Efsaneye göre Sezar ve Kleopatra'nın aşk adası imiş. Kleopatra adanın sahilindeki kumu Mısır'dan getirmiş.. miş te miş miş.. burada Salihli'li bir arkadaş var o söylüyor, ben onun yalancısıyım..
En fazla etkilenim müslüman coğrafyasından olmuş.. Herkesin 'Arap kültürü' diyerek eleştirdiği bir çok mevzu İslam Kültürüdür halbuki.Türk-İslam kültürü tabiri okuduğumuz tarih kitaplarında defaaten karşımıza çıkar.. Her millet kendi iç dinamiklerini ve islamiyetten önce yaşamış oldukları hayat tarzını sonradan tanıdıkları bu dinde bulmuş, ve ön plana çıkartmıştır.. dikkatli incelenirse bu farklılıkjları görmek mümkün tabi. Bunca birikimi, kalkıpta 'arap kültürü' diye dışlamak, böyle yaftalamak ne kadar körcahillik ise tamamiyle kendini araplaşmaya adamakta bir o kadar bakarkörlüktür bence.. Cemil Meriç'in bu konuyla alakalı bir sözü var; her ne kadar metnin doğruluğundan emin olmasamda şöyle der Meriç
'Zavallı Türk aydını... Batılı dostları alınmasınlar diye hazinelerini gizlemeye çalışır. Sonra unutur hazineleri olduğunu. Düşmanın putlarını takdis eder, hayranlıklarını benimser. Dev, papağanlasır.
Bütün Kur'an'ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslâm. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın..'
-Korkmuyorum ulen! Onlardan korkan onlar gibi olsun! Sıkıyosa gelsinler, yerim ben onları, alayı artist, hava civa üflesen kaçarlar. Zaten var benim tanıdığım bir kaç kişi, çocukken mahallede tokatlıyordum şimdi adam olmuşlar; o kadarr!
Baksanıza kurtlar vadisine artık 14'lü, baretta eskidi bunlar.. Adamlarda dürbünlü uzun menzilli silahlar var artık, uzak olsak kaç yazar 'küt' indiriverirler yere..
Efsaneye göre Sezar ve Kleopatra'nın aşk adası imiş.
Kleopatra adanın sahilindeki kumu Mısır'dan getirmiş..
miş te miş miş..
burada Salihli'li bir arkadaş var o söylüyor, ben onun yalancısıyım..
En fazla etkilenim müslüman coğrafyasından olmuş..
Herkesin 'Arap kültürü' diyerek eleştirdiği bir çok mevzu
İslam Kültürüdür halbuki.Türk-İslam kültürü tabiri okuduğumuz tarih kitaplarında defaaten karşımıza çıkar..
Her millet kendi iç dinamiklerini ve islamiyetten önce yaşamış oldukları hayat tarzını sonradan tanıdıkları bu dinde bulmuş,
ve ön plana çıkartmıştır.. dikkatli incelenirse bu farklılıkjları görmek mümkün tabi.
Bunca birikimi, kalkıpta 'arap kültürü' diye dışlamak, böyle yaftalamak ne kadar körcahillik ise
tamamiyle kendini araplaşmaya adamakta bir o kadar bakarkörlüktür bence..
Cemil Meriç'in bu konuyla alakalı bir sözü var; her ne kadar metnin doğruluğundan emin olmasamda şöyle der Meriç
'Zavallı Türk aydını... Batılı dostları alınmasınlar diye hazinelerini gizlemeye çalışır. Sonra unutur hazineleri olduğunu. Düşmanın putlarını takdis eder, hayranlıklarını benimser. Dev, papağanlasır.
Bütün Kur'an'ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslâm. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın..'
Bir kalın perde..
Ama yinede delikanlı adam mafya'dan korkmaz;
-Korkmuyorum ulen! Onlardan korkan onlar gibi olsun!
Sıkıyosa gelsinler, yerim ben onları, alayı artist, hava civa üflesen kaçarlar.
Zaten var benim tanıdığım bir kaç kişi, çocukken mahallede tokatlıyordum şimdi adam olmuşlar; o kadarr!
Baksanıza kurtlar vadisine
artık 14'lü, baretta eskidi bunlar..
Adamlarda dürbünlü uzun menzilli silahlar var artık,
uzak olsak kaç yazar 'küt' indiriverirler yere..
sıssss şışşşş pussss susssss hişşşşş
'susmak ' fiili 'suss' sesinden türemiş..
sûret olmayan..
gözün görmeyip gönlün gördüğü, kişinin iç profili..
'mis' (koymak) + 'scene' (sahne)
mise en scene = sahneye koymak.
'mizanpaj' = mise en page(sayfa) = sayfaya koymak
Kuş kursağı, mide.
'husûl' elde etme..
Tıslayarak konuşan..