Yabancılar onun hakkında şöyle düşünür: Dönemin Rus elçisi “Nazım Hikmet yerine Necip Fazıl Komünist olsaydı Rusya’nın yarısını ona verirdik” demiştir.Fransızlar onun için:”Fransız kütüphanesini beyninde taşıyan insan “ derler...
Bir muhalifti. Edirne'den Kars'a kadar Türkiye sevdalısıydı. Sonra birgün 'anamın başörtüsüne kimse karışamaz' dedi. Ve ben sevgimi savunmak için büyük bir veriye ulaştım. Müslümandı ve başörtüsünü savunuyordu. İskele-Sancak'ta konuk olduğunda Peygamberimiz için 'ayağının tozu olurum' dediğininde iste budur dedim iste budur...Uzun süren bir süreçler zincirinde sevdim, dinledim, söyledim. İlham aldım, tavır aldım, duruşlar geliştirdim.ne zamana kadar mi? ? ta ki Almanya konserinde 'Kürdüz ölene kadar, vallahi Apo'yu özledik' kaydini dinleyinceye kadar..Bu kaydı ilk dinlediğimde bütün kasetlerini saklamıştım. Dinlememe kararı almıştım.Babam kıralım demişti. KIRDIK..Bugun Ölüp Ölmedigi bile tartisma konusudur..Öldüyse Allah ile hesabı çok çetin geçecek, çoğumuzun hesabı gibi.. Eğer yaşıyorsa, tevbe kapısı her zaman açıktır.
Sonuc olarak
Elbette Ahmet Kaya bir Mürşit,bir kurtarıcı,bir örnek adam değildi. Sevilen yönü kimseden çekinmeden düşüncelerini dile getirmesiydi. Çekinmedi de vesselam.Bunlardan 'Vay be ne büyük adammış o zaman adamın her dediği ve yaptığı haktır' diye bir anlam çıkaracak olursak bize yobaz derler bize ilticacı derler.
Bir dikkat cekilmesi gereken noktada sudur..Bu vatana ihanet eden hic kimseye bu vatan topraklarinda Ölmek nasip olmamistir..NAZIM HIKMET YILMAZ GUNEY ve niceleri..VE AHMET KAYA..
Yağmur'la Gelen Adam Nurullah Genç ten dinlemek lazim YAGMUR u..Ona bu sıfatı kazandıran 1990 yılında yazdığı ve birincilik ödülü aldığı Yağmur isimli şiirdi. YAĞMUR' Nurullah Genç'e 1990 Türkiye Diyanet Vakfı N'at-ı Şerif Büyük Ödülü'nü kazandıran 'Yağmur' şiiriydi...
aslinda onlar eski defterler degil ESKIMEYEN DEFTERLER dir...her ne kadar her an hafizamizda tutamasakta biseyleri en ufak biseyde hatirlar hafizamiz biseyleri..ha aklima gelmisken dur anlatayim bende diye basladigimiz kac cumle vardir acaba hayatimizda...o defterler hic eskimez..acilmak icin bekler dururlar...ve bizlerin zamani geldikce o defterden biseyler anlatmamiz o defterin tozunu alisimizdir aslinda..
umut bizimde hanemize bir şivan gibi bir ciglik gibi dusucektir kan revan icinde...en yarali halindede olsa her zaman lazimdir umut..en buyuk ihtiyactir...ve herhangi bi ucreti yoktur..parayla satilmaz ve alinmaz...
belli bi ucret ile tatmin olmak...ucreti alarak veya vererek...para dedigimiz meret bu isede el atti...yakinda kagittan kadinlar ve kagittan erkeklerle cikacak bu ulkenin gencligi..hani uzerinde ATATURK resimli kagitlardan yapilmis erkek ve kadinlar...
Yabancılar onun hakkında şöyle düşünür: Dönemin Rus elçisi “Nazım Hikmet yerine Necip Fazıl Komünist olsaydı Rusya’nın yarısını ona verirdik” demiştir.Fransızlar onun için:”Fransız kütüphanesini beyninde taşıyan insan “ derler...
DEVLET derin oldugu kadar DEVLET tir..
