önceleri çok yanlış,ancak kendilerini kandırırlar cart curt derdim(ki dedim daha önce) artık öyle olmadığını düşünüyorum.... çok doğal.... herşey doğal bu hayatta...herşey değişiyor zamanla.... asıl zor olan aldatmak değil, aldatmadan yaşayabilmektir bence...
Hasretin yüzü bir başka olursa Bir gün olur tanışırsın Sevdasına can verip gidenler ıçin Yaşamdan nice şeyler öğrenirsin yar Günlerin kovalanan saatleri Senin ıçin bir anlam taşımalı Yarınlara umut vermeli Yüreğinin sönüp giden ölgün atışlarına Nice yiğitlerden kalan gücü vermelisin Yar yar türkülerden uzak durma İnsanın gücü ınanılmaz gibi yar Öyle ki ölüm bile rezil oluyor Sor kendine, ben neyim neler olurdum Ah bir ömür neden böyle boş geçsin ki yar Günlerin kovalanan saatleri Senin ıçin bir anlam taşımalı Yarınlara umut vermeli Yüreğinin sönüp giden ölgün atışlarına Nice yiğitlerden kalan gücü vermelisin Yar yar türkülerden uzak durma......
adım ne? yurdum neresi? sana ne bundan.... soyum alçak olmuş ya da yüksek, ne fark eder? belki herkesten yüce biriydim, belki de bir hiç, ne olacak şimdi? yabancı bil ki gördüğün mezar, içinde kim yatarsa yatsın, cansız yatar...
'...Yaptıklarımızın haklı olduğuna inanıyorum. Halen de bu inancı taşıyorum. Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum.'
“Yalnız şiirlerim kendi memleketimde basılmadı, yalnız halkımın beni işitmesine izin verilmedi. Bu benim yaramdır. Bir şair için bundan acı bir şey olamaz. Ben bu şiirleri her şeyden önce kendi halkım için yazdım. Fakat herkes okuyor, o okuyamıyor.”
Fidel Castro, orta halli İspanyol göçmeni bir toprak sahibi olan Angel Castro y Argiz’in, aşçısı Lina Ruz’dan doğan evlilik dışı beş çocuğundan ikincisidir. Çocukluğu yoksul bir yöre olan Mayari’de geçmiştir.Oriente ilinin merkezi Santiago’daki Katolik okullarında ve Havana’daki Cizvit lisesi Belen İlahiyat Okulu’nda öğrenim gördü.
1950′ de Havana Üniversitesi’nden hukuk doktoru olarak mezun oldu.Öğrenciyken, 1947′ de Dominik Cumhuriyeti’ne karşı başarısızlıkla sonuçlanan bir devrimci harekete ve 1948′ de Bogota’daki kent ayaklanmalarına katıldı.1947′ de Küba Halk Partisi’ne girdi. 1950-52 arasında avukatlık yaptıktan sonra Temsilciler Meclisi seçimleri için Küba Halk Partisi’nden adaylığını koydu.Ama 10 Mart 1952′ de iktidardaki Carlos Prio Socarras hükümetini deviren Küba’nın eski başkanlarından General Fulgencio Batista seçimleri iptal etti. 1953 başlarında Batista diktatörlüğünü yıkmak amacıyla küçük bir grup oluşturan Castro, 26 Temmuz’da Santiago’daki Moncada Kışlasına 125 arkadaşıyla birlikte bir baskın düzenledi.Ama başarısızlığa uğrayarak tutuklandı.16 Ekim 1953′ te Santiago’daki Küba Yüksek Mahkemesi’nde yapılan yargılamada Tarih beni aklayacaktır (La Historia Me Absolvera) cümlesiyle biten ünlü savunmasını yaptı.Mahkeme sonunda 16 yıla mahkum oldu.
Juventud Adasında 21 ay hapis yattıktan sonra, Batista’nın emriyle cezasının geriye kalan bölümü bağışlandı. 1955′ te Küba’dan ayrılarak Meksika’ya geçti ve 26 Temmuz Hareketi adlı yeni bir örgüt kurdu.İspanya İç Savaşı’na katılmış olan Kübalı Alberto Bayo’nun yönetiminde gerilla savaşı eğitimi gören örgüt üyeleri 2 Aralık 1956′ da Granma yatıyla Küba’ya dönerek Oriente’de karaya çıktı.Burada hükümet kuvvetleriyle girişilen çatışmalarda arkadaşlarının çoğunu yitiren Castro, aralarında kardeşi Raul Castro ve Ernesto Che Guevara’nın da bulunduğu 12 arkadaşıyla birlikte Oriente’nin güneybatısındaki Maestra Dağlarına çekildi.
