Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Melek Kara
Melek Kara

DÜŞLER ERTELENİYOR AMA YAŞAM ERTELENMİYOR...

  • orhan veli16.08.2006 - 01:10

    şeytan diyor aç pencereyi bağır,bağır,bağır sabaha kadar.....

  • elde var hüzün16.08.2006 - 01:01

    hüznün isyan olur.....

  • hüzün16.08.2006 - 01:00

    manasını bilmek istemediğim bir hüzündü benimkisi,
    birden beliren ve hiç yalnız bırakmayan bir hüzün.
    kollarıyla beni sımsıkı saran bir hüzün.
    yüreğimin coğrafyasına egemenliğini kurmuş,
    ve başka hiç bir duyguyu sınırlarına dokmayan bir hüzün.
    yalnızlığımı isteyen ama beni bir an olsun yalnız bırakmayan bir hüzün
    bu hüzün ki beni onlarca yılın emeğinin
    çığlıklar ve ağıtlar arasında yok olduğu bir anda yakalayıp,
    ölene kadar bırakmayacak bir hüzün....

  • ahmet telli12.08.2006 - 23:57

    ve şimdi uysal bir kedi gibi sokuluyorsun
    gergefini sessizce işleyen gecenin koynuna.
    usulca okşuyorsun yalnızlığını,
    usulca ve sessizce,
    yaşamak diyorsun buna
    oysa hayat; açılmamış bir yumak gibi duruyor ellerinde....

  • ahmet telli12.08.2006 - 23:54

    çocuksun sen,büyümek yakışmazdı hiç...

  • ahmet telli12.08.2006 - 23:54

    çocuksun sen,ve bu dünya sana göre değil.....

  • sevda12.08.2006 - 23:52

    kimse bilmez
    yıllar yılı hep aynı beyazla gezmek nedendi
    olsun!
    Yirmi yıl seni özleyerek yaşlanmak da güzeldi...

    Çünkü sen buğulu bir camın ardından izlediğim hayatın
    yarısısın
    sen sağanakla gelen sabahlarda çok eski
    çok eski bir şarkının adısın...

  • insan12.08.2006 - 23:32

    Akrep gibisin kardeşim,
    korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
    Serçe gibisin kardeşim,
    serçenin telaşı içindesin.
    Midye gibisin kardeşim,
    midye gibi kapalı, rahat.
    Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
    Bir değil,
    beş değil,
    yüz milyonlarlasın maalesef.....

  • gözlem12.08.2006 - 23:23

    Saat beşte akşam oluyor:
    insanın üstüne doğru yürüyen bulutlarla.
    Yağmur taşıdıkları belli.
    Birçoğu
    elle tutulacak kadar alçaktan geçiyorlar...
    Bizim odanın yüz mumluğu,
    terzilerin gaz lambası yandı.
    Terziler ıhlamur içiyorlar...

  • nazım hikmet12.08.2006 - 23:18

    Saat dört
    yoksun
    Saat beş
    yok
    Altı, yedi,
    ertesi gün, daha ertesi
    ve belki
    kim bilir...
    Hapisane avlusunda
    bir bahçemiz vardı.
    Sıcak bir duvar dibinde on beş adım kadardı.
    Gelirdin,
    yan yana otururduk,
    kırmızı ve kocaman
    muşamba torban dizlerinde...
    Kelleci Memedi hatırlıyor musun?
    Sübyan koğuşundan.
    Başı dört köşe,
    bacakları kısa
    ve kalın
    ve elleri ayaklarından büyük.
    kovanından bal çaldığı adamın
    taşla ezmiş kafasını.