Lafzı muhkem yalnız, anlaşılan, Kur'an'ın; Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mânânın. Ya açar Nazm-ı Celîl'in, bakarız yaprağına, Yahud üfler geçeriz bir ölünün toprağına İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyle bilin! Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için! Safahat, 2,169
Matbaalar ofsetler cevşen hazırlıyormuş Cinci alim kesilmiş muska pazarlıyormuş Fabrikalar açılmış nazar boncuğu için Fen teknik ilerledi fikrinde bizim millet.
Muskasıydı cevşeniydi kesmez ise nazarı Küçük bir iğde dalı delip çatal iğneye Bir çıkı çörek otu azık gibi sırtına Bağladın mı sal gitsin fikrinde bizim millet.
Mülkün evin emaneti üzerlik otlarına Vasıtanın selameti bakıyor at nalına Saray fabrika dersen bir öküz kafasına Muhtaç oldun demektir fikrinde bizim millet.
Caminin duvarına üzerlik asan kim ki? Berduş değil bizim hoca otta çünkü keramet! Korusaydı şu mezarlar yıkık viran olmazdı! Bu ot mezarlık otu, halbuki bilir millet.
Kimse yokken yetiştim esirin imdadına On senelik toz birikmiş otcağızın başına Bir karışlık iğdeyi de sarmışlar kucağına Uyusunda büyüsün bizim camide millet.
İnancımız askıda boncuklu deli olduk Ekmekle kağıt yedik muskalarla büyüdük Akvaryumun içinde ayet hadis yüzdürüp Hergün bir bardak içip büyüleri çözdürdük!
Bir adam ki belinde okutulmuş ipiyle Boynunda hamaylısı, enleme, boylaması Okunmuş çakıları, hanımı yavruları Nüfusun dörtte beşi üfürükten bir millet!
Dağda koyun kaybolsa cinci suya bakacak! Çakılar kapanacak kurt ağzı bağlanacak! Tesbihler çekilecek sağ salim dönsün diye Elif tut getir çek getir, tut getir çek getir!
Elif çoban değil ha bildiğin harfi evvel Harfi med olup çeker mâ kablini bir miktar Onadır dilekçemiz anlar ise meramdan Bizim koyunu da çekse ne olur dağdan yabandan!
Okunmuş da okunmuş her şeyimiz okunmuş Bir Kuran kalmış rafta manası unutulmuş Diriyken babasına bitini vermeyenler Öldüğü gün acilen hatimler okuturmuş
Asmadadır keramet alimleri astırdık Cahiller diyarında muska cevşen bastırdık Ata ite bağladık temel taşa kıstırdık İflah olmadık gitti müzmindir bizim millet.
Allah'a el açmayı bir türlü öğrenmedik Ya rabbi derde çare ver deyip istemedik Ya dörtbin tesbih ile şifreleyip kodladık Yahut dilekçemizi boynumuza bağladık.
Tevekkülün adı yok kalpten kazınıp gitmiş Emaneti Allah’a güvenen inanç bitmiş Alimlerin açlıktan nefesleri tüterken Deccali müftü yapmak fikrinde bizim millet.
Din kalp işidir derler dönüp kalbe bakan yok Kalp kendi işini yapıyor fikri hakim Kalpler karıncalanmış pas tutmuş her yanını Karınca duasını asmakta bizim millet.
Cifr ebced uyduruk ne bulursan eski yazı Çerçeveletip as ki dönüp bakarsın bazı Müşteriler de görür seni dindarmış bilir Helal lokmayı böyle kazanır bizim millet.
Karınca duasının kartonu hürmetine İşlerin rast gidecek ticaret büyüyecek Müşteri celbi için yıldızname nüshası Rızkını vermektedir fikrinde bizim millet.
Kıtmir'in adı bile levhalara kazılmış Rızkı celbeder diye baş köşeye asılmış Eski yazı olsun da felsefe-i Hind olsun Yahut Leyla vü Mecnun pek sever bizim millet.
