Çocukken ilk denemelerimizde başaramadığımız şeyler için 'Tanrının hakkı üçtür' der kendi kendimize 3 hak verirdik.. Hatta oyunlarda dînî bir ortamda büyümüş olan çocuklar 'Tanrının hakkı üçtür' sözündeki çelişkiyi fark eder ve 'Tanrının hakkı sonsuzdur' deyip sonsuza kadar haklarını kullanma sevdasına düşerlerdi..
Önyargısız, iyi niyetli ve meraklı bir gözlem adamı: Şeyh Battuta bu tarif müslümanlara ait değil müsteşrikler öyle tanıtmış ibn-i batutayı.. faslı bir seyyah gezmiş dolaşmış o günün 'dünya' sını.. osmanlı topraklarında henüz beylikler kuruluyken hemen hemen her beyliğin reisiyle sofraya oturmuş.. okuyun derim seyehatnamesini.. Ahilik ten bir bahsedişi var 'ben ömrümde böyle müspet bir teşkilat görmedim' diyor mesela.. Anadolu kadınlarıda dikkatini çekmiş; bizim oraların kadınlarından farkı yabancı erkeklerden kaçmayıp onlarla misafirperverlikle ilgilendiklerini söylüyor. örneğin yola çıkacağı zaman kendisini uğurlamaya gelen ve hediye nev'inden yiyecek veren türk kadınlarına çok şaşırdığını söylüyor... Allah rahmet eylesin..
... abarttı. .... trafikte tehlikeyi haber vermek için icâd edilen 'korna' yı amacının dışında her türlü işte kullandı..
- Uyuma, minibüs geldi, atla! - Boş taksi! - Yürüsene, önünde iki karış boşluk var! - Tependeyim, ona göre çabuk ol! - N'aber abi? ! - N'olsun bee, idare ediyoruz işte! - Cim - bom şampiyon! Fenerbahçe şampiyon! - Evlendik, evlendik! - Sünnet var, sünnet var! - En büyük as-ker bizim as-ker! - Arabama bakın cıs-tak, cıs tak! - Ben geldim! Ben geldim! ..
'Orinag' model, nümune kelime ermenice.. Türkçede eskiden beri kullanılan bir sözcük iken, Dil Devrimi esnasında Öz Türkçe olduğu varsayımıyla türevleri yapılmıştır
Amerika... hiç destur almaz, bağda meyve olsun yeterki..
1935 yılında 'medenî' kelimesinin karşılığı olarak türetilmesinin
yanısıra
Eski bir Türk kavmi olan 'Uygurlar' dan esinlenerek bu isim konulmuştur.
'parasitos' başkasının sofrasında yemek yiyen.
Eski Yunanca.
'sluagh gairm' kelimelerinin birleşimi.
eski İskoçlarda aşiret narası manasına geliyor.
her aşiretin kendiyle özdeş sloganları var imiş o zamanlar..
Çocukken
ilk denemelerimizde başaramadığımız şeyler için
'Tanrının hakkı üçtür'
der
kendi kendimize 3 hak verirdik.. Hatta oyunlarda dînî bir ortamda büyümüş olan çocuklar
'Tanrının hakkı üçtür' sözündeki çelişkiyi fark eder ve
'Tanrının hakkı sonsuzdur' deyip sonsuza kadar haklarını kullanma sevdasına düşerlerdi..
doğru okumak ve doğru anlamak varken..
Önyargısız, iyi niyetli ve meraklı bir gözlem adamı: Şeyh Battuta
bu tarif müslümanlara ait değil
müsteşrikler öyle tanıtmış ibn-i batutayı..
faslı bir seyyah
gezmiş dolaşmış o günün 'dünya' sını..
osmanlı topraklarında henüz beylikler kuruluyken hemen hemen her beyliğin reisiyle sofraya oturmuş..
okuyun derim seyehatnamesini..
Ahilik ten bir bahsedişi var
'ben ömrümde böyle müspet bir teşkilat görmedim' diyor mesela..
Anadolu kadınlarıda dikkatini çekmiş;
bizim oraların kadınlarından farkı
yabancı erkeklerden kaçmayıp
onlarla misafirperverlikle ilgilendiklerini söylüyor.
örneğin
yola çıkacağı zaman kendisini uğurlamaya gelen
ve hediye nev'inden yiyecek veren türk kadınlarına
çok şaşırdığını söylüyor...
Allah rahmet eylesin..
... abarttı.
.... trafikte tehlikeyi haber vermek için icâd edilen 'korna' yı
amacının dışında her türlü işte kullandı..
- Uyuma, minibüs geldi, atla!
- Boş taksi!
- Yürüsene, önünde iki karış boşluk var!
- Tependeyim, ona göre çabuk ol!
- N'aber abi? !
- N'olsun bee, idare ediyoruz işte!
- Cim - bom şampiyon! Fenerbahçe şampiyon!
- Evlendik, evlendik!
- Sünnet var, sünnet var!
- En büyük as-ker bizim as-ker!
- Arabama bakın cıs-tak, cıs tak!
- Ben geldim! Ben geldim! ..
dişi veya erkek olmayan, artı veya eksi olmayan
Latincede 'neuter' = (ikiside değil) anlamındadır.
'ırk' arapça bir kelimedir ve araplar
genelde bitki köklerini ve bu kök salma olayını 'ırk' ismiyle telaffuz ederler..
'Orinag' model, nümune
kelime ermenice..
Türkçede eskiden beri kullanılan bir sözcük iken, Dil Devrimi esnasında Öz Türkçe olduğu varsayımıyla türevleri yapılmıştır