Efsaneye göre; Misis yöresinde yaşayan Lokman isimli bir hekim bitki ve çiçeklerle konuşmasını bilirmiş.Bu hekim çiçeklerle konuşa konuşa ölüme çare bulmuş.Ancak bir gün, ölümün çaresini yazdığı notlarla Misis Köprüsü'nün üzerinden geçerken Cebrail Melek karşısına çıkmış ve ölümün çaresinin bulunduğu reçeteyi kendisine vermesini istemiş.Ancak Lokman Hekim direnince çok kuvvetli bir rüzgar çıkartarak kağıtların Ceyhan Nehri'ne uçmasını sağlamış.Çiçekler de reçeteyi kaybettiği için Lokman Hekim'e küsmüşler ve ölümsüzlüğün sırrını bir daha ona vermemişler.Ancak; ölümsüzlüğün sırrını yutan Ceyhan Nehri herşeye hayat veren bir su oluvermiş...
Albert Einstein karli bir kis gecesi konferansa giderken yolda kalir. Arabada kalsa donacak; uzaktaki zayif isiga dogru yurur. Manastirin kapisini calar. Kapiyi acan rahibeye durumu anlatir ve siginmak istedigini belirtir.
Unlu bilgine bir oda verirler. Gece yarisi kapiyi Basrahibe calar. Bilgine manastirda 40 rahibenin yasadigini ve hepsinin uykusuzluk cektigini soyler. Unlu bilginden bu sorunun kokenini ve cozumunu bulma konusunda yardim ister.
Enstein sabaha kadar dusunup birseyler bulmaya calisacagini soyler ve yatar.
Ertesi sabah kahvaltida sorunu ozetler.
Siz burada 40 rahibesiniz. Ve hepinizin uyku sorunu var. Yani: S L E E P. Bu sorunu ne zaman yasiyorsunuz: N I G H T. Éleyse: S L E E P N I G H T 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Einstein Basrahibeden ilk sozcukten iki, ikinci sozcukten bir harf secerek altindaki rakamlari yanyana yazmasini ister. Diyelim ki harfler L, P ve H olsun. 148. Bilgin bu rakamlari ters cevirip cikarir: 841 - 148 = 693. Bu rakami ters cevirip toplar: 693 + 396 = 1089.
Unlu bilgin 40 rahibe oldugu icin cikan sonucu 40 ile carpar: 1089 x 40 = 43560
Cikan sonucun altina ilgili harfleri yazmasini ister basrahibeden ve sorunun nedeni ortaya cikar:
4 3 5 6 0 P E N I S
(isterseniz farkli rakamlarla tekrar deneyebilirsiniz)
Trabzon'a bağlı bu yere otostop ile gitmiştik.Çok zevkliydi.Memleketimden kaçarcasına geldiğim Trabzon'da gittiğim inanılmaz güzel bir yer,büyüsüne kapılmamak elde değil...kesinlikle bir kez daha gidip görecem
İşte size Trabzon'dan mükemmel bir yer daha...yeşilin ve mavinin birleştiği insana bütün dertlerini unutturan, o an sadece oranın güzelliğine kapıldığın büyülü bir yer...Uzungöl'e gidecek olursanız orada yetişen içimine doyum olmayan bir çayı var; sakın almadan dönmeyin
Merhamet hür Dünyaya bu kadar mı IRAK ' ta? Ben Basralı Ömer,
Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks. Önce demokrasi yağdı göklerimizden, Sonra özgürlük geçti üstümüzden Palet palet. Ve insan hakları Namlularından Saniyede bilmem kaç adet.
Demokrasi bizim eve de isabet etti Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın. Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar Vücudunda babamın.
Annem yoktu zaten Ben doğarken ilaç yokluğundan ölmüş Ambargo falan dediler ya Anlamadım çocukluk aklı işte Oluşmadan sökülmüş.
Sizde de barış böyle midir Mr. Franks? İnsan hakları çocukları yetim Ve ayaksız bırakır mı orda da? Düşer mi ayın kan gölüne aksi Güpegündüz düşer mi Pazar yerine demokrasi?
Zenginlik İnsanları korkudan uykusuz bırakır Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da? Babamla mırıldandığım son dua dilimde Ayaklarım hastanede Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar Kaldı elimde.
Çocukların var mı Mr. Franks? Al, oğluna götür onları bari ise yarasın Kim bilir belki baktıkça Bazen beni hatırlasın.
