Adolf hitler…günümüzde bile güncelliğini koruyan,sayısız filme ve kitaba konu olan ve birçoklarına göre gelmiş geçmiş en zalim insan olarak nitelendirilen şahsiyet.Modern çağımızın şeytanı.Hitler, acaba gerçekten de şeytan mı? Kulaktan duyma bilgilerle yetinmeye alışık olan insanların bildiği gibi ya da okul kitaplarında bile anlatıldığı şekilde,milyonlarca zavallı insanın katili mi? Bu gerçektende iyi araştırılması,yanlı kaynaklardan değil,objektif kaynaklardan öğrenilmesi gereken bir konu.Elbette bizzat yazdığı “kavgam”(mein kempf) adlı kitap okunmadan,doğru bir değerlendirme yapılması olanaksızdır. Adolf Hitler,20 nisan 1889 da,Avusturya-Almaya sınırındaki Braunauam kasabasında doğdu.Babası memur,annesi ise evhanımıydı.Yoksul bir ailede,zorluklarla hayata başlayan hitler için asıl zor günler 13 yaşında iken babasını,16 yaşında iken annesini kaybetmesinden sonra başladı.Ressam olma hayalleri ile viyana ya geldi,fakat sanat okuluna kabul edilmedi.1. Dünya savaşı patlak verene kadar,çok zor şartlarda,sokaklarda yaşadı.Savaş onun için kurtuluş oldu.1. Dünya savaşında onbaşı rütbesi ile savaştı.iki kez ciddi şekilde yaralandı,tedavi olup cepheye döndü.Tek başına 10 ingiliz askerini esir aldığı için demir haç nişanı ile ödüllendirildi. Savaş sonrası Hitlerin yaşamı,en az savaş öncesi kadar zor başladı.1.Dünya savaşından mağlup çıkan Almanya’da,ekonomi çok kötü bir durumdaydı.Bu yılları,Hitler,kavgamda şöyle anlatır:”Bazı günler yemek yer,bazı günler yiyemezdim.aksatmadan yapabildiğim tek şey okumaktı.her gün saatlerce kitap okurdum.o günlerde öğrendiğim bilgiler bugün bile çok işime yaramaktadır” O yıllar,hitlerin siyasi hayata ilk adım attığı yıllardır.Tesadüfen eline geçen bir broşür sayesine,adını sonradan nasyonel sosyalist işçi partisi (NSDAP) olarak değiştireceği,işçi partisine katılır.Azmi,hırsı ve hiçbir insanda rastlanmayacak kadar büyük olan hitap yeteneği sayesine,kısa zamanda partinin başkanı olur.bu noktadan sonra hızla yükselen NSDAP ülkenin önde gelen partilerinden biri haline gelir.iktidara talip olan,başarısız bir darbe girişiminin ardından,1924 te hapse giren hitler,kısa süre sonra serbest bırakılır.esaret sonrası daha kuvvetli olarak siyasete dönen hitler ve naziler,1933 yılında halkın inanılmaz desteği ile iktidara gelir.yahudilere ve komünistlere olan açık düşmalığını,hiçbir zaman gizlemeyen hitler,ilk olarak bu soruna eğilir.ülkedeki ve tüm avrupadaki Yahudilerin avrupadan atılması ve madagaskara yerleştirilmesi için çalışmalara başlar.Bu sırada da ülkesini daha güçlü bir duruma getirmek için vargücü ile çalışır.sadece 6 yılda,tüm dünyaya meydan okuyabilecek bir ordu ve ekonomi meydana getiren “führer”, 1939 yılında 2.dünya savaşını başlatır.Disiplinli ve korkusuz Alman orduları kısa süre içinde neredeyse tüm avrupayı,Afrikanın büyük bir kısmını işgal eder.Fakat askeri konularda,siyasal yaşam kadar başarılı olmayan hitler,yaptığı strateji hataları yüzünden bu savaşı