Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • mahir çayan09.09.2006 - 01:31

    http://katliamlar.19.forumer.com

  • özelleştirme02.07.2006 - 02:29

    Bir şeyi özel duruma getirmek ya da özel olarak kullanmak

  • öz02.07.2006 - 02:22

    Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, °nefis, °derun.
    'Öz ağlamayınca göz ağlamaz.' - Atasözü
    'Sevgiliyi sevmez, sevgilide özünü sever.' - Nurullah Ataç
    Bir şeyin temel öğesi, °künh, °zübde.
    'Yaşayışın özüne inmek, bu yaşayışa bir yorum, bir anlam getirmek, yakıştırmak istemişti.' - Bilge Karasu
    Kendi, °zat.
    'Bir od düştü yanar tatlı özüme / Dünya zindan görünüyor gözüme.' - Karacaoğlan
    'Kendi' anlamında birleşik sözcükler türetir.
    Özeleştiri, özsaygı, özyönetim, özöğrenimli gibi.
    Bir şeyin en kuvvetli ya da kıvamlı bölümü, °hulasa.
    Karaciğer özü. Meyve özü.
    Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm.
    Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça
    Kan bağı ile bağlı, üvey olmayan.
    'Dönüşte beni öz anam tanıyamadı.' - Kemal Tahir
    İçine, arılığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan, arı.
    Dere, çay.
    Sulak yer

  • özveri02.07.2006 - 02:18

    Bir amaç uğruna ya da gerçekleştirilmesi istenen herhangi bir şey için kendi yararlarından vazgeçme, °fedakârlık

  • hissetmek02.07.2006 - 02:15

    Fiziksel bir uyarıyı duymak.

    Bir şeyden etkilenmek, duymak.
    Sezmek, duyumsamak, farkına varmak, anlamak.
    Bir şeyi içten duymak, benimsemek.

  • his02.07.2006 - 02:13

    Duyu.
    3 Sezgi, sezme, duyumsama.
    Kolayca duygulanmaya yatkınlık, duygu.
    Önemli kararları alırken belki hem aklı hem de hisleri göz önünde tutmalı.
    Birine, bir şeye duyulan özel sevgi, aşk.
    Bakışı bile hislerini ele veriyordu.

  • duygu02.07.2006 - 02:08

    Belirli nesne, olay ya da bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim.
    Duyularla algılama, duyumsama, °his.
    Ahlaki, estetik vb. şeyleri değerlendirme, onlara bağlanma yeteneği.
    Kendine özgü bir ruhsal devinim ve devinimlilik.
    Önsezi.
    Aşk

  • romantizm02.07.2006 - 02:06

    Davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan.
    XVIII. yüzyıl sonunda başlayan, duygu, coşku ve imgeye aşırı yer veren sanat akımı, coşumculuk.
    Duygusal eğilim.
    Romantik ortam ya da durum

  • sevgi02.07.2006 - 02:04

    İnsanı bir şeye ya da bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu.

  • faşist02.07.2006 - 02:00

    fasit bana göre asiri terör diktotörüdür.(yildirmaci)

    Siyasal davasını kabul ettirmek için karşı tarafa korku salacak davranışlarda bulunan (kimse) , yıldırmacı, °terörist.