biriktir delik kese yetiştir toprak köse hep kesiklik eksiklik hadisede hadise nasıl alsın deryayı kafa bir küçük kase akla yoktur çıkar yol ne hesap ne hendese gel de suda aksi tut gölgeyi tık kafese şu zaman dediğinden bir tek anmış son hisse ıstırap ki gövdesi boşluğa sığmaz cüsse rahatlık senin deden benim annem vesvese bu ukdenin dilinden kalmadı anlar kimse mezarda sır mezarda o bilir bilse bilse kurtuluş mu muradın yol mu aradın kese ateşe gir gölgelen kaynar suda gülümse
veda
elimde sükutun nabzını dinle
dinlede gönlümü alıver gitsin
saçlarımdan tutup kor gözlerinle
yaşlı gözlerime dalıver gitsin
yürü gölgen seni uğurlamakta
küçülüp küçülüp kaybol ırakta
yolu tam dönerken arkana bakta
köşede bir lahza kalıver gitsin
ümidim yılların seline düştü
saçının en titrek teline düştü
kuru yaprak gibi elime düştü
istersen rüzgara salıver gitsin
aydınlık
uyan yarim uyan söndü yıldızlar
gün karşı tepeden doğmak üzredir
her sabah güneşi seyreden kızlar
mahmur gözlerini oğmak üzredir
uyan yarim sesler geldi derinden
karanlık oynadı koptu yerinden
ilk ışık kapının eşiklerinden
şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir
sevgilim kapımı çaldı aydınlık
baygın gözlerimi aldı aydınlık
içimde tıkandı kaldı aydınlık
bu aydınlık beni boğmak üzredir
kadın
kalıp değil bir fikir
elmas sorguçlu fakir
açıkta sırrı bakir
kadın..
çölde kaçan bir serap
yönü kementli mihrap
madeni som ıstırap
kadın...
dipsiz hasrete tuzak
en yakından en uzak
tadı zehrinde erzak
kadın..
bir işaret bir misal
ayrılık remzi visal
Allah a yol bir timsal
kadın...
kalan
bir ebedi mahrumluk kalan bu hikayeden
git git bir çıkmaz sokak o varılmaz gayeden
gölgeler
gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere
ayağım takılıyor yerdeki gölgelere
yalnız
yalnızız beşikten tut tabuta kadar yalnız
ülfet kara yalnızlık madeninde bir yaldız
kamış
ben gurbet rüzgarının üflediği kamışım
bir su başında mahzun yapayalnız kalmışım
UKDE
ukde
biriktir delik kese
yetiştir toprak köse
hep kesiklik eksiklik
hadisede hadise
nasıl alsın deryayı
kafa bir küçük kase
akla yoktur çıkar yol
ne hesap ne hendese
gel de suda aksi tut
gölgeyi tık kafese
şu zaman dediğinden
bir tek anmış son hisse
ıstırap ki gövdesi
boşluğa sığmaz cüsse
rahatlık senin deden
benim annem vesvese
bu ukdenin dilinden
kalmadı anlar kimse
mezarda sır mezarda
o bilir bilse bilse
kurtuluş mu muradın
yol mu aradın kese
ateşe gir gölgelen
kaynar suda gülümse
zıtlar
zıtlar arası ahenk af ve günah yarışta
bütün zıtlar kavgada bütün zıtlar barışta