Bu dağlarda iki yıl boyunca Batista’nın kuvvetlerine karşı başarılı bir gerilla savaşı yürüttü.Giderek siyasi desteğini yitiren ve bir dizi askeri yenilgiye uğrayan Batista, 31 Aralık 1958′ de Dominik Cumhuriyeti’ne kaçtı.Castro 1959′ un ilk günlerinde Havana’ya girdi.Hukukçu Dr. Manuel Urrutia Leo devlet başkanlığına, Castro da başbakanlığa getirildi.
Castro hükümeti ilk olarak fiyatları ve kiralarıdüşürdü.Ardından köklü bir toprak reformu başlattı; 40 hektarı geçen toprak bedelleri 20 yılda ödenmek üzere kamulaştırıldı ve halk çiftlikleri olarak işletilmeye başlandı.Önceleri Castro’ya karşı çıkmakla beraber 1959′ a doğru gerilla hareketini desteklemeye başlayan Küba Sosyalist Halk Partisi (PSP) Castro ile ilişkilerini geliştirerek etkili bir konum kaxandı.
Bu durumdan tedirgin olan Urrutia’nın toprak reformunun ertelenmesi yönündeki baskıları üzerine, Castro istifa etti.Ama halkın yoğun tepkisi karşısında Urrutia görevinden çekilmek zorunda kaldı.Yerine Osvaldo Doticos getirilirken Castro yeniden başbakan oldu. Bu sırada toprakların kamulaştırılmasından zarar gören ABD şirketlerinin baskısıyla ABD hükümeti Küba’ya karşı ekonomik ambargo uygulamaya başladı.
Ekonomisi tek ürüne dayalı bir ülke olan Küba, öteden beri ABD’ye sattığı şekeri SSCB’ye satmaya başladı.ABD şirketlerinin elindeki rafineriler, şeker karşılığında SSCB’den alınan ham petrolü işlemeyi reddedince, Castro bu rafinerileri devletleştirdi.Bu gelişme ABD ile Küba’nın arasını daha da açtı.Devrimden sonra ABD’ye kaçan ve John F. Kennedy yönetiminden silah ve mali destek sağlayan Kübalıların Nisan 1961′ de giriştiği Domuzlar Körfezi Çıkartması başarısızlıkla sonuçlandı.Castro çıkarmanın ardından yayımladığı Havana Bildirisi ile ilk kez, Küba’nın sosyalist politikalar izleyeceğini dünyaya duyurdu. 1962′ de SSCB’nin Küba’ya balistik füzeler yerleştirmesi ve John F. Kennedy’nin Küba’yı deniz ablukasına almasıyla dünya bir nükleer savaşın eşiğine geldi.Bunalım ancak ABD’nin Küba’da hükümeti devirmek için artık girişimde bulunmayacağına söz vermesi ve SSCB’nin Türkiye’deki Amerikan füze rampalarının kaldırılması karşılığında nükleer silahlarını Küba’dan geri çekmeyi kabul etmesiyle atlatılabildi.Bununla birlikte Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) Castro’yu öldürmeye yönelik suikast planları düzenlemeyi sürdürdü.
Eğitimini hukuk alanında yapmıştır. Mayari‘de doğmuştur. 1952′ de Batista’ya karşı giriştiği mücadele sonucunda hapsedilmiştir (1953-1955) ve ardından da sürgüne gönderilmiştir. 1956′ da Küba’ya dönerek 26 Temmuz Hareketi’ni başlatmıştır ve 2 Ocak 1959′ da iktidarı ele geçirmiştir. Fidel Castro 31 Temmuz 2006 tarihinde sağlık problemleri nedeniyle yetkilerini geçici olarak Başkan yardımcısı ve kardeşi Raúl Castro’ya devretmiştir.
istifa etmesine üzüldüm ama kardeşinin seçimleri kazanacağına da inanıyorum........ o bir efsane...................
önceleri çok yanlış,ancak kendilerini kandırırlar cart curt derdim(ki dedim daha önce) artık öyle olmadığını düşünüyorum.... çok doğal.... herşey doğal bu hayatta...herşey değişiyor zamanla.... asıl zor olan aldatmak değil, aldatmadan yaşayabilmektir bence...
.........
Ne ağaçlar uzanmış mevsimlerimce
Ne yıldızlar gerçek, aydınlığım kadar.
