bu nedenle süreçler çok daha geniş bir yapıya sahiptir.
2.Modüler bir ERP uygulaması, standart uygulamalardan nasıl farklılaşır?
ERP uygulamasının güzel yanı, içerisindeki tüm fonksiyonların entegre bir yapıda çalışmasıdır. Bu özelliğe sahip olmayan bir çözüm, iş süreçlerinin bütününü kapsayamaz. Modüler yapının önemi, ERP uygulamasını satın alma ve kurma sürecinde daha da ön plana çıkar. Bir kurum, ERP uygulamasının sahip olduğu fonksiyonların tümünü kullanmak istemeyebilir. Bu nedenle modüler yapı istenilen fonksiyonları istenilen zamanlarda kullanmayı mümkün kılar.
3.Kullandığım uygulamalar zaten entegre. Neden ERP düşüneyim?
Farklı uygulamalar her zaman birbiri ile uyumlu çalışmaz ve aslında bu zor bir süreçtir. Ayrıca bir araya gelmiş birçok uygulama tek bir uygulamanın sağladığı özellikleri sağlayamayabilir. Yani 2+2 her zaman 4 etmeyebilir.
Yapılan birçok araştırma göstermektedir ki özellikle orta ve küçük ölçekli kurumlar bazı işlemleri birçok kez tekrarlamaktadır. Bu mükerrer işlemler sırasında belli başlı sorunlarla karşılaşmak mümkün. Örneğin sürekli veri girişi yapmak aman kaybına neden olmakta. Ayrıca bu girişlerde hata payı yükselmekte. Farklı uygulamalardan gelen veriler farklı özellikte olacağı için bu verileri bütünleştirip analizler yapmak elma ile armudu karşılaştırmak gibi kalacaktır.
Entegre bir ERP paketinde gerekli veriler bir kere girildikten sonra ihtiyaç duyulan her noktada kullanılabilmektedir. Uygulamayı kullanan tüm süreçler ve çalışanlar, karar verme mekanizmasındaki yöneticiler bilgileri aynı biçimde, gerçek zamanlı olarak görme şansına kavuşur.
4.Neden ERP uygulaması, kurumun sınırlarını aşmak zorunda?
Günümüzde kurumların işleri zaten kendi sınırlarını aşıyor, dahili uygulamalar harici uygulamalarla bütünleşiyor. Başarılı olmak isteyen kurumlar, satın alma süreçlerini, iş ortakları ve müşterileri ile olan ilişkilerini en doğru ve etkin biçimde sürdürmek orunda. Bunların tümü harici operasyonlar gerektiriyor.
5.Kurumun bütününü adresleyen bir ERP çözümüne sahip olmanın avantajları nelerdir?
Komple bir çözüm sahibi olmanın, parça parça uygulamalara göre birçok önemli avantajı söz konusudur.
Ölçeklenebilirlik: ERP çözümleri, kurumun büyümesine paralel olarak genişleyebilme özelliğine sahiptir.
Fonksiyonalite: ERP çözümleri, uygun maliyetlerle farklı fonksiyonlara gerektiği zaman erişmeyi mümkün kılar. Bugün ihtiyaç duymadığınız bir özelliği yarın aktive ederek kullanmanız mümkün.
Destek ve hizmet: ERP çözümlerinde destek ve hizmet son derece önemlidir. Entegre bir ERP ortamının destek ve hizmet işlemleri çok daha basit ve etkili biçimde gerçekleştirilebilir.
KOBİ’lerin Başlıca Sorunları
Dünyada birçok KOBİ, 1990’lı yıllardaki ERP fırtınasına yakalanmış ve bu sürecin maliyetlerini ve zorluğunu göğüslemekte zorlanmıştır. Bugün bu kurumların çoğu, güncelliğini kaybetmiş veya gereğinden fazla büyük uygulamalarla iş yapmaya çalışmakta ve rekabetçiliklerini korumak için yeni teknolojilere yatırım yapmak zorunda kalmaktadır. Bugün birçok KOBi ellerindeki sistemler için güncellemelere, farklı uygulamalara ve yeni teknolojilere gereksinim duymaktadır.