kaybeder. Mağlubiyete dayanamayan hitler,30 nisan 1945te,eşi eva broun ile birlikte hayatına son verir. Adolf Hitler’in ölümünün ardından,ona karşı inanılmaz bir karalama politikası başladı.Galip devletler(ABD,İngiltere ve Fransa başta olmak üzere) onun adının efsaneleşmemesi için ne gerekiyorsa yapmaya başladılar.Bütün dünya,Onu,kan içici bir canavar,bir şeytan olarak hatırlamalıydı.Sözde Yahudi soykırımı,toplama kampları ve bu kamplarda bulunan gaz odaları konuları ise onların başlıca silahları oldu.Neredeyse 1000 yıldır,her savaşta,her ülkenin uyguladığı bir savaş yöntemi olan,işgal edilen ülkede toplama kampı kurulmasını öngören sistem,sanki Hitlerin icadıymış gibi sunuldu.hitlerin,milyonlarca insanı,kamplarda,zehirli gaz(zyklonB) kullanarak öldürdüğünü savundular.Hitlerin özel yaşamı ile ilgili olmadık savlar ortaya attılar.onun bir korkak olduğu,dengesiz bir psikolojiye sahip olduğu,hatta eşcinsel olduğunu iddia ettiler.peki başardılar mı? evet…bugün,neredeyse tüm insanlar,onun cani,merhametsiz,sadist bir kişilik olduğunu düşünüyor.başka bir deyişle böyle düşünmek zorunda bırakılıyor.peki,gaz odaları gerçekten var mıydı? hiç düşündünüz mü? Toplama kampları,her savaşta,her ülkenin başvurduğu bir taktiktir.işgal edilen bölgelerde kurulan bu kamplara,yerel halktan,değerli,saygı duyulan insanlar toplanır.böylece,olası bir isyana karşı,elde koz bulundurulur.Hitler ve Nazilerin kurduğu toplama kamplarının en ünlüsü,polonyadaki Auchwitz kampıdır.Efsaneye göre bu kampta milyonlarca Yahudi gaz odalarında idam edilmiştir.Bu bilginin kaynağı,o yıllarda,bir süre kampın komutanı olan Rudofh Hess’in,savaş sonrası kurulan ve dünya hukukunun yüzkarası olarak kabul edilen Nürnberg Mahkemelerinde verdiği ifadedir.Hess in ifadesinde,auchwitz kampında 3 milyon yahudinin idam edildiği yazmaktadır.elbette bu hiç araştırılmaz,ve aynen kabul edilir.fakat r.hess,kendi yazdığı,”auchwitzte bir komutan:rudolph hessin hayatı” kitabında,174. sayfada şunları yazar:”sorgu sırasında çok ağır işkenceye maruz kaldım.imzalamış olmama rağmen,tutanakta neler yazılı olduğunu bilmiyordum.onca dayak ve kırbaç,benim için bile çok fazlaydı”Auchwitz kampının r.hessten sonraki komutanı olan Richard Bayer,savaş sonrası saklandı.1960 yılında,Hamburg yakınlarında bir köyde yakalandı.1963 tarihine kadar mahkemeye çıkarılmadı,sürekli sorgulandı,ve işkenceye dayanamayarak öldü.mahkemeye çıkarılmadı,çünkü auchwitz de gaz odaları olduğunu kabul etmemişti. Zyklon B gazı,ilk olarak ABDde,1920 yılında,bir suçlunun idamı için kullanıldı.1 yıl kadar kullanımı devam etti,fakat,kullanımı için alınacak önlemlerin çok fazla olması,kullanıldıktan sonra,bölgen en az 12 saat havalandırılması gerektiği ve çok pahalı olduğu içi kullanımından vazgeçildi. ABDde,missuri,kalifornia ve kuzey karolayna eyalet hapishanelerinin,zyklon B gazı konusunda uzman olan resmi danışmanları uzman başmühendis Fred Leucter jr,15 nisan 1988 tarihinde yazdığı araştırma