Ağzına diş fırçası girdiğinde bile öğürme tepkisi verebilen bir millet olarak Fransız öpücüğüne pek yatkın olduğumuzu düşünmüyorum.Öğürme refleksi aşılırsa keyiflidir.
Albümünü dinlediğimde hayran kaldığım, canlı yayında özellikle türkü söylerken tüm karizmasını çizdirmiş doktor -şarkıcı-opera sanatçısı.Bunca eğitim almış, aryalar söyleyebilen bir ses nasıl oluyor da türkü söylerken kötü çıkıyor anlam veremiyorum.Ama sahnedeki duruşunun hastasıyım.Heykel gibi.
İnsanlara canlı radyo yayınında yardım eden ama özel yaşantısındaki talihisizliklerle başa çıkamayan bir psikiyatrist.Terzi kendi söküğünü dikemezmiş dedirten mükemmel bir komedi dizisiydi.
The Jeffersons adlı Amerikan dizisinden uyarlanmış.Haluk Bilginer'in oyunculuğuna aşık olduğum dizi.Yorgo'su, Feraye'si, Menekşe'si ayrı ayrı başarlıydı.Türkan Şoray sit-coma yakışmamıştı ama.Keşke onun yerine başkası oynasaydı. (Lale Mansur mesela)
Halen formatın ne olduğunu anlayamadım.Bu program bir talk-show mu, magazin programı mı yoksa Armağan Çağlayan kendi yeteneklerini(!) sergilesin diye zorlama yapılmış bir akşam şekerleri gibi bişey mi? Zaga'dan esinlendiği film, kamera arkaları, güncel haber yorumları Okan Bayülgen'den sonra hiiiç çekilmiyor.Biraz Huysuz Virjin taklidi halka sataşmalar, biraz Savaş Ay tarzı insanların tartışmasına yol açıp eğlencelik çıkartmalar...Deli kızın çeyizi gibi.Düşünmeden, sadece gözlerinizi yorup TV karşısında uykuya dalmak için ideal.
Hey gidi Kurtlar Vadisi'nin Aslan Bey 'i...Sen bu durumlara düşecek adam mıydın? Selçuk Yöntem gibi bir oyuncunun nasıl bu dizide oynamayı kabul ettiğini anlayamıyorum.Seyredilsin diye güzel kadınların doluşturulduğu içi boş dizi.Neyse yakında yayından kaldırılır zaten.
Ağzına diş fırçası girdiğinde bile öğürme tepkisi verebilen bir millet olarak Fransız öpücüğüne pek yatkın olduğumuzu düşünmüyorum.Öğürme refleksi aşılırsa keyiflidir.
Her sahnesi heyecan ve gerilim dolu müthiş sinema filmi.Serinin 3 filmini de gerilerek seyrettim.Harikaydı.
Nihat Doğan'ın ondan 'bizim Ferhat' diye bahsettiği akşam iyice düştü gözümden.
Albümünü dinlediğimde hayran kaldığım, canlı yayında özellikle türkü söylerken tüm karizmasını çizdirmiş doktor -şarkıcı-opera sanatçısı.Bunca eğitim almış, aryalar söyleyebilen bir ses nasıl oluyor da türkü söylerken kötü çıkıyor anlam veremiyorum.Ama sahnedeki duruşunun hastasıyım.Heykel gibi.
İnsanlara canlı radyo yayınında yardım eden ama özel yaşantısındaki talihisizliklerle başa çıkamayan bir psikiyatrist.Terzi kendi söküğünü dikemezmiş dedirten mükemmel bir komedi dizisiydi.
The Jeffersons adlı Amerikan dizisinden uyarlanmış.Haluk Bilginer'in oyunculuğuna aşık olduğum dizi.Yorgo'su, Feraye'si, Menekşe'si ayrı ayrı başarlıydı.Türkan Şoray sit-coma yakışmamıştı ama.Keşke onun yerine başkası oynasaydı. (Lale Mansur mesela)
Çok basit, heyecansız, ne olacağını çok önceden kestirebileceğiniz bir dizi idi.Ama seyretmekten alamadım kendimi.Sebebini bilmiyorum.
Aslında programın adı amacını açıklıyor.Gün boyu diğer programlarca ütülenen kafanıza son bi ütü de bizden.
Halen formatın ne olduğunu anlayamadım.Bu program bir talk-show mu, magazin programı mı yoksa Armağan Çağlayan kendi yeteneklerini(!) sergilesin diye zorlama yapılmış bir akşam şekerleri gibi bişey mi? Zaga'dan esinlendiği film, kamera arkaları, güncel haber yorumları Okan Bayülgen'den sonra hiiiç çekilmiyor.Biraz Huysuz Virjin taklidi halka sataşmalar, biraz Savaş Ay tarzı insanların tartışmasına yol açıp eğlencelik çıkartmalar...Deli kızın çeyizi gibi.Düşünmeden, sadece gözlerinizi yorup TV karşısında uykuya dalmak için ideal.
Hey gidi Kurtlar Vadisi'nin Aslan Bey 'i...Sen bu durumlara düşecek adam mıydın? Selçuk Yöntem gibi bir oyuncunun nasıl bu dizide oynamayı kabul ettiğini anlayamıyorum.Seyredilsin diye güzel kadınların doluşturulduğu içi boş dizi.Neyse yakında yayından kaldırılır zaten.