ERP’yi yeniden değerlendirmek için doğru zaman mı?
Günümüzde KOBİ’ler için maliyetlerin etkin biçimde yönetimi son derece önemlidir. Ayrıca KOBİ’lerin finansman eksiliği de önemli bir sorundur. Buna karşın günümüzün modern KOBİ’leri, müşteri tabanını büyütmek ve eldeki müşterileri korumak çabası içerisindedir. Her geçen gün farklılığı azalan ürün ve hizmetlerin getirdiği rekabet, KOBİ’lerin bir diğer önemli sıkıntısıdır. Bu sıkıntıların ERP ile kesiştiği noktalara bir göz atalım:
Kurumsal stratejilerin ve inisiyatiflerin hayata geçirilmesi için finansman yetersizliği
Kurumsal vizyonu ve hedefleri belirlemedeki sıkıntı
Kurumsal stratejilerin ve inisiyatiflerin iletişiminde yetersizlik
Çalışanların daha verimli kılınması için gerekli olan ölçütlerin eksikliği
Kurumsal amaçları gerçekleştirecek kalifiye insan kaynağı eksikliği
Müşteri taleplerini planlamada yetersizlik
Kurumsal stratejilerin belirlenmesi ve etkin biçimde duyurulmasının en iyi yolu, kurum içerisinde portal yapıları üzerinden çalışanlar ile etkileşimin sağlanmasıdır. Amaçlara yönelik girişimlerin hayata geçirilmesi için yine insan kaynağı ile etkin iletişim, e-işe alma sistemleri önemli avantajlar sağlayacaktır diğer yandan müşteri taleplerini öngörmeye yönelik analiz ve raporlama sistemleri süreci oldukça kolaylaştıracaktır. Her ne kadar orta ölçekli kurumlar bu tür çözümleri hayata geçirmekte büyük ölçekli kurumlardan biraz daha yavaş olsa da ERP tüm bu sorunlara çözüm getirmektedir.
Sonuç olarak...
Günümüzde KOBİ’ler, teknolojiyi, stratejilerini hayata geçiren bir araç olarak konumlandırmaktadır. Gelişmiş analiz araçları, karar destek sistemleri, raporlama araçları ve süreçlere özel uygulamaların özellikleri geliştikçe, bu hedef daha kolay gerçekleşmektedir. ERP çözümleri, bu çabanın en önemli destekçisidir.
KOBİ’lerin farklı iş yapma biçimleri ve kendilerine özgü dinamiklerinin çeşitliliği hala son derece fazladır. Buna karşın operasyonel maliyetlerin düşürülmesi ve yatırımların daha etkin gerçekleştirilmesi sayesinde KOBİ2ler iş amaçlarına daha etkin biçimde ulaşacaktır. Bunun yolu ERP’den geçmektedir. Bu bağlamda KOBİ2ler şu 3 noktaya dikkat etmelidir:
İş amaçlarının ve gerekliliklerin bugünün şartlarına göre belirlenmesi
Potansiyel çözümlerin, üreticilerin ve katma değerli satıcıların değerlendirilmesi
Planların bugün için değil gelecek için yapılması
www.pargesoft.com adresinden alınmıştır.
Insan Olmak. Murat Tali
Insan olmanın değerlerini yitirmiş, sağını solunu, önünü arkasını
sırf ait olma duygusunu tatmin etmek için insan kimliğinden uzaklaşıp
kendisine örülen kimlikleri taşıyan, öz benliklerini yitirmiş bir
yığın canlı haline gelmiş Insanlara.
Unutmamalısınız ki
Herhangi bir dine, dile, milliyete, inanca mensup olmadan önce asıl
kimliğiniz INSAN'dı.
Tercihlerinizle yitirdiğiniz insan kimliğinin önüne geçmiş olan
siyasi, dini ve ideolojik fikir ve dayatmalarınız hem kendinize hem
topluma zarar vermektedir.
Bugün bütün dünyadaki canlıların 'konuşan, yazan, düşünen' aradığı
mutluluk kavramı Insan kelimesi ardına gizlenmiştir. Insan olmanın
erdeminin ardına.