raporu:”bize gaz odası olarak gösterilen,auchwitzdeki oda,SS(schützstaffel:sadece hitlerden emir alan,orduda özel yeri olan birlikler) hastanesine bitişiktir.Ayrıca bir gaz odası için gerekli olan asgari şartları bile sağlamamaktadır.birkenau ve majdenekteki kamplarda da durum farklı değildir.Bütün bu yerleri bizzat teftiş ettikten sonra şunu söyleyebilirim ki; bu yerlerin hiçbirinde gazla idam olmamıştır” Fakat Nazilerin,savaş şartlarında,kullanımı çok pahalı ve özel tedbirler gerektiren bu gazla,6 milyon kişiyi öldürdükleri iddia edildi. Hitler,cephede bile herhangi bir gaz kullanımını yasaklamış bir komutandır.ona göre bu,alman ordularının geleneklerine ters düşen,ahlak dışı bir savaşma biçimidir. Anne Frank ın günlüğü,Yahudi soykırımı konusundaki önemli delillerden biri olarak kabul edildi.Kızının,bir toplama kampında,tifüsten,trajik bir şekilde ölmesinden sonra,babası Otto frank tarafından düzenlenen bu günlük tüm dünyada milyonlarca sattı.17 dile çevrildi.Herkes bunun gerçek olduğuna inandı.Fakat 1988 Toronto duruşmalarında,25 ve 26 nisanda,İngiliz tarihçi david erving,yeminli ifadesinde şunları söyledi:”Bu günlük tarihi belge olma bakımından hiçbir değer taşımamaktadır.zira tahrifata uğramıştır.bunun en büyük kanıtı,günlüğün büyük bir çoğunluğunun tükenmez kalemle yazılmış olmasıdır.Anne Frank 1945 te öldü.fakat tükenmez kalemler 1952 yılında kullanılmaya başladı.diğer bir nokta ise criminal inceleme sonuçlarıdır.bu sonuçlara göre,bu günlüğün büyük bir kısmı10 ila 15 yıl önce kaleme alınmıştır.” Hitler bir Yahudi düşmanıdır.Bunu hiçbir zaman saklamadı.özellikle kavgam adlı eserinde Yahudilerle ilgili planlarını en açık bir şekilde dile getirdi.Bu plan,nihai çözüm olarak adlandırılır.Çözüm,avrupadaki tüm Yahudilerin toplanarak madagaskara sürgün edilmesidir.Hiç bir zaman hitler tarafından verilen,yahudiyi öldürün şeklinde bir emir yoktur,böyle bir kanıt ta bulunamamıştır. O,bu Yahudi düşmalığını elbetteki durup dururken kazanmadı.hitlerin gençliği yıllarında,Yahudiler almanyada en zengin kesimdi.(günümüzde dünyada olduğu gibi) .üretime hiçbir katkıları yoktu,para alıp para satarak para kazanıyorlardı.hitler bu duruma bir anlam veremedi.kendi ülkesinde yaşıyordu,ama yabancı bir millete uşaklık etmek zorundaydı.1. dünya savaşı sırasında,cephede savaşan Yahudi sayısı ve ülkesinde yaşayan Yahudi sayısının arasındaki uçurumu gördü.onlar bu ülkeden besleniyor,zengin oluyor fakat bu ülke için hiçbir fedakarlık yapmıyorlardı.böyle insanların ülkesinde yeri olmaması gerektiğini düşündü ve içindeki Yahudi düşmanlığı giderek büyümeye başladı.Ama fikir,asla onları öldürmek olmadı. Hitlere yöneltilen ırkçılık suçlaması ise,grçekten hayret verici bir suçlamadır.Dünyada hangi millet,handi ülke ırkçı değil? ABDde beyazlarla zenciler arasında yaşananlar ırkçılık değilmli? medeniyetin beşiği denen ingilterede Asyalılara karşı yapılanlar ırkçılık değil mi? Irk olgusu vardır,yadsınamaz bir gerçektir.bir alman,bir Çinli ve bir türk arasındaki fark sadece ten ve göz rengimidir? insanların yarısını siyaha,yarısını beyaza,yarısını sarıya canavar Naziler mi boyadılar? 