Ve; nefesine hasret gecelerin, uykusuz gelen sabahları var bu yıl. ışıkları bile bitkin bu yıl, olmadığın pencerede yüzünü aydınlatan lambanın, her gün umutla baktığın yolları bile başkaları çiğnemekte bu bahar
hala, gülmeyi öğrenemedin tuallerde gülüm.. hala, hüzünlü gölgeler gözlerinde, bir kaldırsan gözlerini, bir kez, bir kez bakabilsen gözlerime, bakabilsen, anlarsın sana ki özlemimi gülüm! seni düşünmek dağılmaları yaşamak gülüm.. bir başı, bir sonu olan anlardan, billmediğim bir vakit gel gel ne olur.. çek çıkar beni harcanamayan gecelerden yada, yada harca gitsin aklımın iplarine astığım sevdamı, bir kez...bir kez kaldır gözlerini bak bana gülüm topla sana olan sevdamı, seninkine sığınsın sil hüzünleri gözlerinden, sal gülüşleri tüm güzelliğiyle gülüşüme bir kez bak sevdanla gözlerime dağılmalarım bitsin bitsin be gülüm..
hüzünlerimi yalnız bir hikayeye serdim. başrol hep benimdi.. kalabalık olmadı hiç rol arkadaşlarım sadece ailemdi... hüzünlerim,bazılarının eksikleri,banimse tamamlarımdı.. bir gün, yani birgün biliyordum sadece adımda kalacaktı... KALDI...
evet..zamanın bir zamanında veda eden birine 'dur' dedim..! ! durdumu..? HAYIR..! giden gitmişti,kalan komikti...tıpkı şimdi güldüğüm gibi.! birine bir nedenle 'dur' diyorsan, o an için sanıyorsun ki, duran, durmasını istediğindir,oysa durandan kalan hiç bir şey yoktur..kalan senin kalmasını istediğin asla değildir...yabancı bir simadır baktığın,yabancı bir yürektir, buz gibi hissedemediğin,bir yalandır kısaca kalan..koca bir yalan...kısaca 'giden gitmişse,dönen omudur'! ! ! ..hayır asla değildir sadece, kırılanları toplamak kalır, önce lime lime, sonra toptan..içinde kendinde olmak kaydıyla hemde..sonra, bir kanattır çırpınır durur, sanki başka 'dur' demeyeceğin bir yürek adında,ama nafiledir.. naafile...bilirsin ki, bir kez 'dur' demişse dilin, bir sonrası için korkular pürtelaştır akılda,daha bir temkin vardır yürekte,daha bir sağlamdır akıl..tek korku bir kez daha yanılgıdır..! ! ve, eğer duymuşsa sessiz avazları, ve, eğer bakmışsa omuzundan geri, ve, eğer çıkarmışsa gider ayaklarını, ve, eğer bakıyorsa gözlerinin içine şaşkın, ve, eğer bir yığın soru işaretleri takılıyorsa gözlerine, ve, eğer umut kanat çırpıyorsa koca bir boşlukta,geriye kalan yoktur ki,ne yapılacağı düşünülebilinsin..! ! herkes pılısını pırtısını çoktaaann toplamıştır..
mimarlığını ahıskalı ustaların yaptığı,99 yıl gibi uzun bir sürede yapımı tamamlanabilmiş,doğubeyazıt a çok yakın bir tepeye kurulu bir bey kalesidir..görülmeye değerdir..
akan yaşın sıcaklığını,tatlılığını bilmezmiyim..özlemini bilmezmiyim.başını koyacağın o geniş taş gibi omzu özlemezmiyim,hani arkanda koca bir dağdır ayakların yere bastığı andan sonra bilirsin ki bir güven dağım var,hani dünya sana bir başka görünür sanki iki elinin arasında tutup istediğin yöne çevirebilecekmişsin gibi gelir,sanki hayatında kayan tek yıldız olsa tutup eline verecek biri var arkanda... ve yıldız kaydığında tutamamak,o dağa en çok ihtiyaç duyduğun anda arkanda bulamamak,hayata karşı tüm güvenini bir an da kaybetmek,sanki karanlıklara düşsen elini tutacak birinin olmadığını düşünmek bir an...özlemek, saniyelerce,dakikalarca, saatlerce,günler,aylar,yıllarca...konuşmak, sıkıtılarında kendi kendinin dahi zor duyduğu bir sesle,seni duyacakmış,anlayacakmış gibi,sığınmak bir rüyaya... yalnızlığını bir rüyaya sığıntı kılmak..ne kadar mutlu ve kalabalık olursan ol hep yalnız hissetmek,yada, yada bir tarafın hep eksikliğini hissetmek taaa içinden.. akan iki damla yaşın tadını bilmezmiyim....şu an olduğu gibi
Ve;
nefesine hasret gecelerin,
uykusuz gelen sabahları var bu yıl.
ışıkları bile bitkin bu yıl,
olmadığın pencerede yüzünü aydınlatan lambanın,
her gün umutla baktığın yolları bile
başkaları çiğnemekte bu bahar
hala, gülmeyi öğrenemedin tuallerde gülüm..
hala, hüzünlü gölgeler gözlerinde,
bir kaldırsan gözlerini,
bir kez, bir kez bakabilsen gözlerime,
bakabilsen, anlarsın sana ki özlemimi gülüm!
seni düşünmek dağılmaları yaşamak gülüm..
bir başı, bir sonu olan anlardan,
billmediğim bir vakit gel
gel ne olur..