Hürriyet gazetesinde köşe yazarlığı yapıyor.Belki Türkiye'nin etik yapısına göre çok uc noktalarda yazılar yazıyor olabilir ama aslında herkesin içinden geçen ama toplum tarafından yadırganırım korkusu yüzünden açıkça konuşamadığı konuları ele alıyor.
gidince göreceğiz...
sonunda alabora olacağını bile bile yol almak
Efsaneye göre; Misis yöresinde yaşayan Lokman isimli bir hekim bitki ve çiçeklerle konuşmasını bilirmiş.Bu hekim çiçeklerle konuşa konuşa ölüme çare bulmuş.Ancak bir gün, ölümün çaresini yazdığı notlarla Misis Köprüsü'nün üzerinden geçerken Cebrail Melek karşısına çıkmış ve ölümün çaresinin bulunduğu reçeteyi kendisine vermesini istemiş.Ancak Lokman Hekim direnince çok kuvvetli bir rüzgar çıkartarak kağıtların Ceyhan Nehri'ne uçmasını sağlamış.Çiçekler de reçeteyi kaybettiği için Lokman Hekim'e küsmüşler ve ölümsüzlüğün sırrını bir daha ona vermemişler.Ancak; ölümsüzlüğün sırrını yutan Ceyhan Nehri herşeye hayat veren bir su oluvermiş...
'Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz.Hayatın gerçek trajedisi, bir yetişkinin aydınlıktan korkmasıdır.'
Albert Einstein karli bir kis gecesi konferansa giderken yolda kalir.
Arabada kalsa donacak; uzaktaki zayif isiga dogru yurur.
Manastirin kapisini calar. Kapiyi acan rahibeye durumu anlatir ve
siginmak istedigini belirtir.
Unlu bilgine bir oda verirler. Gece yarisi kapiyi Basrahibe calar.
Bilgine manastirda 40 rahibenin yasadigini ve hepsinin uykusuzluk
cektigini soyler. Unlu bilginden bu sorunun kokenini ve cozumunu bulma
konusunda yardim ister.
Enstein sabaha kadar dusunup birseyler bulmaya calisacagini soyler ve yatar.
Ertesi sabah kahvaltida sorunu ozetler.
Siz burada 40 rahibesiniz. Ve hepinizin uyku sorunu var.
Yani: S L E E P.
Bu sorunu ne zaman yasiyorsunuz: N I G H T.
Éleyse:
S L E E P N I G H T
0 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Einstein Basrahibeden ilk sozcukten iki, ikinci sozcukten bir harf
secerek altindaki rakamlari yanyana yazmasini ister.
Diyelim ki harfler L, P ve H olsun. 148.
Bilgin bu rakamlari ters cevirip cikarir:
841 - 148 = 693.
Bu rakami ters cevirip toplar:
693 + 396 = 1089.
Unlu bilgin 40 rahibe oldugu icin cikan sonucu 40 ile carpar:
1089 x 40 = 43560
Cikan sonucun altina ilgili harfleri yazmasini ister basrahibeden ve
sorunun nedeni ortaya cikar:
4 3 5 6 0
P E N I S
(isterseniz farkli rakamlarla tekrar deneyebilirsiniz)
Trabzon'a bağlı bu yere otostop ile gitmiştik.Çok zevkliydi.Memleketimden kaçarcasına geldiğim Trabzon'da gittiğim inanılmaz güzel bir yer,büyüsüne kapılmamak elde değil...kesinlikle bir kez daha gidip görecem
İşte size Trabzon'dan mükemmel bir yer daha...yeşilin ve mavinin birleştiği insana bütün dertlerini unutturan, o an sadece oranın güzelliğine kapıldığın büyülü bir yer...Uzungöl'e gidecek olursanız orada yetişen içimine doyum olmayan bir çayı var; sakın almadan dönmeyin
bugün çarşıda bir palyaço gördüm; yüzünde sahte bir gülümseme vardı ve gözlerinde hüzün...
Merhamet hür Dünyaya bu kadar mı IRAK ' ta?
Ben Basralı Ömer,
Belki haberin yoktur diye yazıyorum Mr. Franks.
Önce demokrasi yağdı göklerimizden,
Sonra özgürlük geçti üstümüzden
Palet palet.
Ve insan hakları Namlularından
Saniyede bilmem kaç adet.
Demokrasi bizim eve de isabet etti
Bir gün sonra anladım koptuğunu ayaklarımın.
Tam onsekiz adet insan hakları saymışlar
Vücudunda babamın.
Annem yoktu zaten
Ben doğarken ilaç yokluğundan ölmüş
Ambargo falan dediler ya
Anlamadım çocukluk aklı işte
Oluşmadan sökülmüş.
Sizde de barış böyle midir Mr. Franks?
İnsan hakları çocukları yetim
Ve ayaksız bırakır mı orda da?
Düşer mi ayın kan gölüne aksi
Güpegündüz düşer mi Pazar yerine demokrasi?
Zenginlik
İnsanları korkudan uykusuz bırakır
Kuşlar gökyüzünü terk eder mi orda da?
Babamla mırıldandığım son dua dilimde
Ayaklarım hastanede
Ve giymeye kıyamadığım pabuçlar
Kaldı elimde.
Çocukların var mı Mr. Franks?
Al, oğluna götür onları bari ise yarasın
Kim bilir belki baktıkça
Bazen beni hatırlasın.
Hürriyet gazetesinde köşe yazarlığı yapıyor.Belki Türkiye'nin etik yapısına göre çok uc noktalarda yazılar yazıyor olabilir ama aslında herkesin içinden geçen ama toplum tarafından yadırganırım korkusu yüzünden açıkça konuşamadığı konuları ele alıyor.