2.dünya savaşı sırasında,ABD,cephede savaşacak askeri kalmamış,teslim olma isteğindeki japonyaya iki tane atom bombasi atti.Hiroşima ve nagazakide milyonlarca sivil vatandaş öldü.Fakat bu olay asla bir soykırım olarak değerlendirilmedi,ABD başkanı kan içici bir cani olarak adlandırılmadı.İngiltere,1.dünya savaşı öncesi,sömürgeleştirme adı altında girdiği Afrika ülkelerinde milyonlarca Afrikalı zenciyi katletti,milyonlarcasını esir aldı,köle yapıp amerikaya sattı.Ama İngiltere başkanı asla bir canavar olarak nitelendirilmedi.amerikanın kuruluşu sırasında,koloniler,milyonlarca kızılderiliyi katletti,ama bu bir soykırım olarak adlandırılmadı.peki hitler neden soykırımcı canavar oldu? Bunun sebebi,Hitlerin dünyada hiçbir ülkenin ya da liderin yapamadığını yapmak,Yahudi düşmanı olduğunu dile getirmek ve onları avrupadan çıkarmak istemesidir.günümüzde neredeyse tüm dünyayı arka plandan idare eden Yahudiler,o günkü şartlarda da aynı güce sahiptiler.Savaş sonrası tüm kanıtlar yeniden kurgulanmaya,düzenlenmeye başladılar.Kendilerine gösterilen bu açık düşmanlığı asla kabul edemediler,ve hitleri olabildiğince yaralamaya,ismini şeytanla özdeşleştirmeye çalıştılar.hitler hakkında yazılabilecekleri kendileri belirlediler,hazır bir şablon kurdular.Bu şablona uymayan ve dürüst bir araştırma yapmak isteyenler ise çeşitli engellemelerle karşılaştı.eğer anlamıyorsa,tarzını değiştirmiyorsa,bir terör örgütünün kurbanı oldu. Hatalarına rağmen,hitler,yüzyılımızın en önemli lideridir.çok zor bir hayat geçirmiş,yıllarca açlıkla mücadele etmiş,ama asla yılmamıştır.1918 yılında,1. dünya savaşından mağlup ayrılmış,milyonlarca mark savaş tazminatı ödemiş,elinde hiçbirşeyi kalmamış,sanayisi yerle bir olmuş almanyayı,kısa bir süre içerisinde,dünyanın en güçlü devleti haline getirmiştir.salgın hastalıklarla boğuşan ülkeyi 1yıl içinde en sağlıklı ülke haline getirmiştir.savunulanın aksine,ülkesi ve askerleri tarafından son derece sevilen ve uğruna ölmekten mutluluk duyulan bir liderdir. Son söz olarak,ünlü bir Fransız tarihçisi ve caen üniversitesi fahri dekanı olan Boüard’ın,2 ağustos 1986 yılında yaptığı şu açıklama,bize birçok şey gösterecektir:”1954 yılında,mauthaussen kampı hakkında yazdığım kitapta,iki yerde gaz odaları olduğundan bahsediyorum.zaman geçipte,düşünmeye vakit bulunca,kendi kendime sordum.mauthaussen de gazodaları olduğu fikrine nerden kapıldım? benim kaldığım süre içerisinde kampta böyle bir yer yoktu,zira ne ben,ne de başka bir şahıs bunun olabileceğinden kuşkulanmıştı.öyleyse savaş sonrası zihnime yüklediğim bir yüktü bu.öyle kabullenilmişti.metin ve beyanatlarımda,genelde kaynak göstermeme rağmen,gaz odaları ile ilgili hiçbir kaynak göstermediğimi fark ettim” (Boüard,1 yıl boyunca ünlü mauthaussen kampında sürgün olarak kalmıştır.)