Köstebeğe bir muska, sarımsağı yemesin Kaplumbağaya efsun bizim bağa girmesin Ağaçlara kurşun asın meyve nazar görmesin El açmayı pek sevmez mağrurdur bizim millet.
Temeldeki harçta cin Ahmed'in suyu var Duvarda kisbetlinin uçkurunun bağı var Çatıda çörek otu üzerlik yaprağı var Çimentoya demire güvenmez bizim millet.
Allah ile aramızda hoşnutsuzluk var biraz O bizden memnun değil biliriz suçumuzu Yine de muhtaç olmak el açmak ağır gelir Asar gömer halleder işini bizim millet.
Asmalar da yosmalar da takılarla korunur Hem kurşun döktürülür yoksa cinler dokunur Cinler de sapıtmıştır bu insanları görüp Eminim ki onlar da alüminyum döktürür.
İnsancı hocaları bile vardır korunmak için İnsan ilişmesin de sağ salim kalsın diye Cine musallat olmuş sapkın insanın biri Aklını alacakmış güpegündüz be komşu!
Sapıtan sapıtana korkan korkana Boynuna Allah yazılı kolye asmış kokana Muskalı züppe gibi ilginç bir nesil yâhu Bir çörek otu kadar imanları var m'ola?
Satıyor dağıtıyoruz İndirim var şeriattan Şirk kartına binbir taksit Kolay cennet şeyhimizden Gel ey vatandaş gel bize Ne kullar getirdik dize Din dağıtır yaza boza Tasaddukçu[2] şeyhlerim var.
Münadiler tef dümbelek Savtın âvazın çınlatır Kulak ver düşünmeyerek Tasavvutçu[3] şeyhlerim var.
Bir dergahın duldasında Bir söğüdün gölgesinde Cahillerin ülkesinde Tasayyufçu[4] şeyhlerim var.
Her biri bir yana çeker En doğrusu bizimki der Ümmet bölük pörçük olmuş Tasannufçu[5] şeyhlerim var.
Bozuk para gibi harcar Müridlerin gayretini Dünya ukba işlerini Tasarrufçu[6] şeyhlerim var.
Diktatörler ona muhtaç Tutar halkın iplerini Devletçilerin emrinde Tasallutçu[7] şeyhlerim var.
Ben Allahım diyen ermiş Enel hak diyen gebermiş Ne müşrikler yetiştirmiş Teberrükçü[8] şeyhlerim var.
Bid’atları çakmak taşı Tutturur çimeni yaşı Sen de kurut ıslak başı Tasavvuhçu[9] şeyhlerim var.
Gel bir sürek avı ile Kaza okuna hedef ol Ava gideni avlayan Tasayyudçu[10] şeyhlerim var.
Yüzyılların geleneği Erene her şey mubahtır Saygıdeğer Hint ineği Tasavvufçu[11] şeyhlerim var.
[1] İsra suresi 61-64 [2] Sadaka veren [3] Çağırıcı [4] Yazlıkçı, tatilci [5] Zorla sınıflara ayıran [6] Sarfedici, sarfetme idaresi edinde olan [7] Musallat olan, tahakkümane hareket eden. [8] Uğurlu ve mübarek olduğuna inanılan, inandıran [9] Yaş otu kurutan [10] Avlayıcı
riya amelleri allah için yapmamaktır daha doğrusu allah için yaptığını sanmaktır örneğin: kişi allah için hayır yaptığını zanneder ama kalbine baksa insanlar bana cömert desinler diyedir veya hayırlı bir iş için çalışsa bunu allah için yaptığını sanır ama kalbine bir baksa insanlar ne müslüman adam desinler diyedir bir ayette 'Ey iman edenler! Sadakalarınızı, insanlara gösteriş için malını harcayan, Allah'a ve âhiret gününe inanmayan kimse gibi başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle boşa çıkarmayın.Çünkü onun bu gösterişinin hâli, üzerinde az bir toprak bulunan bir kaya parçasının hâline benzer ki, ona şiddetli bir yağmur isabet edince üzerindeki toprağı temizleyip kendisini katı bir taş hâlinde bırakır' (el-Bakara, 2/264) buyurmuştur. nebimiz ise şöyle buyurmuştur. Her kim duyulsun diye bir iş işlerse, Allah onun kıymetsizliğini duyurur. Her kim gösteriş olsun diye bir iş yaparsa, Allah da onun gösteriş yapmasını ve değersizliğini ortaya çıkarır' (Müslim, Zühd, 38) : yanlış anlaşılmasın riya her gösteriş için değildir sadese ameller (sevep sanılan işler) içindir bir insan ticareti çin insanlara sadaka vb iyilik etse ve bundan sevap ummasa o riya olmaz (07.09.2006 00:41)
Üç Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken 'kahrolsun Amerika'diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir papağandan geldiğini görürler.
