Hava güzel, ve bu güzellikten yararlanıp kendini dışarı atmış düzinelerce insan.. Bir grup genç de sahile oturmuş, muhabbet etmekteler. İçlerinde bir kızımız var ki görmeyin! Herşeyi o bilir, küçük dağları o yaratmıştır. Ee bir de ağır abimiz var naturel olarak. İşte diyalog:
-Aa evet, çok hücreli o zaten. (Der ağır abimiz kızla kafa yaptığını belli etmemeye çalışarak.)
-Yaa? Bunu bildiğim iyi oldu; ama gereksiz bir bilgi. Ben beynimi Shelrock Homes (Doğrusu için bkz: Sherlock Holmes) gibi kullanıyorum janım, ihtiyacım olmayan bilgileri kapı dışına atıyorum.
-Kapı içinde kalanlar için gurur verici olsa gerek. Azınlığı teşkil etmekteler ne de olsa.
-Azınlık, çoğunluk ya da doygunluk (Zekice kafiyeler,değil mi?) ne fark edermiş bakıyııım? Bilgi bilgidir janım.
-Evet de az önce bilgilerin gereksiz olabilme ihtimallerinin muhtemel olduğunu savunmamış mıydın sen?
-Haa, ben mi? Aa evet ama bilgi hem gereklidir hem gereksiz; oksimon oluyor bu. (Demeye çabaladığı şey için bkz: oksimoron.)
-Haklısın canım.
-Ama sen çook obsetiksin (Doğrusu için bkz: obsesif) biliyormuydun? Bööyle neörosif (Demeye çalışılan; nevrotik) falansın yane.
Aşağıdaki önermenin doğruluğu tartışılır diyerek nokta koyuyorum.
Unutmadan bir de parantez açayım bari; kendisi hem yönetmenliği, hem oyunculuğu, hem de ilerleyen yaşına rağmen yakışıklılığıyla gündemdedir kaç senedir. Ee başka ne bekliyorsunuz dostlar? Kapadım parantezi, evet.
Polat Alemdar denilen dizi kahramanı. Ne yazık ki insanların değer anlayışının vasat hale geldiğinin bir göstergesidir. Toplum olarak sahip olduğumuz kültür hazinesini korumak yerine mahvediyoruz; kendimize saçma senaryolar bulup kukla gibi oynuyoruz hiçbir cümleden dışarı çıkmaksızın. İmgesel gücümüzü iyiliğe ve doğruluğa hitap eden şekilde kullanmıyor; aksine nerede bir çirkinlik, nerede bir isyan varsa oraya çekiyoruz doğrularımızı; ve öldürüyoruz tüm emeklerimizi. Bu hayalî ''kahraman''lar (!) hükmediyor bize; kendi yarattığımız bir karakterin manevi gücüne kanıyor kendimizle dalga geçiyoruz adeta. Katlediyoruz, yok ediyoruz, yarattıklarımızı bozuyoruz hep..
Tümüne salak diyerekten yapılan genelleme; önyargı taşır.
Zira bu önermenin değişkenliği; kimin konseri olduğuna bağlıdır.
Bir Led Zeppelin ya da Velvet Revolver konseriyse avazım çıktığınca bağırırım; bu benim zeka seviyemin düşüklüğüyle alakalı bir durum teşkil ediyor mu?
Hayır.
Ancak Yalın veya Keremcem gibi konserlerde bağırıyorsam bilinki en az orada beyuhde bağıran diğer kızlar kadar aptalım.
Hem hikayenin baş kahramanı olduğu yargısını; hem de kişinin bir tür mal olduğu yargısını çıkararak; buna bir tür düşünce/duygu çakışması diyebiliriz.
Hava güzel, ve bu güzellikten yararlanıp kendini dışarı atmış düzinelerce insan.. Bir grup genç de sahile oturmuş, muhabbet etmekteler. İçlerinde bir kızımız var ki görmeyin! Herşeyi o bilir, küçük dağları o yaratmıştır. Ee bir de ağır abimiz var naturel olarak. İşte diyalog:
-Şu tuhaf metabolizmalara bak! (4 tekerlekli bisikletten bahsetmektedir çok bilgili kızımız.)