Adolf hitler…günümüzde bile güncelliğini koruyan,sayısız filme ve kitaba konu olan ve birçoklarına göre gelmiş geçmiş en zalim insan olarak nitelendirilen şahsiyet.Modern çağımızın şeytanı.Hitler, acaba gerçekten de şeytan mı? Kulaktan duyma bilgilerle yetinmeye alışık olan insanların bildiği gibi ya da okul kitaplarında bile anlatıldığı şekilde,milyonlarca zavallı insanın katili mi? Bu gerçektende iyi araştırılması,yanlı kaynaklardan değil,objektif kaynaklardan öğrenilmesi gereken bir konu.Elbette bizzat yazdığı “kavgam”(mein kempf) adlı kitap okunmadan,doğru bir değerlendirme yapılması olanaksızdır.
Adolf Hitler,20 nisan 1889 da,Avusturya-Almaya sınırındaki Braunauam kasabasında doğdu.Babası memur,annesi ise evhanımıydı.Yoksul bir ailede,zorluklarla hayata başlayan hitler için asıl zor günler 13 yaşında iken babasını,16 yaşında iken annesini kaybetmesinden sonra başladı.Ressam olma hayalleri ile viyana ya geldi,fakat sanat okuluna kabul edilmedi.1. Dünya savaşı patlak verene kadar,çok zor şartlarda,sokaklarda yaşadı.Savaş onun için kurtuluş oldu.1. Dünya savaşında onbaşı rütbesi ile savaştı.iki kez ciddi şekilde yaralandı,tedavi olup cepheye döndü.Tek başına 10 ingiliz askerini esir aldığı için demir haç nişanı ile ödüllendirildi.
Savaş sonrası Hitlerin yaşamı,en az savaş öncesi kadar zor başladı.1.Dünya savaşından mağlup çıkan Almanya’da,ekonomi çok kötü bir durumdaydı.Bu yılları,Hitler,kavgamda şöyle anlatır:”Bazı günler yemek yer,bazı günler yiyemezdim.aksatmadan yapabildiğim tek şey okumaktı.her gün saatlerce kitap okurdum.o günlerde öğrendiğim bilgiler bugün bile çok işime yaramaktadır” O yıllar,hitlerin siyasi hayata ilk adım attığı yıllardır.Tesadüfen eline geçen bir broşür sayesine,adını sonradan nasyonel sosyalist işçi partisi (NSDAP) olarak değiştireceği,işçi partisine katılır.Azmi,hırsı ve hiçbir insanda rastlanmayacak kadar büyük olan hitap yeteneği sayesine,kısa zamanda partinin başkanı olur.bu noktadan sonra hızla yükselen NSDAP ülkenin önde gelen partilerinden biri haline gelir.iktidara talip olan,başarısız bir darbe girişiminin ardından,1924 te hapse giren hitler,kısa süre sonra serbest bırakılır.esaret sonrası daha kuvvetli olarak siyasete dönen hitler ve naziler,1933 yılında halkın inanılmaz desteği ile iktidara gelir.yahudilere ve komünistlere olan açık düşmalığını,hiçbir zaman gizlemeyen hitler,ilk olarak bu soruna eğilir.ülkedeki ve tüm avrupadaki Yahudilerin avrupadan atılması ve madagaskara yerleştirilmesi için çalışmalara başlar.Bu sırada da ülkesini daha güçlü bir duruma getirmek için vargücü ile çalışır.sadece 6 yılda,tüm dünyaya meydan okuyabilecek bir ordu ve ekonomi meydana getiren “führer”, 1939 yılında 2.dünya savaşını başlatır.Disiplinli ve korkusuz Alman orduları kısa süre içinde neredeyse tüm avrupayı,Afrikanın büyük bir kısmını işgal eder.Fakat askeri konularda,siyasal yaşam kadar başarılı olmayan hitler,yaptığı strateji hataları yüzünden bu savaşı kaybeder. Mağlubiyete dayanamayan hitler,30 nisan 1945te,eşi eva broun ile birlikte hayatına son verir.
