kaçağım,eşkiya aşklar yaşarım durmadan kaşla göz,dağla uçurum arası ...................................... dağbaşlarının teslimiyeti istenir, ya katlim, ya ihametim. bilmezler bir başka yolu olduğunu, yani ben eşkiya her yanı pusu. gözlerindeki dumanlı dağlara sevdam, zülfünde gölgeye sığınmam bundandır o zaman keyif çatarım silah diye sevdanın doruğuna. buzullar erir, nehirler yatak değiştirir sevdalarını ışıklarında yıkarlar sonra da yürekleri seslerinde gürül gürül akarlar ......................... iklim değişir yüzün olur yüreğinden gayrısına sır vermediğim doğrudur kaçaklıktır hadi gel ŞAHRUDUM dağlara gövde verelim göysüm tahtasının altı ol yoksa vuracak beni hasretin bi tenhada, yakışır mı bi kaçağa ecel eliyle ölmek...
kaçağım,eşkiya aşklar yaşarım durmadan
kaşla göz,dağla uçurum arası
......................................
dağbaşlarının teslimiyeti istenir,
ya katlim,
ya ihametim.
bilmezler bir başka yolu olduğunu,
yani ben eşkiya
her yanı pusu.
gözlerindeki dumanlı dağlara sevdam,
zülfünde gölgeye sığınmam bundandır
o zaman keyif çatarım silah diye sevdanın doruğuna.
buzullar erir, nehirler yatak değiştirir
sevdalarını ışıklarında yıkarlar
sonra da yürekleri seslerinde gürül gürül akarlar
.........................
iklim değişir yüzün olur
yüreğinden gayrısına sır vermediğim doğrudur
kaçaklıktır
hadi gel ŞAHRUDUM dağlara gövde verelim
göysüm tahtasının altı ol
yoksa vuracak beni hasretin bi tenhada,
yakışır mı bi kaçağa ecel eliyle ölmek...
fedailerin kalesi........
seydunayım,gebermişsem kıyında.................
adalıların türküsü düşmeyecek dillerden,
geliyor adalılar,
sarp yamaçlı yollardan.
sevgiye, sevdiğine ait olan herkes için.................
dayanamam bilirsin,
bir çift yaşlı gözdür yüreğim,
bir daha nasıl doğarım,
ya çoğalamazsam,
kaybolursam,
yalnızlığa gömme beni.
ne etimdensin, nede kemiğimden
inanması zor olsada benimsin.
şunu hiçbir zaman unutma;
yüreğimin altında değil,
içinde büyüdün.
hüznün isyan olur...................
isyan etme dostum
isyan etme,
mücadele et,
başaracaksın.
aşk;
karşılıklı geçip birbirinin gözüne bakmak değil,
el ele verip,ileriye aynı noktaya bakmak ve gene el ele o noktaya doğru ilerlemektir.
mehmet büyüdü artık,şimdi dokuz yaşında
kavuştuk
mevsimlerden ilk bahar
bir nisan sabahında...