Aşkla kımıldayan küçücük ışıklar uçusur içimde yön yön,
Yaşadığımın farkındayım.
bir galatasaraylı olarak pek te iyi şeyler yazamıyacağım için,yazmamayı tercih ediyorum :)
müzik,şiir,doğa...........
efkan şeşen- uzak durma
Hasretin yüzü bir başka olursa
Bir gün olur tanışırsın
Sevdasına can verip gidenler ıçin
Yaşamdan nice şeyler öğrenirsin yar
Günlerin kovalanan saatleri
Senin ıçin bir anlam taşımalı
Yarınlara umut vermeli
Yüreğinin sönüp giden ölgün atışlarına
Nice yiğitlerden kalan gücü vermelisin
Yar yar türkülerden uzak durma
İnsanın gücü ınanılmaz gibi yar
Öyle ki ölüm bile rezil oluyor
Sor kendine, ben neyim neler olurdum
Ah bir ömür neden böyle boş geçsin ki yar
Günlerin kovalanan saatleri
Senin ıçin bir anlam taşımalı
Yarınlara umut vermeli
Yüreğinin sönüp giden ölgün atışlarına
Nice yiğitlerden kalan gücü vermelisin
Yar yar türkülerden uzak durma......
Ayrılıklar uyandırmalı kör yüreğimi.
Cehennem yangınlarından
Ölmeden çıktıysa bedenim; artık
Benim olmalıyım, benim.
Yeter yüreğimi bir çift gözün
Ateşine rehin verdiğim. Ateş artıyı
Değildir karşılığımız. Pusatını dağ
Sisinden alan, firarını mermisine
Emanet eden bir namludur bu
Eşkıya sevda ki; zulasında asılı
Durur kefenlediği ölümü.
Ellerinin çeliğine su verilmiştir ta
Adem`den beri. Bilir ve intihar
Cüretiyle yoklar yüreğinin tetiğini.
Güneşin kızılca kıyametine çatar
Kuruyan umut dallarını. Yanacaksa
Cehennemden beter yanmalı!
Kim anlar ki eşkıyanın sağlamlığını;
Özleminin çiseyle yıkanmış şafak
Değerini kim? Hani ellerine kuşlar
İnerdi, kardan üşüyen kuşlar...
Bahçen kuş sevinçleriyle inlerdi ay
Şahrud.
Eşkıya yüreğime çığ düştü
Üşüyorum ha...
Aç ellerini. '
adım ne?
yurdum neresi?
sana ne bundan....
soyum alçak olmuş ya da yüksek,
ne fark eder?
belki herkesten yüce biriydim,
belki de bir hiç,
ne olacak şimdi?
yabancı bil ki gördüğün mezar,
içinde kim yatarsa yatsın,
cansız yatar...
b.pavlos
'...Yaptıklarımızın haklı olduğuna inanıyorum. Halen de bu inancı taşıyorum. Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum.'
Deniz Gezmiş
“Yalnız şiirlerim kendi memleketimde basılmadı, yalnız halkımın beni işitmesine izin verilmedi. Bu benim yaramdır. Bir şair için bundan acı bir şey olamaz. Ben bu şiirleri her şeyden önce kendi halkım için yazdım. Fakat herkes okuyor, o okuyamıyor.”
nazım hikmet
İşte Castro'nun hayatı....
Fidel Castro, orta halli İspanyol göçmeni bir toprak sahibi olan Angel Castro y Argiz’in, aşçısı Lina Ruz’dan doğan evlilik dışı beş çocuğundan ikincisidir. Çocukluğu yoksul bir yöre olan Mayari’de geçmiştir.Oriente ilinin merkezi Santiago’daki Katolik okullarında ve Havana’daki Cizvit lisesi Belen İlahiyat Okulu’nda öğrenim gördü.
1950′ de Havana Üniversitesi’nden hukuk doktoru olarak mezun oldu.Öğrenciyken, 1947′ de Dominik Cumhuriyeti’ne karşı başarısızlıkla sonuçlanan bir devrimci harekete ve 1948′ de Bogota’daki kent ayaklanmalarına katıldı.1947′ de Küba Halk Partisi’ne girdi.
1950-52 arasında avukatlık yaptıktan sonra Temsilciler Meclisi seçimleri için Küba Halk Partisi’nden adaylığını koydu.Ama 10 Mart 1952′ de iktidardaki Carlos Prio Socarras hükümetini deviren Küba’nın eski başkanlarından General Fulgencio Batista seçimleri iptal etti.
1953 başlarında Batista diktatörlüğünü yıkmak amacıyla küçük bir grup oluşturan Castro, 26 Temmuz’da Santiago’daki Moncada Kışlasına 125 arkadaşıyla birlikte bir baskın düzenledi.Ama başarısızlığa uğrayarak tutuklandı.16 Ekim 1953′ te Santiago’daki Küba Yüksek Mahkemesi’nde yapılan yargılamada Tarih beni aklayacaktır (La Historia Me Absolvera) cümlesiyle biten ünlü savunmasını yaptı.Mahkeme sonunda 16 yıla mahkum oldu.