Adolf Hitler’in ölümünün ardından,ona karşı inanılmaz bir karalama politikası başladı.Galip devletler(ABD,İngiltere ve Fransa başta olmak üzere) onun adının efsaneleşmemesi için ne gerekiyorsa yapmaya başladılar.Bütün dünya,Onu,kan içici bir canavar,bir şeytan olarak hatırlamalıydı.Sözde Yahudi soykırımı,toplama kampları ve bu kamplarda bulunan gaz odaları konuları ise onların başlıca silahları oldu.Neredeyse 1000 yıldır,her savaşta,her ülkenin uyguladığı bir savaş yöntemi olan,işgal edilen ülkede toplama kampı kurulmasını öngören sistem,sanki Hitlerin icadıymış gibi sunuldu.hitlerin,milyonlarca insanı,kamplarda,zehirli gaz(zyklonB) kullanarak öldürdüğünü savundular.Hitlerin özel yaşamı ile ilgili olmadık savlar ortaya attılar.onun bir korkak olduğu,dengesiz bir psikolojiye sahip olduğu,hatta eşcinsel olduğunu iddia ettiler.peki başardılar mı? evet…bugün,neredeyse tüm insanlar,onun cani,merhametsiz,sadist bir kişilik olduğunu düşünüyor.başka bir deyişle böyle düşünmek zorunda bırakılıyor.peki,gaz odaları gerçekten var mıydı? hiç düşündünüz mü?
Toplama kampları,her savaşta,her ülkenin başvurduğu bir taktiktir.işgal edilen bölgelerde kurulan bu kamplara,yerel halktan,değerli,saygı duyulan insanlar toplanır.böylece,olası bir isyana karşı,elde koz bulundurulur.Hitler ve Nazilerin kurduğu toplama kamplarının en ünlüsü,polonyadaki Auchwitz kampıdır.Efsaneye göre bu kampta milyonlarca Yahudi gaz odalarında idam edilmiştir.Bu bilginin kaynağı,o yıllarda,bir süre kampın komutanı olan Rudofh Hess’in,savaş sonrası kurulan ve dünya hukukunun yüzkarası olarak kabul edilen Nürnberg Mahkemelerinde verdiği ifadedir.Hess in ifadesinde,auchwitz kampında 3 milyon yahudinin idam edildiği yazmaktadır.elbette bu hiç araştırılmaz,ve aynen kabul edilir.fakat r.hess,kendi yazdığı,”auchwitzte bir komutan:rudolph hessin hayatı” kitabında,174. sayfada şunları yazar:”sorgu sırasında çok ağır işkenceye maruz kaldım.imzalamış olmama rağmen,tutanakta neler yazılı olduğunu bilmiyordum.onca dayak ve kırbaç,benim için bile çok fazlaydı”Auchwitz kampının r.hessten sonraki komutanı olan Richard Bayer,savaş sonrası saklandı.1960 yılında,Hamburg yakınlarında bir köyde yakalandı.1963 tarihine kadar mahkemeye çıkarılmadı,sürekli sorgulandı,ve işkenceye dayanamayarak öldü.mahkemeye çıkarılmadı,çünkü auchwitz de gaz odaları olduğunu kabul etmemişti.
