bir hakikatin zikridir. tezekkür: yâd etmek. yâd- cemil olarak zikretmek. acı bir hakikati.
kullu nefsun zaikatul mevt. kuvve-i zaika. tad almak. her nefis tadıcı olduğuna göre bir tadı var. ölen dışında bu tadı bilen de yok. hüsn-i zân denen ince bir ipin üzerinde istiva ettiğine göre en büyük hakikat... hayalden asûde bir zân üzere beklemek lazım ölümü.
'Göz, ne şaştı ne aştı.' gözün muhatabı hala merkez-i aşktı.
zamana zamanın ayinesi an ana dolanmış zaman ana boyanmış zaman kendini zehirleyen akrep iğnesi zaman anın, an sevdanın sevda hakikatin perdesi...
perde-i segah... kalp zarının perdesi...
'Sidretü'l Müntehâ'nın yanında. Me'va cenneti onun (Sidre'nin) yanındadır. O zaman Sidre'yi kaplayan kaplamıştı. Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı. Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü. Lât ve Uzza'ya ne dersiniz? ' Necm suresi
herkes senin yarattıklarından ikram eder
sen ikram edeceğini yaratırsın...
doğduğunda ezanın okunur namazın kılınmaz
öldüğünde namazın kılınır ezanın okunmaz
arası?
araf...
iki ayat arası?
berzah...
beyneuma berzahun la yebğiyan...
bir hakikatin zikridir.
tezekkür: yâd etmek.
yâd- cemil olarak zikretmek.
acı bir hakikati.
kullu nefsun zaikatul mevt.
kuvve-i zaika.
tad almak.
her nefis tadıcı olduğuna göre bir tadı var.
ölen dışında bu tadı bilen de yok.
hüsn-i zân denen ince bir ipin üzerinde istiva ettiğine göre en büyük hakikat...
hayalden asûde bir zân üzere beklemek lazım ölümü.
icabete da'vettir.
iki neyzen...dûşâdûş...
yahût berâber...
perdelerde gezinmekteler.
sükutun ritminde bir seyr-i süluk bu.
seyyareler beyninde
muhatabın vechinde
işte tam burada sükût bu
sükût içinde manidâr bir nutuk bu.
iki neyzen
iki rehzen
iki meyzen
dûşâdûş
yahût
berâber
'İnde sidretil muntehâ.
İndehâ cennetul me’vâ.
İz yagşes sidrete mâ yagşâ.
Mâ zâgal basaru ve mâ tegâ.
Lekad reâ min âyâti rabbihil kubrâ.
E fe reeytumul lâte vel uzzâ.'
perde-i segâhtan yuvarlandılar.
melaike sordu.
cevab idraki yordu. kalbi yordu.
'Göz, ne şaştı ne aştı.'
gözün muhatabı hala merkez-i aşktı.
zamana zamanın ayinesi
an ana dolanmış
zaman ana boyanmış
zaman kendini zehirleyen akrep iğnesi
zaman anın, an sevdanın
sevda hakikatin perdesi...
perde-i segah...
kalp zarının perdesi...
'Sidretü'l Müntehâ'nın yanında.
Me'va cenneti onun (Sidre'nin) yanındadır.
O zaman Sidre'yi kaplayan kaplamıştı.
Göz (gördüğünden) şaşmadı ve (onu) aşmadı.
Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.
Lât ve Uzza'ya ne dersiniz? '
Necm suresi
nümayiş etsin göster ki hakikat!
devir ki, zülûmat ile kucaklaşsın nur.