Bunun uzerine Iraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın geldiğimizde görürsek seni mahvederiz'derler.
Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü papağan kuşunu çok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve 'Hocam eğer sakıncası yoksa papağanları değişelim'der Hoca kabul eder ve değişim gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir, papağanı görürler ve kızarak:'biz sana bunu yok edeceksin demedikmi? ' Amca bu papağan o değil desede inandıramaz. Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır: 'Kahrosun Amerika! ! ses çıkmayınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler: -Kahrolsun Amerika! (ses yok) -Kahrolsun Amerika! (ses yok) -Kahrolsun Amerika!
kelime anlamı (sahibimiz) demektir bu kelimeyi bir insan için kullanmak doğru deyildir çünkü hür ve yetişkin bir insanın sahibi yalnız allahtır yalnız köle ve çocuğun sahibi insan olabilir kuran ve hadislerde bu kelime sadece allahı kasteder ama bazı ehli tasavvuf bu kelimeyi allaha ortak koştukları şeyhleri için kullanıyorlar bunlardan en ünlüsü celalettin rumidir onun islamda haram olan heykelinide yaptılar niçin bu insanı o kadar yücelttiniz namazı terkedip şarap içtiği içinmi yoksa rasulullah sav ve ashabının yapmadığı, kendi etrafında dönme (sema) diye bir bidat ihtas etti diyemi yada musikiyi islama soktu diyemi
bu göl hakkında söylenip duran bu iddaların aslı yoktur ibrahim peygamberin ateşe atıldığı yer babildir babil bilindiği gibi bağdattan bile güneyde bir şehir olayın aslı: babil kıralının, putanedeki putları kırması sebebiyle ibrahime ibretlik bir ceza vermek maksadıyla ateşe atıp yakmak ister fakat allah eteşi bir gül bahçesine çevirir bunun dışında ne su ne balık vardır bu hikayeler nerden çıkar bilmem ashabı kehf içinde her ülke kendi topraklarında bir mağara gösterip burası o mağaradır diyorlar ya allah aşkına ürdün nere tarsus nere, kabil nere urfa nere turizim için bu kadar atılmazki
islam sevmeyi emrettiği gibi nefret etmeyide emreder o çirkin işleri, kötülüğü, zinayı, hırzızlığı, haksızlığı, içkiyi ve kumarı, zulmü ve zalimi sevmemeyi nefret etmeyi emreder kişi bu fiillerden nefret etmediği sürece o kötülüklere açık demektir bir bakarki kendiside kınadığı insanlar arasında görür 'Muhammed SAS Allah'ın elçisidir ve onun yanındakiler kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametli ve şefkatlidirlerİ
yeni bir yıl geldi diye kutlama yapmanın hiç bir mantıklı sebebi yok hatta ömürden bir yıl daha geçti diye üzülmek gerek peki sevinmemizi gerektiren hiç bir sebep yokken niçin kutlama yaparız bu sadece avrupa dan kopyaladığımız bir hıristiyan adeti deyilmi eğlenmeye bahane arayacaksak daha bu kendimiz için olmalı
Hz. Ömer arkadaşlariyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derlerki Ey halife, bu aramizdaki arkadaş bizim babamizi öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin. Bu söz üzerine Hz.Ömer suçlanan gence dönerek: Söyledikleri doğru mu diye sorar, Suçlanan genç der ki Evet doğru. Bu söz üzerine Hz Ömer; -Anlat bakalim nasil oldu diye sorar: Bunun üzerine genç anlatmaya başlar, der ki:
'Ben bulundugum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanim ailemle beraber gezmeye çiktik, kader bizi arkadaslarin bulundugu yere getirdi. Afedersiniz hayvanlarimin arasinda bir güzel atim var ki dönen bir defa daha bakiyor, hayvana ne yaptiysam bu arkadaslarin bahçesinden meyva koparmasina engel olamadim, arkadaslarin babasi içerden hisimla çikti, atima bir taş, atti atim oracikta öldü. Nefsime bu durum agir geldi, ben de bir tas attim, babasi öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaslar beni yakaladi, durum bundan ibaret' dedi.
