Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Ve yakalambaç, saklambaç, yakan top, elim sende gibi kibar ama medeni oyunlar köylerde yerini kafa yarmaca, dağdan yuvarlanmaca, bir ağaçtan öbürüne atlamaya çalışırken çalıların üzerine düşmece ve sopayla birbirini dövmeceye bırakır.

(bknz. mazi kafamda yara)

Kıyı balıkçımız olta takımlarını ve kamerasını alıp Egede bir koya gider. Amacı Vatos balığını yakalamaktır. (yakalayıp ne yapacaksa, seyredene kadar denizden çıkıpta yenilmeyen tek balığın o olduğunu zannederdim) Peşisıra dizer oltalarını. Hepsini yemler. Bir yandan da anlatır, şu yemleri kullanın kancayı şöyle bağlayın, böyle yapın. Aradan bir-bir buçuk saat geçer ve olta, kanca, yem, misina ve vatos hakkında verilecek tüm pratik bilgileri verir ama bir tane bile vatos yakalayamaz. Kamerasını kapatmadan önce duygulu bir konuşma yapar,

- Evet, her zaman şansımız yaver gitmeyebilir. Balık tutuyorsanız eve eliniz boş gitmryi de göze almalısınız. (işte iç burkan, balıkçı felsefesinin temelini oluşturan söz geliyor) Olsun, balık tutamasakta en azından temiz hava almış olduk, spor yaptık.

(bknz. pollyanna replikleri)

Tanım;
Televizyonu aptal kutusu olmaktan çıkartan ve abartılı avcı hikayeleriyle kıyas yapıp gerçekliğini ölçmenize imkan veren eğlenceli tv kanalı.

Türkiye distribütörü Borusandır. Sahibi BMW'dir. Bu iki özelliğin bir araya gelmesindense ortaya fahiş fiyatlar çıkmaktadır. Bu araba bozuntusuna o kadar para vereceğinize, üç tane orta düzetde bir araba alır, birine biner ikisini kiraya verirsiniz. Kiradan elde ettiğiniz parayla da yaklaşık iki sene sonra bir ev sahibi olabilirsiniz.

' Sang ' den gelir, sang farsçada değerli taş anlamındadır. Zengin ise (sengûn) bu taşlara fazlasıyla sahip olan demektir.

Nâmustur, yangında ilk kurtarılacak olandır, titanik batarken kadınlar ve çocuklardan sonra sandallara alınacak en önemli üçüncü şeydir.

Hayvanların boğazında ki şah damarına - ki hayvan kesilirken bıçak önce oraya vurulur - Araplar ' nahr ' der. İntihar kelimesi de bu kelimeden türemiştir, boğazını keserek öldürme anlamındadır.

'ülümek' fiilinden türetildiği bir rivayettir. Ki ülümek eski türkçede paylaştırmak anlamındadır. Haliyle ülke de pay anlamına gelir; bir milletin toprak payı.

Kanuni'nin oğlu Beyazıt'la şiir yoluyla yaptığı konuşma gerçekten enteresandır. Beyazıd, Kanuni henüz sağken kendisine taht için isyan edip İran Şahı Şah Tahmasb'a sığınır. Kanuni onu geri istese de Şah ilk başta iade etmez. Sonunda bir hileyle Beyazıd'ı Yavuz'un adamlarına teslim eder ve Beyazıd oracıkta idam edilir.

Kanun bellidir, padişaha isyanın cezası ölümdür. Kanuni oğlu ile kanun arasında kalır ve tavrını kanundan yana koyar, Kanuni lakabının hakkını verir ve oğlu beyazıdı şiirde de görebileceğimiz üzere affetmez.

Beyazit'ın babasına mektupla gönderdiği şiirin ilk kıtası;

Ey seraser aleme sultan Süleymanum baba,
Tende canum canımın içinde cananum baba,
Bayezidina kıyar mısın benüm canum baba?
Bi-günahım, hak bilür, devletlü sultanum baba.

Kanuni'nin oğluna cevaben yazdığı şiirin ilk kıt'ası;

Ey dem-â-dem mazhar-ı tuğyân u isyânum oğul
Takmayan boynına hergiz tavk-ı fermânum oğul
Ben kıyar mıydum sana ey Bâyezid hânum oğul
Bî-günâham dime bari tevbe kıl cânum oğul.

Her ne kadar onun tarzı gibi gözükmese bile, izledikten sonra yönetmeninin anlaşılacağı filmlerden. Robert Rodrigez imzasını farklı hikayelerin bir-iki saniyeliğine de olsa aynı karede enfes bir şekilde buluşmasından tanıyabilirsiniz. Kesinlikle aile ile izlenecek bir film değil, zaten söze hacet yok, filmin isminden belli.
Ve aşk insanı öldürüyor.
Bana göre V for Vendetta'dan sonra en iyi çizgi romandan uyarlanan film.

(İsmini hatırlamıyorum ama bir gazete arkası yarın kuşaklarıyla kısa kısa karikatürlerle veriyordu Sin City'i..)

Todd Robinson filmi. İnsanın yüzünü güldüren tek bir sahnesi yok. Kadın kıskançlığının sınırsızlığı karşısında insan ürküyor ve ürperiyor açıkçası.