çek çıkar beni harcanamayan gecelerden
yada, yada harca gitsin aklımın iplarine astığım sevdamı,
bir kez...bir kez kaldır gözlerini bak bana gülüm
topla sana olan sevdamı,
seninkine sığınsın
sil hüzünleri gözlerinden,
sal gülüşleri tüm güzelliğiyle gülüşüme
bir kez bak sevdanla gözlerime
dağılmalarım bitsin
bitsin be gülüm..
hüzünlerimi yalnız bir hikayeye serdim.
başrol hep benimdi..
kalabalık olmadı hiç rol arkadaşlarım
sadece ailemdi...
hüzünlerim,bazılarının eksikleri,banimse tamamlarımdı..
bir gün,
yani birgün
biliyordum sadece adımda kalacaktı...
KALDI...
evet..zamanın bir zamanında veda eden birine 'dur' dedim..! !
durdumu..?
HAYIR..!
giden gitmişti,kalan komikti...tıpkı şimdi güldüğüm gibi.!
birine bir nedenle 'dur' diyorsan, o an için sanıyorsun ki, duran, durmasını istediğindir,oysa durandan kalan hiç bir şey yoktur..kalan senin kalmasını istediğin asla değildir...yabancı bir simadır baktığın,yabancı bir yürektir, buz gibi hissedemediğin,bir yalandır kısaca kalan..koca bir yalan...kısaca 'giden gitmişse,dönen omudur'! ! ! ..hayır asla değildir
sadece, kırılanları toplamak kalır, önce lime lime, sonra toptan..içinde kendinde olmak kaydıyla hemde..sonra, bir kanattır çırpınır durur, sanki başka 'dur' demeyeceğin bir yürek adında,ama nafiledir.. naafile...bilirsin ki, bir kez 'dur' demişse dilin, bir sonrası için korkular pürtelaştır akılda,daha bir temkin vardır yürekte,daha bir sağlamdır akıl..tek korku bir kez daha yanılgıdır..! !
ve, eğer duymuşsa sessiz avazları, ve, eğer bakmışsa omuzundan geri, ve, eğer çıkarmışsa gider ayaklarını, ve, eğer bakıyorsa gözlerinin içine şaşkın, ve, eğer bir yığın soru işaretleri takılıyorsa gözlerine, ve, eğer umut kanat çırpıyorsa koca bir boşlukta,geriye kalan yoktur ki,ne yapılacağı düşünülebilinsin..! !
herkes pılısını pırtısını çoktaaann toplamıştır..
çok arayıp otuzumda bulduğum,
göz yağını, kör bıçakla soyduğum,
canoy diye yüreğime koyduğum,
yollarına halı serdim nerdesin?
lapa lapa kar yağıyor dişarda.
yollar buzlu, bekliyorum samsun da
aş pişirdim, pilav yaptım akşamda
kuzineye kartol koydum, nerdesin?
çay demledim tavşan kanı sanırsın.,
bu gorcolo şavşat'lıdır tanırsın.
ister ekmek, ister pide alırsın
çadi pişti,. sofra hazır nerdesin?
can demiştim. ben o canı bekledim.
yağ erittim, birazda lor ekledim.
baktım gelmiyecek oturup yedim,
bulaşıklar yığın yığın nerdesin?
mimarlığını ahıskalı ustaların yaptığı,99 yıl gibi uzun bir sürede yapımı tamamlanabilmiş,doğubeyazıt a çok yakın bir tepeye kurulu bir bey kalesidir..görülmeye değerdir..
Son isteğin nedir?
Sorusu,
Çok, çok kolaydır,
İlk isteğin nedir?
Sorusundan.
Çünkü,
O soruyu
Kimse kimseye soramadı,
Korkusundan.
bir hüzün kaplar içini
gözlerin uzaklara takılır,dalarsın
özlersin,
beklersin,
ne gelir,
nede gel der
öylece hasretiyle yanarsın.
:::::::.
akan yaşın sıcaklığını,tatlılığını bilmezmiyim..özlemini bilmezmiyim.başını koyacağın o geniş taş gibi omzu özlemezmiyim,hani arkanda koca bir dağdır ayakların yere bastığı andan sonra bilirsin ki bir güven dağım var,hani dünya sana bir başka görünür sanki iki elinin arasında tutup istediğin yöne çevirebilecekmişsin gibi gelir,sanki hayatında kayan tek yıldız olsa tutup eline verecek biri var arkanda...
ve yıldız kaydığında tutamamak,o dağa en çok ihtiyaç duyduğun anda arkanda bulamamak,hayata karşı tüm güvenini bir an da kaybetmek,sanki karanlıklara düşsen elini tutacak birinin olmadığını düşünmek bir an...özlemek, saniyelerce,dakikalarca, saatlerce,günler,aylar,yıllarca...konuşmak, sıkıtılarında kendi kendinin dahi zor duyduğu bir sesle,seni duyacakmış,anlayacakmış gibi,sığınmak bir rüyaya...
yalnızlığını bir rüyaya sığıntı kılmak..ne kadar mutlu ve kalabalık olursan ol hep yalnız hissetmek,yada, yada bir tarafın hep eksikliğini hissetmek taaa içinden..
akan iki damla yaşın tadını bilmezmiyim....şu an olduğu gibi
kanı çekilmiş hayat gibi karşımdaydın,yinede, gidişin kadar hüzünlü değildi..!