Bu söz üzerine Hz Ömer: 'Söyleyecek bir sey yok, bu suçun cezasi idam.Madem suçunu da kabul ettin' dedi. Bu sözden sonradelikanli söz alarak 'Efendim bir özrüm var' diyerek konusmaya basladi
'Ben memleketinde zengin bir insanim, babam rahmetli olmadan bana epey bir altin birakti. Gelirken kardesim küçük oldugu için saklamak zorunda kaldim. Simdi siz bu cezayi infaz ederseniz yetimin hakkini zayi ettiginiz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz, bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardesime teslim eder gelirim, bu üç gün içinde yerime birini bulurum' der.
Hz. Ömer dayanamaz der ki: -'Bu topluluga yabanci birisin, senin yerine kim kalir ki? Sözün burasinda genç adam ortama bir göz atar, der ki: 'Bu zat benim yerime kalir.' O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşarindan daha yaşarken cennetle müjdelenen Amr Ibni As' dan başkasi değildir. Hz.Ömer Amr'a dönerek, Ey Amr, delikanliyi duydun' der. O yüce sahabi Evet, ben kefilim' der ve genç adam serbest birakilir.
Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çikarak genc'in gelmeyecegi, dolayisiyla Amr Ibni As'a verilecek idam yerine maktülün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razi olmaz ve 'babamizin kani yerde kalsin istemiyoruz' derler.
Hz. Ömer der ki: 'Bu kefil babam olsa farketmez cezayi infaz ederim.' Hz Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki: Biz de sözümün arkasindayiz.'
Bu arada kalabalikta bir dalgalanma olur ve insanlarin arasindan genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek derki evladim gelmeme gibi önemli bir nedenin vardi neden geldin? ' Genç vakurla basini kaldirir ve (günümüz insani için pek de önemli olmayan) 'AHDE VEFASIZLIK ETTI' demeyesiniz diye geldim der.
Hz.Ömer basini bu defa çevirir ve Amr Ibni As'a der ki:
Ey Amr, sen bu delikanliyi tanimiyorsun nasil oldu onun yerine kefil oldun'. Amr Ibni As Allah kendisinden ebediyyen razi olsun,
-'Bu kadar insanin içerisinden beni seçti.'INSANLIK ÖLDÜ 'dedirtmemek için kabul ettim' der. Sira gençlere gelir, derler ki: Biz bu davadan vazgeçiyoruz.' Bu sözün üzerine Hz Ömer: Ne oldu, biraz evvel 'babamizin kani yerde kalmasin' Gençlerin cevabi da dehsetlidir: MERHAMETLI INSAN KALMADI' DEMEYESINIZ DIYE
Lafzı muhkem yalnız, anlaşılan, Kur'an'ın;
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mânânın.
Ya açar Nazm-ı Celîl'in, bakarız yaprağına,
Yahud üfler geçeriz bir ölünün toprağına
İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyle bilin!
Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!
