Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Yenilmek12.01.2007 - 20:17

    İçimde çocukluk yıllarımın özlemiyle hep seni aradım anne... Senden daha şefkatlisini, daha merhametlisini bulamayacağımı bilerek... Her şey küçükken güzelmiş anne. Şimdi büyüdüm ve yenilmeyi öğrendim anne yenilmeyi. Gülü çok sevdim, hele alını, pembesini... Bahtıma hep beyazı düştü anne... O çok sevdiğim güllerin, dikenlerine yenildim ben anne..
    Açlığa-tokluğa, hastalığa-sağlığa, dosta-düşmana... Hepsine ama anne, ben hepsine yenildim...

    Senin anlayacağın hayata yenildim anne...
    Yenildim...

  • bilmek12.01.2007 - 18:46

    Bir gün...evet bir gün....yarım kalacaktı her şey...yarım kalacaktı adını koyamadığım yaşanmamışlıklar..
    Biliyordum..yine yetişemeyecek, yakalayamayacaktım o tatmadığım hissi..
    önce korkumdan...kaçışım bucak bucak...sonra zaman daralacak...ve sen gidecektin.bunu hissediyordum ve bekliyordum.
    Biliyordum gideceğini...ancak erken gittin be dost yürek...hani kış gelirken; 'sizi üşüteceğim' mesajları verir gelmeden yavaş yavaş...önce serin rüzgarlar, ardından yağmurlar..fırtına..ve kar.
    kışın kış olarak dahi beni üşütmek için bu kadar acelesi yoktu. Sen erken üşüttün beni.....neydi acalen? hangi bahara yetişmen gerekliydi?
    Biliyordum gideceğini...geleceğin günü bilmeden de biliyordum bunu.
    aradığım ancak bulmaktan da korkup kaçtığım his bana hem çok yakındı hem çok uzak...
    yağmurlu bir günde sırılsıklam ıslanırsın...yağmuru çok sevmene rağmen üşür bir kuytu köşeye kaçar güneş istersin..
    güneşi görünce de 'ne güzeldi yağmur, neden daha fazla ıslanmadım' der, bu defa da gölgeye kaçarsın ya...
    yüreğim yağmur yağdırır diye korku şemsiyemi açmıştım. Yağmur...yoğun değilmiş...ya da şemsiye açmayanları ıslatmayı seviyormuş!
    Birden geldi..geldiği gibi gitti...çiseleyip geçiverdi. zannettim ki uzun sürecek...şemsiyem de olsa öyle sağanak yağacak ki...ister istemez korkularımın sığınağından alıp beni sürükleyecek gittiği yöne...sevda mevsimine.
    yanıldım...Bir Yaz Yağmuruymuş....diğerleri gibi. belki de yağmur beni değil ben yağmuru üşüttüm. belki o yağmak istedi, ben kaçtım.
    ama bir şimşek..tekrar ve tekrar...usanmadan devam etseydi....zaman zaman yağsaydı..gitmeseydi...
    belki beni şemsiyesiz yakalayabilirdi bir gün.
    hem ıslanır, hem ıslanmanın utancıyla ısınır, hem kaçar,hem bekler,hem tutardım avuçlarımda koca yağmuru..
    biliyordum gideceğini..Hissediyordum ıslanmadan bu yağmurun dineceğini...biliyordum o sıcak, şefkatli,sabırlı,sevgi dolu damlaların yüreğimi yıkamadan gideceğini..
    Sığdıramadın bu küçüğü koca yüreğine..zamanlı gelmiştin ancak zamansız gittin.
    kaçışlarımın arttığı yağmur yüreklerdir benim yüreğimi hem yıkayacak hem yoracak olan...bilemedin...acele ettin...
    oysa sık sık yağmalıydın, şimşek olup gürlemeliydin arada ki...yüreğim üstünde bulut olmalıydın ki....kaçacak yerim kalmasındı...dı..
    biliyordum gideceğini....ki gittin!

    bildiğimi bildiğime sevinmeli miyim? ..

  • hissedilen duygunun adını koyamamak11.01.2007 - 23:01

    Adını koymak istemiyorum,
    Hangi sıfata sığınsam, söyledikten sonra utanıyorum,anlatamamış olmanın çaresizliği deliyor içimi...
    Kaç destanın peşinden gidiyorum, eski zaman sevgililerinin adını veriyorum sana, ama yetmiyor…
    Sana ne kadar öznesiz cümle varsa kurmak istiyorum yasaklı dilimle, ama zamirler oluyor isimlerimiz,gene kendini kandırıyor yüreğimiz...
    İki dağ buluyorum,birinin ismini sana veriyorum diğerini kendime saklıyorum...

    Evet sen yoksun bu gece ve gecede anlamını kaybediyor, tükeniyor düşlerimde. Ağlıyorum şimdi, şimdi büyük bir ateş yakıyorum yüreğimde, geceyi aydınlatıp infaz ediyorum bu ateşle. Şimdiden yok oluşuna hazırlıyorum kendimi,imkansızlığın tarifinden filozoflara sığınıyorum. Bir şair buluyorum kendime yaz diyorum, aydınlık bir gecede kaybolan yüreğimi, görkemli bir aşkın devrilişini yaz diyorum ve altı aylık gündüzü ile kutuplara göçüyorum. Bütün ayrılıklara, yaşanmamışlıklara, bütün imkansızlıklara ve olmamışlıklara rağmen ben seni yinede seviyorum isimsiz sevgilim…yinede seviyorum...

  • bedirhan gökçe11.01.2007 - 18:45

    Ben biliyorum artık anne sağım neresi, solum neresi
    Ağrıyan yanımın neresi olduğunu
    Şimdi iyi biliyorum anne.
    Hani geçen geldiğimde
    Şuram acıyor işte şuram demiştim de
    Bir türlü söyleyememiştim ya acıyan yanımı anne
    Bak şimdi söylüyorum
    Şuram işte,
    Sol yanım çok acıyor anne.

    Hem de her gün acıyor anne her gün.
    Dün sabah annesi Ayşe'nin saçlarını örmüştü.
    Elinden tutup okula getirdi.
    Yakası da danteldi.
    Zil çalınca öptü, hadi yavrum sınıfa dedi.
    Bende ağladım,
    Ağladım hiç de utanmadım.
    Öğretmen ne oldu dedi.
    Düştüm dizim çok acıyor dedim.
    Yalan söyledim anne..
    Dizim acımıyordu ama sol yanım çok acıyordu anne.