© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
'Bana tarif edilmeyeni et' dedin. Bu nasıl mümkün olur Devletlim?
Bilirim, hep olmazları oldurur, muhalin başını imkan tarağıyla tararsın. Ama gene de insaf et Devletlim, bende o taşları su gibi akıcı, bulutları kaskatı dondurucu, ateşleri bahar rüzgarına çevirici kudret nerede, söyle nerede?
Acaba tarif edilmeyeni et, derken, yedi cehennemi yakıp kül edecek bu gönül ateşini mi dile getirmemi istedin? Ah Devletlim, sana evvelce de söylemiştim. Güneşler doğar batar, yıllar yılları, devirler devirleri kovalar; dünya seyrinde, kainat devrinde, sadık köleler gibi, şaşmadan, durup dinlenmeden, eskiyip yenilenir. Ve bu bir yandan ölüp bir yandan dirilen cihan, yiğitlerin kuvvetleri, cihangirlerin pazuları, zeka ve idrak hamlelerinin harikaları ile mamur olup ahenklenirken, her zorluğu yenen, her müşkili başaran insanoğlu bir aşık gönlünün o kendini ve kainatı yağmaya veren yanıklığını dile getiremez.
İzin ver Devletlim, izin ver de bu akşam, lafza gelmez bir kıyametin karşısında her zamanki gibi derin derin susayım.'
'Küçük kız! Mektebe başladığın gün, hocan ilk iş olarak sana harfleri öğretmişti. Az sonra bu öğrendiğin harfleri birbirine çatma temrinleri yaptın ve böylece kelimeler meydana çıktı. Sonra bunları sıraladın ve ibare oldu. Böylece de okumayı söktün. Artık büyüdün, mektep bitti. Şimdi yeni bir dersaneden içeri giriyorsun. Ben de sana ilk iş, bu kitapsız kalemsiz kazanılan ilmin baş harflerini öğreteyim: Gülümseme ve utanma. İşte yavrum bunlar, aşk kitabının ilk harfleridir.'
'mandarine' turunçgillerden Çin kökenli bir meyve.
İsmini 'mandarin' den alıyor. Mandarin eskiden Çin'de yönetici sınıfına mensup tüccarlara denilirmiş.Eski Çin yönetici sınıfı üyelerinin giydiği portakal rengi giysiden ötürü..
'han' + 'gâme'
Farsçada bir araya gelmek, toplanmak, kalabalık oluşturmak anlamında
Fena halde mutsuz adam.
Uzaya tankerlerle su taşınmasıyla veya
Uzay çekicilerini dünyaya bağlayarak güneşten 10 cm uzağa çekilmesiyle halledilebileceği kanısındayım..
Dünyayı biraz geriye çekme fikrimin tüm hakları saklı değildir; dileyen herkes kullanabilir..
arz ederim..
Genellikle %..lik cümlelerle başlayan istatistiki bilgilerin bir kısmına 'argo'da atmak denilir.
Yüksekten ve alçaktan olmak üzere iki kısma ayrılır. 'Alçak'tan atmaya şu örneği verebiliriz;
'Türkiye'nin % 30 u alevi, % 30 u sünni, % 30 u arap-müslüman, % 10 u hiçbir şeye karışmayan müslümandır'
Yüksekten atmaya sistemlerimizdeki arıza nedeni ile şimdilik örnek veremiyoruz.
arz ederiz..
Tembel mesleği.
'Ham meyveyi kopardılar dalından' türküsünde geçen meyve olup alından koparılıp koparılmadığı meçhul olan ve insana 'yahu nereden gelir aklınıza' dedirten kiraz-cık..
Ekşidir; yenilmezgillerdendir..
'Ve tanrı öldü'
sözüne karşı
'Allah tanrının belasını versin! '
der ki
bu söz benim çok hoşuma gider..