Safahat, 2,169
Matbaalar ofsetler cevşen hazırlıyormuş
Cinci alim kesilmiş muska pazarlıyormuş
Fabrikalar açılmış nazar boncuğu için
Fen teknik ilerledi fikrinde bizim millet.
Muskasıydı cevşeniydi kesmez ise nazarı
Küçük bir iğde dalı delip çatal iğneye
Bir çıkı çörek otu azık gibi sırtına
Bağladın mı sal gitsin fikrinde bizim millet.
Mülkün evin emaneti üzerlik otlarına
Vasıtanın selameti bakıyor at nalına
Saray fabrika dersen bir öküz kafasına
Muhtaç oldun demektir fikrinde bizim millet.
Caminin duvarına üzerlik asan kim ki?
Berduş değil bizim hoca otta çünkü keramet!
Korusaydı şu mezarlar yıkık viran olmazdı!
Bu ot mezarlık otu, halbuki bilir millet.
Kimse yokken yetiştim esirin imdadına
On senelik toz birikmiş otcağızın başına
Bir karışlık iğdeyi de sarmışlar kucağına
Uyusunda büyüsün bizim camide millet.
İnancımız askıda boncuklu deli olduk
Ekmekle kağıt yedik muskalarla büyüdük
Akvaryumun içinde ayet hadis yüzdürüp
Hergün bir bardak içip büyüleri çözdürdük!
Bir adam ki belinde okutulmuş ipiyle
Boynunda hamaylısı, enleme, boylaması
Okunmuş çakıları, hanımı yavruları
Nüfusun dörtte beşi üfürükten bir millet!
Dağda koyun kaybolsa cinci suya bakacak!
Çakılar kapanacak kurt ağzı bağlanacak!
Tesbihler çekilecek sağ salim dönsün diye
Elif tut getir çek getir, tut getir çek getir!
Elif çoban değil ha bildiğin harfi evvel
Harfi med olup çeker mâ kablini bir miktar
Onadır dilekçemiz anlar ise meramdan
Bizim koyunu da çekse ne olur dağdan yabandan!
Okunmuş da okunmuş her şeyimiz okunmuş
Bir Kuran kalmış rafta manası unutulmuş
Diriyken babasına bitini vermeyenler
Öldüğü gün acilen hatimler okuturmuş
Asmadadır keramet alimleri astırdık
Cahiller diyarında muska cevşen bastırdık
Ata ite bağladık temel taşa kıstırdık
İflah olmadık gitti müzmindir bizim millet.
İpsiz adam kalmasın deyip hediye ettik
İpe sapa gelmezlerin esvabına diktirdik
Allah'a el açmayı bir türlü öğrenmedik
Ya rabbi derde çare ver deyip istemedik
Ya dörtbin tesbih ile şifreleyip kodladık
Yahut dilekçemizi boynumuza bağladık.
Tevekkülün adı yok kalpten kazınıp gitmiş
Emaneti Allah’a güvenen inanç bitmiş
Alimlerin açlıktan nefesleri tüterken
Deccali müftü yapmak fikrinde bizim millet.
Din kalp işidir derler dönüp kalbe bakan yok
Kalp kendi işini yapıyor fikri hakim
Kalpler karıncalanmış pas tutmuş her yanını
Karınca duasını asmakta bizim millet.
Cifr ebced uyduruk ne bulursan eski yazı
Çerçeveletip as ki dönüp bakarsın bazı
Müşteriler de görür seni dindarmış bilir
Helal lokmayı böyle kazanır bizim millet.
Karınca duasının kartonu hürmetine
İşlerin rast gidecek ticaret büyüyecek
Müşteri celbi için yıldızname nüshası
Rızkını vermektedir fikrinde bizim millet.
Kıtmir'in adı bile levhalara kazılmış
Rızkı celbeder diye baş köşeye asılmış
Eski yazı olsun da felsefe-i Hind olsun
Yahut Leyla vü Mecnun pek sever bizim millet.
Köstebeğe bir muska, sarımsağı yemesin
Kaplumbağaya efsun bizim bağa girmesin
Ağaçlara kurşun asın meyve nazar görmesin
El açmayı pek sevmez mağrurdur bizim millet.
