maybe it's intuition but some things you just don't question like in your eyes, isee my future in an instant and there it goes i think i found my best friend (?) i know that it might sound more than a little crazy but i believe
normal hayatta da adının yazılışı konusunda hassas olan -â- vurgusuna dikkat eden ve bir fotoğrafçı'da bile ismini yazdırırken fotoğrafçıya güvenmeyip tezgahın üstünden tab zarfını çekip alıp kontrol eden zât-ı muhtereme.
bu yapay dünyanın içine fazla dalınması taraftarı değilim. dalan kişileri gözlemlediğimizde eskisi gibi dost sohbetlerine önem vermediklerini ve gitgide içlerine kapandıklarını görürüz.
duygusal anlamda insanlara daha az muhtaç ve hatta zamanla hissizleşen bir ruh haline girmeye başladıkları için(hele bir de normal hayatta da ikili diyaloglara fazla önem vermiyorlarsa) gitgide toplumdan kopuyorlar.
ve ancak iş dolayısı ile dozajında kullanan kişiler bu gizli etkinin farkına varabiliyor.
maybe it's intuition
but some things you just don't question
like in your eyes, isee my future in an instant
and there it goes
i think i found my best friend (?)
i know that it might sound more than a little crazy
but i believe
yaratana sığınma.
bu da dozajında tutulması gereken davranışlardan azizim,dozajında.
sayfalar arasına gömülüp dış dünyayı unutmamak lazım.
ruhun depresif noktalarına nüfûz etmeyi seven ademoğlu.
adamımsın!
normal hayatta da adının yazılışı konusunda hassas olan -â- vurgusuna dikkat eden ve bir fotoğrafçı'da bile ismini yazdırırken fotoğrafçıya güvenmeyip tezgahın üstünden tab zarfını çekip alıp kontrol eden zât-ı muhtereme.
bir şeyi bulunmadığı yerde aramak onu aramamak demektir.
MEVLANA.
aşk eğer beynin karanlık noktalarında aranıyorsa bulunabilecek bir duygu değildir.
bunun için ürkmeyip yüreğine bakma cesaretini göstermek gerekir.
tahammülü olanlar olduğu gibi bırakır,tahammülü olmayanlar dip köşe ayıklar tabiri câizse cımbızla seçer seçtiğini yok eder.
türk ve islam geleneklerinde önemli bir mefhum.
bu yapay dünyanın içine fazla dalınması taraftarı değilim.
dalan kişileri gözlemlediğimizde eskisi gibi dost sohbetlerine önem vermediklerini ve gitgide içlerine kapandıklarını görürüz.
duygusal anlamda insanlara daha az muhtaç ve hatta zamanla hissizleşen bir ruh haline girmeye başladıkları için(hele bir de normal hayatta da ikili diyaloglara fazla önem vermiyorlarsa) gitgide toplumdan kopuyorlar.
ve ancak iş dolayısı ile dozajında kullanan kişiler bu gizli etkinin farkına varabiliyor.
şehirler arası yapılan o gece yolculuğu, çalan müzik, karanlık yollar, hüzünlü gözler.
ah loreena! neden bana hep hüznü hatırlatıyorsun.