Bir muhalifti. Edirne'den Kars'a kadar Türkiye sevdalısıydı. Sonra birgün 'anamın başörtüsüne kimse karışamaz' dedi. Ve ben sevgimi savunmak için büyük bir veriye ulaştım. Müslümandı ve başörtüsünü savunuyordu. İskele-Sancak'ta konuk olduğunda Peygamberimiz için 'ayağının tozu olurum' dediğininde iste budur dedim iste budur...Uzun süren bir süreçler zincirinde sevdim, dinledim, söyledim. İlham aldım, tavır aldım, duruşlar geliştirdim.ne zamana kadar mi? ? ta ki Almanya konserinde 'Kürdüz ölene kadar, vallahi Apo'yu özledik' kaydini dinleyinceye kadar..Bu kaydı ilk dinlediğimde bütün kasetlerini saklamıştım. Dinlememe kararı almıştım.Babam kıralım demişti. KIRDIK..Bugun Ölüp Ölmedigi bile tartisma konusudur..Öldüyse Allah ile hesabı çok çetin geçecek, çoğumuzun hesabı gibi.. Eğer yaşıyorsa, tevbe kapısı her zaman açıktır.
Sonuc olarak
Elbette Ahmet Kaya bir Mürşit,bir kurtarıcı,bir örnek adam değildi.
Sevilen yönü kimseden çekinmeden düşüncelerini dile getirmesiydi.
Çekinmedi de vesselam.Bunlardan 'Vay be ne büyük adammış o zaman adamın her dediği ve yaptığı haktır' diye bir anlam çıkaracak olursak bize yobaz derler bize ilticacı derler.
Bir dikkat cekilmesi gereken noktada sudur..Bu vatana ihanet eden hic kimseye bu vatan topraklarinda Ölmek nasip olmamistir..NAZIM HIKMET YILMAZ GUNEY ve niceleri..VE AHMET KAYA..
Yağmur'la Gelen Adam Nurullah Genç ten dinlemek lazim YAGMUR u..Ona bu sıfatı kazandıran 1990 yılında yazdığı ve birincilik ödülü aldığı Yağmur isimli şiirdi. YAĞMUR' Nurullah Genç'e 1990 Türkiye Diyanet Vakfı N'at-ı Şerif Büyük Ödülü'nü kazandıran 'Yağmur' şiiriydi...
YAĞMUR
Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü
Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü
Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül
Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü
sadece bir dortlugu benden])
aslinda onlar eski defterler degil ESKIMEYEN DEFTERLER dir...her ne kadar her an hafizamizda tutamasakta biseyleri en ufak biseyde hatirlar hafizamiz biseyleri..ha aklima gelmisken dur anlatayim bende diye basladigimiz kac cumle vardir acaba hayatimizda...o defterler hic eskimez..acilmak icin bekler dururlar...ve bizlerin zamani geldikce o defterden biseyler anlatmamiz o defterin tozunu alisimizdir aslinda..
necip fazil kisakurek...anlami bu olmasada akla ilk getirdi necip fazildir kaldirimlarin...
umut bizimde hanemize bir şivan gibi bir ciglik gibi dusucektir kan revan icinde...en yarali halindede olsa her zaman lazimdir umut..en buyuk ihtiyactir...ve herhangi bi ucreti yoktur..parayla satilmaz ve alinmaz...
iste bu kadin Turkiyede tum siyasi erkek liderlerden daha erkek...bu kadindaki yureginin zekanin milyonda biri yok su anki erkek liderlerde...
o kadar agir konusurki...her iki kelimesinin arasina rahatlikla bir reklam konulabilir televizyonlarda...ama televizyon kanallari isi bilmiyor])))
adinin mesut olusunu yalnizca kendisinin mutluluguymus gibi algilayan memleketimde siyaset yapmis embesil bi yaratik...
belli bi ucret ile tatmin olmak...ucreti alarak veya vererek...para dedigimiz meret bu isede el atti...yakinda kagittan kadinlar ve kagittan erkeklerle cikacak bu ulkenin gencligi..hani uzerinde ATATURK resimli kagitlardan yapilmis erkek ve kadinlar...