Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • pigme18.08.2006 - 19:23

    Askerlikte, yanlış hesaplama yüzünden sondan ikişer kişinin çıkartılıp yeni bir takım oluşturulmasıyla sonradan oluşturulan benim takımımın elemanları :(

  • peri bacaları18.08.2006 - 19:16

    Hasan Dağı ve Erciyes'in tüflerinin yağmur ve rüzgarla şekil almış hali.Sadece bacalar değil,mantarlar,penguenler,develer,yunuslar bile var ;)

  • divane18.08.2006 - 12:10

    Deli.meczup.mecnun anlamında bir kelime.

  • ömer seyfettin18.08.2006 - 12:01

    İlkokul kitabımızda'Gönen'de doğdum...'diyerek başlayan bir öyküsü olduğu için yıllardır Ömer Seyfettin denince Gönen,Gönen denince Ömer Seyfettin aklıma gelir.

  • tabip odaları18.08.2006 - 11:47

    Doktorların meslek örgütü.Ama doktorların sorunlarından ziyade iktidarda kim olursa olsun muhalefet olabilecek luzumsuz şeylerle uğraşan örgüt.

  • kerebiç18.08.2006 - 11:33

    Mersin bölgesine has Ramazan ayında yapılıp satılan dışı irmik,içi bütün antepfıstılarından oluşan ve çok özel farklı bir kremasıyla servis yapılan tatlı çeşidi.

  • diş kamaşması18.08.2006 - 02:51

    Çimento torbası kağıdının yırtılması....

  • zati sungur18.08.2006 - 02:45

    abra kadabra...

  • Kepez18.08.2006 - 02:41

    Kepez



    Ansızın bir karasu iner
    Deniz fenerinin gözlerine
    Fener kör olur.
    Ve ağır ağır uyanmaya başlar
    Deniz dibinin devleri
    Koç sürüsü dalgalar toslaşır gerine gerine
    Ötede yıkkın bir balıkçı köyünün çiçeksiz evleri
    Evler ki denizlerde olup bitenleri bilmez
    Bense bu kaderi iyi bilirim
    Benim adım Kepez…

    Yıldızlar olmadı mı, dolunay olmadı mı
    Gökyüzü de kördür.
    Yüreğindeki kara bulutlar
    Durmadan yıldırımlar kusar
    Yorgun bir gemi oturur kayalara
    Karışır birbirine dua ve küfür
    Korkuysa şapkasını her zaman
    Kapkara bir dala asar
    Bir yosun tarlasında dinlenirken
    Gördüm ölümü kaç kez
    Selâm verip geçti gülümseyerek
    Ben korkusuz Kepez…

    Kaç sünger ve inci avcısının
    Kanına girdi bu denizler
    Kaç taze gelin ihtiyarladı
    Bu ufuklara baka baka
    Her sabah
    Neşeli bir ıslık aydınlığına
    Evden çıkıp gidenler
    Ya döndüler ya da hiç dönmediler
    Yaralı akşamlara
    Yalnız kalmayınca aç kalmayınca
    Oğlak, kuzu melemez
    Ben ne dramlar yaşamışımdır bu kıyıda
    Ben Kepez…

    Mutlu insanlar da gördüm
    Gelip kollarımın arasında sevişen
    Ama uzun sürmedi
    Şıngır mıngır kristal ömürleri
    Ne çığlıklar işittim rüzgârlardan
    Mevsim mevsim değişen
    Hele de yitik ekmekler gibi ayrılık türküleri
    Tedirgin martıların
    Kanatları vururken gez
    Ben dilsiz bir görgü tanığıyım
    Benim adım Kepez…

    Gün kısalır,
    Bir gece de değişir renk renk haritam
    Gün uzar,
    Sızlayan süslü bir göğüstür Tarih-i Kadim
    Sırdır, ayıptır
    Gördüklerimin hepsini anlatamam
    Gemiler gelip geçerken
    Kaç dilden hüzünlü şarkılar dinledim
    Gül yanaklı, lâle dudaklı
    Ne güzeller gördüm gitti gelmez
    Ben hep aynı yerde beklerim
    Benim adım Kepez…

    Bazen denize küser de
    Gökteki yıldızlarla konuşurum
    Bazen gidemediğim yerleri okşamak isterim
    Bulamam ellerimi
    Ay doğarken başlar
    En uzun süren sarhoşluğum
    Asırlar kemirse de
    Koparamazlar zincirlerimi
    Kimse kirli ayaklarıyla
    Üzerimi tepeleyemez
    Ben beş vakit
    Sabrın gül suyuyla yıkanırım
    Benim adım Kepez…

    Bahattin Karakoç

  • cezerye18.08.2006 - 02:37

    Mersin yöresinin ağız tadlarından biri.Kerebiç gibi sadece ramazanda değil 365 gün üretilir.Havuç tatlısıdır.Cevizli,fındıklısı,helede antep fıstıklısı çok güzeldir.Eskiden Hasan Yozgatlı çok iyiydi,şimdilerde ise Dondurmacı Halilden şaşmayacaksın ;)