resimlerimin satmadığı gerçeğini değiştiremem. ama bir gün gelecek insanlar bu resimlerin kullandığım doyalardan çok daha değerli olduğunu öğrenecekler........
nasıl da geleceği görerek konuşmuş. hayatı boyunca tek bir resmini satabilmiş van gogh, onu da birkaç cent karşılığında. bu kadar yoksul bir hayat sürdükten sonra bugün geldiği nokta bu.o artık ölümsüzleşti. önemli olan sadece unutulmamak değil,sağken de bu güzelliği hiddetmek.
çirkinleştikçe,yaşlandıkça,huysuzlaştıkça,daha da hastalanıp yoksullaştıkça,daha canlı,daha dengeli, daha parlak renkler seçerek durumu düzeltmeye çalışıyorum. vincent van gogh
yalnızlık aşklarda gezer çoğu kez, aşklar ki; yüzyıllardır vazgeçemediğimiz bir ölün türüdür. ve yasaların, geleneklerin ve törelerin, ve sakız sakız alışkanlıklarla yasakların hüküm sürdüğü yerlerde doğarlar. bu yüzden her aşkın gerisinde bir kuraklık vardır, ve her aşk büyüler kendini kendi başkaldırısıyla. sonra, aşkın çıplak kalan ya da kendini öyle hisseden bir ben'i biz'le örtmek gibi gizli bir görevi vardır. aşklar ki ah şu aşklar, yalnızlığımız kadardır.
ölüm her aklına geldiğinde ah edip vah edip inleme, bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın, ecel gelip kapını çaldığı vakit evi telaşa verme, o geldiğinde sen gitmiş olacaksın.
resimlerimin satmadığı gerçeğini değiştiremem. ama bir gün gelecek insanlar bu resimlerin kullandığım doyalardan çok daha değerli olduğunu öğrenecekler........
nasıl da geleceği görerek konuşmuş. hayatı boyunca tek bir resmini satabilmiş van gogh, onu da birkaç cent karşılığında. bu kadar yoksul bir hayat sürdükten sonra bugün geldiği nokta bu.o artık ölümsüzleşti.
önemli olan sadece unutulmamak değil,sağken de bu güzelliği hiddetmek.
çirkinleştikçe,yaşlandıkça,huysuzlaştıkça,daha da hastalanıp yoksullaştıkça,daha canlı,daha dengeli, daha parlak renkler seçerek durumu düzeltmeye çalışıyorum.
vincent van gogh
ne denli kırılgan;
ufacık kıvılcımlardan aymaz yangınlara yol alan,
bir o kadar güçlü
her yenilgiyi umuda mayalayan insan.
yalnızlık aşklarda gezer çoğu kez,
aşklar ki;
yüzyıllardır vazgeçemediğimiz bir ölün türüdür.
ve yasaların,
geleneklerin ve törelerin,
ve sakız sakız alışkanlıklarla
yasakların hüküm sürdüğü yerlerde doğarlar.
bu yüzden her aşkın gerisinde bir kuraklık vardır,
ve her aşk büyüler kendini kendi başkaldırısıyla.
sonra, aşkın çıplak kalan
ya da kendini öyle hisseden bir ben'i biz'le örtmek gibi gizli bir görevi vardır.
aşklar ki ah şu aşklar,
yalnızlığımız kadardır.
ölüm her aklına geldiğinde ah edip vah edip inleme,
bu halinle tanrıyı incitmiş olacaksın,
ecel gelip kapını çaldığı vakit evi telaşa verme,
o geldiğinde sen gitmiş olacaksın.
hayata beden olmadan devam etmek. son değil sonsuzluk.
ışık daha çok ışık.......
goethenin son sözü.
anneciğim bir tek sen varsın,ölmek öylesine zor ki!