Zyklon B gazı,ilk olarak ABDde,1920 yılında,bir suçlunun idamı için kullanıldı.1 yıl kadar kullanımı devam etti,fakat,kullanımı için alınacak önlemlerin çok fazla olması,kullanıldıktan sonra,bölgen en az 12 saat havalandırılması gerektiği ve çok pahalı olduğu içi kullanımından vazgeçildi.
ABDde,missuri,kalifornia ve kuzey karolayna eyalet hapishanelerinin,zyklon B gazı konusunda uzman olan resmi danışmanları uzman başmühendis Fred Leucter jr,15 nisan 1988 tarihinde yazdığı araştırma raporu:”bize gaz odası olarak gösterilen,auchwitzdeki oda,SS(schützstaffel:sadece hitlerden emir alan,orduda özel yeri olan birlikler) hastanesine bitişiktir.Ayrıca bir gaz odası için gerekli olan asgari şartları bile sağlamamaktadır.birkenau ve majdenekteki kamplarda da durum farklı değildir.Bütün bu yerleri bizzat teftiş ettikten sonra şunu söyleyebilirim ki; bu yerlerin hiçbirinde gazla idam olmamıştır”
Fakat Nazilerin,savaş şartlarında,kullanımı çok pahalı ve özel tedbirler gerektiren bu gazla,6 milyon kişiyi öldürdükleri iddia edildi. Hitler,cephede bile herhangi bir gaz kullanımını yasaklamış bir komutandır.ona göre bu,alman ordularının geleneklerine ters düşen,ahlak dışı bir savaşma biçimidir.
Anne Frank ın günlüğü,Yahudi soykırımı konusundaki önemli delillerden biri olarak kabul edildi.Kızının,bir toplama kampında,tifüsten,trajik bir şekilde ölmesinden sonra,babası Otto frank tarafından düzenlenen bu günlük tüm dünyada milyonlarca sattı.17 dile çevrildi.Herkes bunun gerçek olduğuna inandı.Fakat 1988 Toronto duruşmalarında,25 ve 26 nisanda,İngiliz tarihçi david erving,yeminli ifadesinde şunları söyledi:”Bu günlük tarihi belge olma bakımından hiçbir değer taşımamaktadır.zira tahrifata uğramıştır.bunun en büyük kanıtı,günlüğün büyük bir çoğunluğunun tükenmez kalemle yazılmış olmasıdır.Anne Frank 1945 te öldü.fakat tükenmez kalemler 1952 yılında kullanılmaya başladı.diğer bir nokta ise criminal inceleme sonuçlarıdır.bu sonuçlara göre,bu günlüğün büyük bir kısmı10 ila 15 yıl önce kaleme alınmıştır.”
Hitler bir Yahudi düşmanıdır.Bunu hiçbir zaman saklamadı.özellikle kavgam adlı eserinde Yahudilerle ilgili planlarını en açık bir şekilde dile getirdi.Bu plan,nihai çözüm olarak adlandırılır.Çözüm,avrupadaki tüm Yahudilerin toplanarak madagaskara sürgün edilmesidir.Hiç bir zaman hitler tarafından verilen,yahudiyi öldürün şeklinde bir emir yoktur,böyle bir kanıt ta bulunamamıştır.
O,bu Yahudi düşmalığını elbetteki durup dururken kazanmadı.hitlerin gençliği yıllarında,Yahudiler almanyada en zengin kesimdi.(günümüzde dünyada olduğu gibi) .üretime hiçbir katkıları yoktu,para alıp para satarak para kazanıyorlardı.hitler bu duruma bir anlam veremedi.kendi ülkesinde yaşıyordu,ama yabancı bir millete uşaklık etmek zorundaydı.1. dünya savaşı sırasında,cephede savaşan Yahudi sayısı ve ülkesinde yaşayan Yahudi sayısının arasındaki uçurumu gördü.onlar bu ülkeden besleniyor,zengin oluyor fakat bu ülke için hiçbir fedakarlık yapmıyorlardı.böyle insanların ülkesinde yeri olmaması gerektiğini düşündü ve içindeki Yahudi düşmanlığı giderek büyümeye başladı.Ama fikir,asla onları öldürmek olmadı.
