bugün biraz gerginim yine, sesim değişik gelebilir biraz, ama sen anlarsın,bana katlanırsın... tuhaf laflar edebilirim, seni belki üzebilirim, ama sen susarsın,çünkü beni tanırsın... öyle çabuk kızma derdin hep, bu kadar da kolay alınma, o zaman beni sar, hadi sarıl bana, değişmez huylar bilirsin, bir kere de sen dene alışmayı! ben göğsüne yatarken böyle derin nefes alma bu ara ihtiyacım var sana ellerimi sakın bırakma bana huzur veren tek yer senin yanın unutma gün varıncaya kadar sabaha sakın hiçbir yere kalkma fazla bişey istemem sadece dur burda...
Adının karşısında acı yazıyor bütün sözlüklerde Ne desen küfür gibi, senden yana cümleler bile Tabirim caiz değil, numunem yok, sende kalsın aslım Müstakil bir masaldı, bitti işte, ben aynı haytayım Gülüşlerim vardı benim... Ben kimin, ben nerdeyim? Tam karşıya geçerken bıraktığın o el benim Bir de sen bırak beni Unut gittiğin bir yerde Kim kaldı ki Çok büyüdüm sayende
KADIN Tanrı yapragın hafifligini, ceylanın bakışını, güneş ışığının kıvancını, sisin gözyaşını aldı, rüzgarın kararsızlıgını, tavşanın ürkeklığini buna ekledi.Onların üzerine kıymetli taşların sertliğini, balın tadını, kaplanın yırtıcılığını, ateşin yakıcılığını, kışın soğuğunu,saksağanın gevezeliğini, kumrunun sevgisini kattı.Bütün bunları karıştırdı, eritti ve kadını yaptı.Yarattığı kadını erkeğe armağan etti......
ERKEK Tanrı kaplumbağanın yavaşlığını, boğanın bakışını, fırtına bulutlarının kasvetini, tilkinin kurnazlığını, boğanın dehşetini aldı, sülüğün yapışkanlığını, kedinin nankörlüğünü, hindinin kabarışını, gergedan derisinin sertliğini onlara ekledi.Bunların üzerine ayının kabalığını, bukalemunun şıpsevdiliğini, sivrisineğin vızıltısını kattı ve erkeği yarattı.Yarattığı erkeği adam etsin diye K A D I N A verdi.
Suspus oldu sazendeler bu gece Hazırlan fırtına kopmak üzere Kalbime tünemiş kuşlar uçuştu Cam kırığı gibi doldun içime
Eski bir madende göçük gibiyim Toprağın altında kalabilirim Kim vurduya gitmesin aşkıma ses ver Uçarı değilim kadir bilirim Kim vurduya gitmesin aşkıma ses ver Uçarı değilim kadir bilirim
Yaban inciri yalı çapkınım örtpas etme aşkını Çoban aldatan çit sarmaşığım sar bana kollarını Yaban inciri yalı çapkınım örtpas etme aşkını Çoban aldatan çit sarmaşığım sar bana kollarını
Etek sarı sen etekten sarısın
Kurban olam beydağının karısın
Sordum sual ettim kimin yarısın
Ben sormadan dolu gibi döküyü
Bir köynek diktirdim kolu düğmeli
Herkes kaderine boyun eğmeli
Deli gönlüm çirkine bel bağlama
Sevdiğin yar Malatya'yı değmeli
Bir köynek diktirdim hasa bezinden
Alem düşman oldu senin yüzünden
Eğer gurbet ele gider dönersem
Ahdım vardır öpeceğim yüzünden
tek kelimeyle HARİKAYDI....
bugün biraz gerginim yine,
sesim değişik gelebilir biraz,
ama sen anlarsın,bana katlanırsın...
tuhaf laflar edebilirim,
seni belki üzebilirim,
ama sen susarsın,çünkü beni tanırsın...
öyle çabuk kızma derdin hep,
bu kadar da kolay alınma,
o zaman beni sar,
hadi sarıl bana,
değişmez huylar bilirsin,
bir kere de sen dene alışmayı!
ben göğsüne yatarken
böyle derin nefes alma
bu ara ihtiyacım var sana
ellerimi sakın bırakma
bana huzur veren tek yer senin yanın unutma
gün varıncaya kadar sabaha
sakın hiçbir yere kalkma
fazla bişey istemem
sadece dur burda...
Adının karşısında acı yazıyor bütün sözlüklerde
Ne desen küfür gibi, senden yana cümleler bile
Tabirim caiz değil, numunem yok, sende kalsın aslım
Müstakil bir masaldı, bitti işte, ben aynı haytayım
Gülüşlerim vardı benim... Ben kimin, ben nerdeyim?
Tam karşıya geçerken bıraktığın o el benim
Bir de sen bırak beni
Unut gittiğin bir yerde
Kim kaldı ki
Çok büyüdüm sayende
KADIN
Tanrı yapragın hafifligini, ceylanın bakışını, güneş ışığının kıvancını, sisin gözyaşını aldı, rüzgarın kararsızlıgını, tavşanın ürkeklığini buna ekledi.Onların üzerine kıymetli taşların sertliğini, balın tadını, kaplanın yırtıcılığını, ateşin yakıcılığını, kışın soğuğunu,saksağanın gevezeliğini, kumrunun sevgisini kattı.Bütün bunları karıştırdı, eritti ve kadını yaptı.Yarattığı kadını erkeğe armağan etti......
ERKEK
Tanrı kaplumbağanın yavaşlığını, boğanın bakışını, fırtına bulutlarının kasvetini, tilkinin kurnazlığını, boğanın dehşetini aldı, sülüğün yapışkanlığını, kedinin nankörlüğünü, hindinin kabarışını, gergedan
derisinin sertliğini onlara ekledi.Bunların üzerine ayının kabalığını, bukalemunun şıpsevdiliğini, sivrisineğin vızıltısını kattı ve erkeği yarattı.Yarattığı erkeği adam etsin diye K A D I N A verdi.
'en sevdiğim şarkısı'................
Suspus oldu sazendeler bu gece
Hazırlan fırtına kopmak üzere
Kalbime tünemiş kuşlar uçuştu
Cam kırığı gibi doldun içime
Eski bir madende göçük gibiyim
Toprağın altında kalabilirim
Kim vurduya gitmesin aşkıma ses ver
Uçarı değilim kadir bilirim
Kim vurduya gitmesin aşkıma ses ver
Uçarı değilim kadir bilirim
Yaban inciri yalı çapkınım örtpas etme aşkını
Çoban aldatan çit sarmaşığım sar bana kollarını
Yaban inciri yalı çapkınım örtpas etme aşkını
Çoban aldatan çit sarmaşığım sar bana kollarını
İnsanın konuşacak kadar zekaya,ya da susacak kadar akla sahip olmaması büyük bir talihsizliktir........
Bruyere....
Dünya,sonsuzluğun içinde küçük bir parantezdir...
Thomas Browne