Bugün dünün devamı ve yarının başlangıcı bütün dünyada tüm siyasi ve
dini oluşumlar kendi fikir ve eylemlerini ön plana çıkarmak, akılda
kalmak, hayatlara ambargo koymak adına trilyonlarca para
harcamaktadır. Bu kimlik oluşturmak çalışması insana ve yaşama zarar
vermekten başka bir işe yaramamaktadır.
Insan olmak kriterinin önüne konulan kimliklerin devamını sağlamak
için; kilise, havra, cami, ibadet evleri neden yapılır? Allah'a yakın
olmak için mi? Asla. Insanları bir arada tutmak ve diğer inançlara
baskın gelmek ve adet olarak çok görünmek için. Birine insan olmayı ve
insanca yaşamayı öğretirseniz öğretilerinizle o insan zaten cenneti
yaşar ve yaşatır. Oysa siz onu cennete gitmenin yolunun kapanmak,
ibadet etmek, dava uğruna savaşmak ve ölmek olduğuna ikna ederseniz
'ki olan bu' dışarıda kalan insanlara kin duymaya yada onları kazanmak
için çalışmaya başlar. Işte savaşlar, kavgalar, ayrışmalar,
bölünmeler, ölümler ve mutsuzluklar buradan yola çıkar.
Biliyor musunuz?
Türk, Kürt, Laz, Ermeni, Azeri, Çerkes, Sırp, Rus, Japn, Çinli,
Afrikalı, Amerikalı olmadan önce INSAN vardı. Ilk o vardı. Musevi,
Yahudi, Hıristiyan, Müslüman, Budist, Hinduizm, Şintoizm, Taoizim
yokken de INSAN vardı. Gelecekte de bunlar olmayacak. Öldükten sonra,
herkes INSAN. Bir mezar gördüğünüzde yatan kişinin dinini,
cinsiyetini, teninin rengini, kimliğini düşünmezsiniz o sadece bir
INSAN'dır.
Şu halinize bakın Erdemlerinizi yitirmiş insanlığınızdan kopmuş
hayvansı içgüdüleri bile atletmiş davranışlarınızla dünyayı, yaşamı,
geleceği ve evrendeki diğer tüm güzellikleri kirletmeye ısrarla devam
ediyorsunuz.
Barış olmadan, sevgi olmadan, aşk olmadan, savaş olmadan, ölüm olmadan
öncede INSAN vardı.
Karşı cins diye görüp cinsel hazlarla yoğrulup her bakış açısını apış
arasına indirgeyip varlık olma bilincini aşağılayıp saçının teline
varana kadar kapatan zihniyetten öncede INSAN vardı.
Unutmayın ki
Ilk insan Allah'ın karşısında çıplaktı.
Düşündüm de
Anne, baba, abla, abi, kardeş, dayı, amca, teyze, hala olmadan önce
INSAN vardı
Hümanist, realist, komünist, sosyalist, Kemalist, bütün ist'lerden
önce INSAN vardı
Birinci, ikinci, üçüncü, sona kalan, ortada giden, tutan, çeken, iten
döven olmadan önce INSAN vardı.
Sunni, Hanefi, Hanbeli, Maliki, Şafi, Alevi, Süryani, Musevi, Yahudi
olmadan önce INSAN vardı.
Milliyetçi, dinci, liberal, muhafazakar, sosyal demokrat olmadan önce
INSAN vardı.
Şimdi
Kendi güzelliğinden, nurundan, ışığından kopmuş sürüler var.
Aşık Nimri Dede ne güzel söz söylemiş
Meğerse Aşk Imiş Canın Mayası
Ona Mihrab Olmuş Kaşın Arası
Hakkın Işlediği Kudret Boyası
Yüzde Ben Bir Insan Olmaya Geldim
Serimi Meydana Koymaya Geldim
INSAN OLMAK IÇIN YOLA ÇIKANLAR DIĞER YAŞAMLARI AYDINLATMAK IÇIN
YÜREKLERINDEKI VE YÜZLERINDEKI IŞIKLARI YAKMALILAR.
Insan'ca Kalmanız Dileğiyle.