Temeldeki harçta cin Ahmed'in suyu var
Duvarda kisbetlinin uçkurunun bağı var
Çatıda çörek otu üzerlik yaprağı var
Çimentoya demire güvenmez bizim millet.
Allah ile aramızda hoşnutsuzluk var biraz
O bizden memnun değil biliriz suçumuzu
Yine de muhtaç olmak el açmak ağır gelir
Asar gömer halleder işini bizim millet.
Asmalar da yosmalar da takılarla korunur
Hem kurşun döktürülür yoksa cinler dokunur
Cinler de sapıtmıştır bu insanları görüp
Eminim ki onlar da alüminyum döktürür.
İnsancı hocaları bile vardır korunmak için
İnsan ilişmesin de sağ salim kalsın diye
Cine musallat olmuş sapkın insanın biri
Aklını alacakmış güpegündüz be komşu!
Sapıtan sapıtana korkan korkana
Boynuna Allah yazılı kolye asmış kokana
Muskalı züppe gibi ilginç bir nesil yâhu
Bir çörek otu kadar imanları var m'ola?
Satıyor dağıtıyoruz
İndirim var şeriattan
Şirk kartına binbir taksit
Kolay cennet şeyhimizden
Gel ey vatandaş gel bize
Ne kullar getirdik dize
Din dağıtır yaza boza
Tasaddukçu[2] şeyhlerim var.
Münadiler tef dümbelek
Savtın âvazın çınlatır
Kulak ver düşünmeyerek
Tasavvutçu[3] şeyhlerim var.
Bir dergahın duldasında
Bir söğüdün gölgesinde
Cahillerin ülkesinde
Tasayyufçu[4] şeyhlerim var.
Her biri bir yana çeker
En doğrusu bizimki der
Ümmet bölük pörçük olmuş
Tasannufçu[5] şeyhlerim var.
Bozuk para gibi harcar
Müridlerin gayretini
Dünya ukba işlerini
Tasarrufçu[6] şeyhlerim var.
Diktatörler ona muhtaç
Tutar halkın iplerini
Devletçilerin emrinde
Tasallutçu[7] şeyhlerim var.
Ben Allahım diyen ermiş
Enel hak diyen gebermiş
Ne müşrikler yetiştirmiş
Teberrükçü[8] şeyhlerim var.
Bid’atları çakmak taşı
Tutturur çimeni yaşı
Sen de kurut ıslak başı
Tasavvuhçu[9] şeyhlerim var.
Gel bir sürek avı ile
Kaza okuna hedef ol
Ava gideni avlayan
Tasayyudçu[10] şeyhlerim var.
Yüzyılların geleneği
Erene her şey mubahtır
Saygıdeğer Hint ineği
Tasavvufçu[11] şeyhlerim var.
[1] İsra suresi 61-64
[2] Sadaka veren
[3] Çağırıcı
[4] Yazlıkçı, tatilci
[5] Zorla sınıflara ayıran
[6] Sarfedici, sarfetme idaresi edinde olan
[7] Musallat olan, tahakkümane hareket eden.
[8] Uğurlu ve mübarek olduğuna inanılan, inandıran
[9] Yaş otu kurutan
[10] Avlayıcı
riya amelleri allah için yapmamaktır
daha doğrusu allah için yaptığını sanmaktır
örneğin: kişi allah için hayır yaptığını zanneder ama kalbine baksa insanlar bana cömert desinler diyedir
veya hayırlı bir iş için çalışsa bunu allah için yaptığını sanır ama kalbine bir baksa insanlar ne müslüman adam desinler diyedir
bir ayette 'Ey iman edenler! Sadakalarınızı, insanlara gösteriş için malını harcayan, Allah'a ve âhiret gününe inanmayan kimse gibi başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle boşa çıkarmayın.Çünkü onun bu gösterişinin hâli, üzerinde az bir toprak bulunan bir kaya parçasının hâline benzer ki, ona şiddetli bir yağmur isabet edince üzerindeki toprağı temizleyip kendisini katı bir taş hâlinde bırakır' (el-Bakara, 2/264)
buyurmuştur.