-Aa evet, çok hücreli o zaten. (Der ağır abimiz kızla kafa yaptığını belli etmemeye çalışarak.)
-Yaa? Bunu bildiğim iyi oldu; ama gereksiz bir bilgi. Ben beynimi Shelrock Homes (Doğrusu için bkz: Sherlock Holmes) gibi kullanıyorum janım, ihtiyacım olmayan bilgileri kapı dışına atıyorum.
-Kapı içinde kalanlar için gurur verici olsa gerek. Azınlığı teşkil etmekteler ne de olsa.
-Azınlık, çoğunluk ya da doygunluk (Zekice kafiyeler,değil mi?) ne fark edermiş bakıyııım? Bilgi bilgidir janım.
-Evet de az önce bilgilerin gereksiz olabilme ihtimallerinin muhtemel olduğunu savunmamış mıydın sen?
-Haa, ben mi? Aa evet ama bilgi hem gereklidir hem gereksiz; oksimon oluyor bu. (Demeye çabaladığı şey için bkz: oksimoron.)
-Haklısın canım.
-Ama sen çook obsetiksin (Doğrusu için bkz: obsesif) biliyormuydun? Bööyle neörosif (Demeye çalışılan; nevrotik) falansın yane.
-Biliyorum canım.
Aşağıdaki önermenin doğruluğu tartışılır diyerek nokta koyuyorum.
Unutmadan bir de parantez açayım bari; kendisi hem yönetmenliği, hem oyunculuğu, hem de ilerleyen yaşına rağmen yakışıklılığıyla gündemdedir kaç senedir. Ee başka ne bekliyorsunuz dostlar? Kapadım parantezi, evet.
''Seni.. Anlatabilmek seni..''
'İstanbul'u dinliyorum...Gözlerim, kapalı.'
Rock'ın taçsız, mabetsiz krallarından. Tek mabet kalplerimizdekilerdir..
Şirin mi şirin yazar. Kitaplarını keyifle okurum.. Kız ve erkek arasındaki savaşı güzel ve doğru bir üslupla ifade etmeyi başarmıştır yazarımız.
Polat Alemdar denilen dizi kahramanı. Ne yazık ki insanların değer anlayışının vasat hale geldiğinin bir göstergesidir. Toplum olarak sahip olduğumuz kültür hazinesini korumak yerine mahvediyoruz; kendimize saçma senaryolar bulup kukla gibi oynuyoruz hiçbir cümleden dışarı çıkmaksızın. İmgesel gücümüzü iyiliğe ve doğruluğa hitap eden şekilde kullanmıyor; aksine nerede bir çirkinlik, nerede bir isyan varsa oraya çekiyoruz doğrularımızı; ve öldürüyoruz tüm emeklerimizi. Bu hayalî ''kahraman''lar (!) hükmediyor bize; kendi yarattığımız bir karakterin manevi gücüne kanıyor kendimizle dalga geçiyoruz adeta. Katlediyoruz, yok ediyoruz, yarattıklarımızı bozuyoruz hep..
''Sen benim için çöp adamsın. ''
cümlesini sarfettiğim insanlardan nefret etmek.. Bunu çağrıştırıyor.
Önyargının doğuracağı sonuç.
Tümüne salak diyerekten yapılan genelleme; önyargı taşır.
Zira bu önermenin değişkenliği; kimin konseri olduğuna bağlıdır.
Bir Led Zeppelin ya da Velvet Revolver konseriyse avazım çıktığınca bağırırım; bu benim zeka seviyemin düşüklüğüyle alakalı bir durum teşkil ediyor mu?
Hayır.
Ancak Yalın veya Keremcem gibi konserlerde bağırıyorsam bilinki en az orada beyuhde bağıran diğer kızlar kadar aptalım.