Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • yara15.07.2006 - 22:57

    Yaraydın gönül yaraydın
    Her yer karanlık yaraydın
    Hem ilaçdın hem yaraydın
    Sırrımı deşip yaraydın
    Yaraydın gönül yaraydın
    Azığım zehir bineğim gamdır
    Yaram yarimdir,Yarim yaramdır...

  • Steffi Graf15.07.2006 - 22:55

    Böyle yazılmıyodu sanki ya,agassi abimizin eşi, bir zamanların efsanesi alman tenisci.

  • devlet su işleri15.07.2006 - 22:53

    Stajımı DSİ de yapmıştım,yatarak para kazanılan malum devlet dairelerinden biri.

  • mehmet şeyho15.07.2006 - 17:17

    stv nin spor müdürü,seviyeli bi insan

  • beklenen15.07.2006 - 14:07

    beklenen rüzgar elbet bir gün kıbleden eser..

  • kabir azabı15.07.2006 - 14:04

    İmansız ve günahkar olarak vefat edenlerin maruz kalacağı,nasıl olduğu tam olarak bilinmeyen ceza.

    Kabir azâbı, şu üç şeydendir: Gıybet, koğuculuk ve üzerine idrar sıçratmak. (Hadîs-i-şerîf-Letaif-ül-Mearif)
    Ölmek istemeyiniz. Kabir azâbı çok acıdır. Ömrü uzun olup İslâmiyet'e uymak büyük seâdettir. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

  • Yanarak ölmek13.07.2006 - 23:32

    Yanarak,boğularak ölen müslümanın ahirette şehitlik makamını alacağı fıkıh kitablarında yazılıdır.

  • Zülfikar12.07.2006 - 21:45

    Peygamber efendimiz sav min bedr savaşında Hz ali kv hediye ettiği kılıcın ismi.
    La fetta illa Ali La seyfe illa zulfikar..(Ali gibi yiğit zulfikar gibi kılıç bir daha gelmez) -Hadis Şerife

  • büyü12.07.2006 - 11:59

    Kahinlik yapan ve kahine giden ve büyü yapan ve yaptıran ve bunlara inanan, bizden değildir.(Hadîs-i şerîf-Hadîkat-ün-Nediyye)

  • nakşibendi12.07.2006 - 11:53

    Nakşibendi tarikatının kurucusu Buharalı Bahuddin hazretleridir,Allah sevgisini kalblere nakşettiği için kendisine Nakşibend lakabı verilmiştir,zikr-i hafi (sessiz zikr) yapılır bu zikri bizzat Resullah (sav) hicret esnasında hz ebubekire öğrettiği rivayet edilir.

    Nakşibendiyye yolunun kurucusu olan Şâh-ı Nakşibend Muhammed Behuddin-i Buharî hazretleri buyurdu ki: Bizim yolumuz, Allahü tealanın gösterdiği kurtuluş yoludur. Çünkü bu yol, sünnete uymak ve Eshab-ı kirama tabi olmaktır. Bu sebeble bizim yolumuzda az zamanda çok kazanç elde edilir. Fakat sünnete uymak ve riayet etmek sabır ve tahammül ister. Biz bizim yolumuza girenleri istersek cezbe (çekme) ile, dilersek bir başka usûlle terbiye ederiz. Çünkü rehber olan âlim, bir tabîbe (doktora) benzer. Hastanın hastalığını, derdini tesbit eder ve ona göre ilâç verir. Bizim yolumuzda yalnız kalmak değil, sohbet esastır.