nebimiz ise şöyle buyurmuştur. Her kim duyulsun diye bir iş işlerse, Allah onun kıymetsizliğini duyurur. Her kim gösteriş olsun diye bir iş yaparsa, Allah da onun gösteriş yapmasını ve değersizliğini ortaya çıkarır' (Müslim, Zühd, 38) :
yanlış anlaşılmasın riya her gösteriş için değildir sadese ameller (sevep sanılan işler) içindir bir insan ticareti çin insanlara sadaka vb iyilik etse ve bundan sevap ummasa o riya olmaz (07.09.2006 00:41)
Üç Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken
'kahrolsun Amerika'diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir
papağandan geldiğini görürler.
Bunun uzerine Iraklı bakkal amcaya 'bu papağanı buradan yok et yarın
geldiğimizde görürsek seni mahvederiz'derler.
Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü
papağan kuşunu çok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı
gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve 'Hocam eğer
sakıncası yoksa papağanları değişelim'der Hoca kabul eder ve değişim
gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir, papağanı görürler
ve kızarak:'biz sana bunu yok edeceksin demedikmi? '
Amca bu papağan o değil desede inandıramaz.
Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup
olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
'Kahrosun Amerika! !
ses çıkmayınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
(ses yok)
-Kahrolsun Amerika!
papağan dile gelir
-Amin evlatlarım
kelime anlamı (sahibimiz) demektir
bu kelimeyi bir insan için kullanmak doğru deyildir
çünkü hür ve yetişkin bir insanın sahibi yalnız allahtır
yalnız köle ve çocuğun sahibi insan olabilir
kuran ve hadislerde bu kelime sadece allahı kasteder
ama bazı ehli tasavvuf bu kelimeyi allaha ortak koştukları şeyhleri için kullanıyorlar
bunlardan en ünlüsü celalettin rumidir
onun islamda haram olan heykelinide yaptılar
niçin bu insanı o kadar yücelttiniz
namazı terkedip şarap içtiği içinmi
yoksa rasulullah sav ve ashabının yapmadığı, kendi etrafında dönme (sema) diye bir bidat ihtas etti diyemi
yada musikiyi islama soktu diyemi
bu göl hakkında söylenip duran bu iddaların aslı yoktur
ibrahim peygamberin ateşe atıldığı yer babildir
babil bilindiği gibi bağdattan bile güneyde bir şehir
olayın aslı: babil kıralının, putanedeki putları kırması sebebiyle ibrahime
ibretlik bir ceza vermek maksadıyla ateşe atıp yakmak ister fakat allah eteşi bir gül bahçesine çevirir
bunun dışında ne su ne balık vardır
bu hikayeler nerden çıkar bilmem
ashabı kehf içinde her ülke kendi topraklarında bir mağara gösterip
burası o mağaradır diyorlar
ya allah aşkına ürdün nere tarsus nere, kabil nere urfa nere turizim için bu kadar atılmazki
islam sevmeyi emrettiği gibi nefret etmeyide emreder
o çirkin işleri, kötülüğü, zinayı, hırzızlığı, haksızlığı, içkiyi ve kumarı, zulmü ve zalimi sevmemeyi nefret etmeyi emreder
kişi bu fiillerden nefret etmediği sürece o kötülüklere açık demektir
bir bakarki kendiside kınadığı insanlar arasında görür
'Muhammed SAS Allah'ın elçisidir ve onun yanındakiler kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametli ve şefkatlidirlerİ
yeni bir yıl geldi diye kutlama yapmanın hiç bir mantıklı sebebi yok
hatta ömürden bir yıl daha geçti diye üzülmek gerek
peki sevinmemizi gerektiren hiç bir sebep yokken niçin kutlama yaparız
bu sadece avrupa dan kopyaladığımız bir hıristiyan adeti deyilmi
eğlenmeye bahane arayacaksak daha bu kendimiz için olmalı
Hz. Ömer arkadaşlariyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derlerki
Ey halife, bu aramizdaki arkadaş bizim babamizi öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.
