Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • necip fazıl kısakürek11.08.2006 - 11:25

    Bu akşam bir sızı duyup etimde
    Kadın, kadın diye içimi oydum
    Ruhuma bir serin yer istedim de
    Alnımı mermerin üstüne koydum

    Birden karanlıklar sökülüverdi
    Odama bir hayal dökülüverdi
    Karşımda kıvrıldı,bükülüverdi
    Onu gözlerimle çıröıplak soydum

    Artık ben ne günah olsa işlerim
    Yumuşak yastığa geçti dişlerim
    Bir an kadar sürdü can verişlerim
    Ey kadın bu akşam sana da doydum

  • necip fazıl kısakürek11.08.2006 - 11:24

    Kopkoyu bir sis içinde bir akşam
    Hatırına düşeceğim belki
    Bir an ıslayacak yağmur yüzünü
    Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın
    Sonra sıcak yatağında uzun uzun
    Ağlayacaksın Ağlayacak.!

    Boğazında bir şeyler düğümlenecek
    Ah yanımda olsaydı diyeceksin
    Tüm yıldızlar gülecek haline Ay'da göz kırpacak
    İliklerine işleyecek bensizlik
    Kahrolacaksın...!

    Bir sigara tüttüreceksin ihtimal
    Ufku seyredeceksin saatlerce
    Bir rüzgar kopçalayacak yüzünü
    Sonra hayalim gelecek karşına
    Bir Şiirimi mırıldanacaksın
    Hıçkıracaksın..!

    Gönlünden atamadığın gibi kafandan da
    Silemeyeceksin beni düşlerine gireceğim her gece
    İnce bir hüzün bürüyecek yüzünü
    Ve çırılçıplak gerçekleri o zaman
    Anlayacaksın..!

    Sonra bir şeyler yazmak isteyeceksin
    Kafan gibi kaleminde işlemeyecek
    Unutmak isteyeceksin her şeyi
    Ama unutamayacaksın hiç bir şeyi
    Kıvranacaksın.!

  • necip fazıl kısakürek11.08.2006 - 11:20

    Bilmem hangi alemden bu toprağa düşeli,
    Yataklara serildim cam kırığı döşeli.
    Kafam bir cenk meydanı kokusu kan ve barut,
    Elindeyse düşünme,gücün yeterse unut!
    Takılıyor yerdeki gölgelere ayağım,
    Sanki arz delinecek ve ben yutulacağım.
    Bana yanmak düşüyor yangın görsem resimde,
    Yaşıyorum zamanın koptuğu bir kesimde
    Alırken dilenciyim veririken de borçluyum,
    Kalmadı eşya ile aramda hiç bir uyum
    Taş taş üstüne koysam bozuk diyorlar devir,
    Bir ok çeksem diyorlar peşinden koş ve çevir!
    Nefes alırken bile inkisar ve pişmanlık,
    Kimse edemez bana benim kadar düşmanlık.
    İşte; şüpheci aklı çatlatan korkunç nokta;
    O ki,sonsuz var,nasıl aranır dipsiz yokta
    Varlıkta, yoklukta herşey onun kulu,
    Bu noktaya vardım mı el tutuk dil burkulu!
    Allah’ı hakikate soran kafa ne sakat,
    Hakikatte ne? Hakkın muradıdır hakikat.
    Balonunu kaçırmış çocuk gibi ağla dur,
    Rabbim böyle emretmiş ya dize gel ya kudur!
    Hayat bir zar içinde hayatı örten bir zar
    Bana da hayat yeri “Bağlum”köyünde mezar...