Juventud Adasında 21 ay hapis yattıktan sonra, Batista’nın emriyle cezasının geriye kalan bölümü bağışlandı.
1955′ te Küba’dan ayrılarak Meksika’ya geçti ve 26 Temmuz Hareketi adlı yeni bir örgüt kurdu.İspanya İç Savaşı’na katılmış olan Kübalı Alberto Bayo’nun yönetiminde gerilla savaşı eğitimi gören örgüt üyeleri 2 Aralık 1956′ da Granma yatıyla Küba’ya dönerek Oriente’de karaya çıktı.Burada hükümet kuvvetleriyle girişilen çatışmalarda arkadaşlarının çoğunu yitiren Castro, aralarında kardeşi Raul Castro ve Ernesto Che Guevara’nın da bulunduğu 12 arkadaşıyla birlikte Oriente’nin güneybatısındaki Maestra Dağlarına çekildi.
Bu dağlarda iki yıl boyunca Batista’nın kuvvetlerine karşı başarılı bir gerilla savaşı yürüttü.Giderek siyasi desteğini yitiren ve bir dizi askeri yenilgiye uğrayan Batista, 31 Aralık 1958′ de Dominik Cumhuriyeti’ne kaçtı.Castro 1959′ un ilk günlerinde Havana’ya girdi.Hukukçu Dr. Manuel Urrutia Leo devlet başkanlığına, Castro da başbakanlığa getirildi.
Castro hükümeti ilk olarak fiyatları ve kiralarıdüşürdü.Ardından köklü bir toprak reformu başlattı; 40 hektarı geçen toprak bedelleri 20 yılda ödenmek üzere kamulaştırıldı ve halk çiftlikleri olarak işletilmeye başlandı.Önceleri Castro’ya karşı çıkmakla beraber 1959′ a doğru gerilla hareketini desteklemeye başlayan Küba Sosyalist Halk Partisi (PSP) Castro ile ilişkilerini geliştirerek etkili bir konum kaxandı.
Bu durumdan tedirgin olan Urrutia’nın toprak reformunun ertelenmesi yönündeki baskıları üzerine, Castro istifa etti.Ama halkın yoğun tepkisi karşısında Urrutia görevinden çekilmek zorunda kaldı.Yerine Osvaldo Doticos getirilirken Castro yeniden başbakan oldu.
Bu sırada toprakların kamulaştırılmasından zarar gören ABD şirketlerinin baskısıyla ABD hükümeti Küba’ya karşı ekonomik ambargo uygulamaya başladı.
Ekonomisi tek ürüne dayalı bir ülke olan Küba, öteden beri ABD’ye sattığı şekeri SSCB’ye satmaya başladı.ABD şirketlerinin elindeki rafineriler, şeker karşılığında SSCB’den alınan ham petrolü işlemeyi reddedince, Castro bu rafinerileri devletleştirdi.Bu gelişme ABD ile Küba’nın arasını daha da açtı.Devrimden sonra ABD’ye kaçan ve John F. Kennedy yönetiminden silah ve mali destek sağlayan Kübalıların Nisan 1961′ de giriştiği Domuzlar Körfezi Çıkartması başarısızlıkla sonuçlandı.Castro çıkarmanın ardından yayımladığı Havana Bildirisi ile ilk kez, Küba’nın sosyalist politikalar izleyeceğini dünyaya duyurdu.
1962′ de SSCB’nin Küba’ya balistik füzeler yerleştirmesi ve John F. Kennedy’nin Küba’yı deniz ablukasına almasıyla dünya bir nükleer savaşın eşiğine geldi.Bunalım ancak ABD’nin Küba’da hükümeti devirmek için artık girişimde bulunmayacağına söz vermesi ve SSCB’nin Türkiye’deki Amerikan füze rampalarının kaldırılması karşılığında nükleer silahlarını Küba’dan geri çekmeyi kabul etmesiyle atlatılabildi.Bununla birlikte Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) Castro’yu öldürmeye yönelik suikast planları düzenlemeyi sürdürdü.
Eğitimini hukuk alanında yapmıştır.
Mayari‘de doğmuştur. 1952′ de Batista’ya karşı giriştiği mücadele sonucunda hapsedilmiştir (1953-1955) ve ardından da sürgüne gönderilmiştir. 1956′ da Küba’ya dönerek 26 Temmuz Hareketi’ni başlatmıştır ve 2 Ocak 1959′ da iktidarı ele geçirmiştir.
Fidel Castro 31 Temmuz 2006 tarihinde sağlık problemleri nedeniyle yetkilerini geçici olarak Başkan yardımcısı ve kardeşi Raúl Castro’ya devretmiştir.
istifa etmesine üzüldüm ama kardeşinin seçimleri kazanacağına da inanıyorum........
o bir efsane...................