Bu söz üzerine Hz.Ömer suçlanan gence dönerek: Söyledikleri doğru mu diye sorar,
Suçlanan genç der ki Evet doğru.
Bu söz üzerine Hz Ömer; -Anlat bakalim nasil oldu diye sorar:
Bunun üzerine genç anlatmaya başlar, der ki:
'Ben bulundugum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanim ailemle beraber gezmeye çiktik, kader bizi arkadaslarin bulundugu yere getirdi. Afedersiniz hayvanlarimin arasinda bir güzel atim var ki
dönen bir defa daha bakiyor, hayvana ne yaptiysam bu arkadaslarin bahçesinden meyva koparmasina engel olamadim, arkadaslarin babasi içerden hisimla çikti, atima bir taş, atti atim oracikta öldü. Nefsime bu durum
agir geldi, ben de bir tas attim, babasi öldü. Kaçmak istedim fakat
arkadaslar beni yakaladi, durum bundan ibaret' dedi.
Bu söz üzerine Hz Ömer: 'Söyleyecek bir sey yok, bu suçun cezasi idam.Madem
suçunu da kabul ettin' dedi.
Bu sözden sonradelikanli söz alarak 'Efendim bir özrüm var' diyerek konusmaya basladi
'Ben memleketinde zengin bir insanim, babam rahmetli
olmadan bana epey bir altin birakti. Gelirken kardesim küçük oldugu için
saklamak zorunda kaldim. Simdi siz bu cezayi infaz ederseniz yetimin
hakkini zayi ettiginiz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz, bana üç
gün izin verirseniz ben emaneti kardesime teslim eder gelirim, bu üç gün
içinde yerime birini bulurum' der.
Hz. Ömer dayanamaz der ki: -'Bu topluluga yabanci birisin, senin yerine kim kalir ki?
Sözün burasinda genç adam ortama bir göz atar, der ki:
'Bu zat benim yerime kalir.'
O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşarindan daha yaşarken cennetle müjdelenen
Amr Ibni As' dan başkasi değildir.
Hz.Ömer Amr'a dönerek,
Ey Amr, delikanliyi duydun' der.
O yüce sahabi
Evet, ben kefilim' der ve genç adam serbest birakilir.
Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir
haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çikarak genc'in
gelmeyecegi, dolayisiyla Amr Ibni As'a verilecek idam yerine maktülün
diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razi olmaz ve 'babamizin
kani yerde kalsin istemiyoruz' derler.
Hz. Ömer der ki: 'Bu kefil babam olsa farketmez cezayi infaz ederim.'
Hz Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki: Biz de sözümün arkasindayiz.'
Bu arada kalabalikta bir dalgalanma olur ve insanlarin
arasindan genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek derki evladim gelmeme gibi
önemli bir nedenin vardi neden geldin? ' Genç vakurla basini kaldirir ve
(günümüz insani için pek de önemli olmayan)
'AHDE VEFASIZLIK ETTI' demeyesiniz diye geldim der.
Hz.Ömer basini bu defa çevirir ve Amr Ibni As'a der ki:
Ey Amr, sen bu delikanliyi tanimiyorsun nasil oldu onun yerine kefil oldun'.
Amr Ibni As Allah kendisinden ebediyyen razi olsun,
-'Bu kadar insanin içerisinden beni seçti.'INSANLIK ÖLDÜ 'dedirtmemek için kabul ettim' der.
Sira gençlere gelir, derler ki:
Biz bu davadan vazgeçiyoruz.'
Bu sözün üzerine Hz Ömer:
Ne oldu, biraz evvel 'babamizin kani yerde kalmasin'
Gençlerin cevabi da dehsetlidir:
MERHAMETLI INSAN KALMADI' DEMEYESINIZ DIYE