Hitlere yöneltilen ırkçılık suçlaması ise,grçekten hayret verici bir suçlamadır.Dünyada hangi millet,handi ülke ırkçı değil? ABDde beyazlarla zenciler arasında yaşananlar ırkçılık değilmli? medeniyetin beşiği denen ingilterede Asyalılara karşı yapılanlar ırkçılık değil mi?
Irk olgusu vardır,yadsınamaz bir gerçektir.bir alman,bir Çinli ve bir türk arasındaki fark sadece ten ve göz rengimidir? insanların yarısını siyaha,yarısını beyaza,yarısını sarıya canavar Naziler mi boyadılar?
2.dünya savaşı sırasında,ABD,cephede savaşacak askeri kalmamış,teslim olma isteğindeki japonyaya iki tane atom bombasi atti.Hiroşima ve nagazakide milyonlarca sivil vatandaş öldü.Fakat bu olay asla bir soykırım olarak değerlendirilmedi,ABD başkanı kan içici bir cani olarak adlandırılmadı.İngiltere,1.dünya savaşı öncesi,sömürgeleştirme adı altında girdiği Afrika ülkelerinde milyonlarca Afrikalı zenciyi katletti,milyonlarcasını esir aldı,köle yapıp amerikaya sattı.Ama İngiltere başkanı asla bir canavar olarak nitelendirilmedi.amerikanın kuruluşu sırasında,koloniler,milyonlarca kızılderiliyi katletti,ama bu bir soykırım olarak adlandırılmadı.peki hitler neden soykırımcı canavar oldu? Bunun sebebi,Hitlerin dünyada hiçbir ülkenin ya da liderin yapamadığını yapmak,Yahudi düşmanı olduğunu dile getirmek ve onları avrupadan çıkarmak istemesidir.günümüzde neredeyse tüm dünyayı arka plandan idare eden Yahudiler,o günkü şartlarda da aynı güce sahiptiler.Savaş sonrası tüm kanıtlar yeniden kurgulanmaya,düzenlenmeye başladılar.Kendilerine gösterilen bu açık düşmanlığı asla kabul edemediler,ve hitleri olabildiğince yaralamaya,ismini şeytanla özdeşleştirmeye çalıştılar.hitler hakkında yazılabilecekleri kendileri belirlediler,hazır bir şablon kurdular.Bu şablona uymayan ve dürüst bir araştırma yapmak isteyenler ise çeşitli engellemelerle karşılaştı.eğer anlamıyorsa,tarzını değiştirmiyorsa,bir terör örgütünün kurbanı oldu.
Hatalarına rağmen,hitler,yüzyılımızın en önemli lideridir.çok zor bir hayat geçirmiş,yıllarca açlıkla mücadele etmiş,ama asla yılmamıştır.1918 yılında,1. dünya savaşından mağlup ayrılmış,milyonlarca mark savaş tazminatı ödemiş,elinde hiçbirşeyi kalmamış,sanayisi yerle bir olmuş almanyayı,kısa bir süre içerisinde,dünyanın en güçlü devleti haline getirmiştir.salgın hastalıklarla boğuşan ülkeyi 1yıl içinde en sağlıklı ülke haline getirmiştir.savunulanın aksine,ülkesi ve askerleri tarafından son derece sevilen ve uğruna ölmekten mutluluk duyulan bir liderdir.
Son söz olarak,ünlü bir Fransız tarihçisi ve caen üniversitesi fahri dekanı olan Boüard’ın,2 ağustos 1986 yılında yaptığı şu açıklama,bize birçok şey gösterecektir:”1954 yılında,mauthaussen kampı hakkında yazdığım kitapta,iki yerde gaz odaları olduğundan bahsediyorum.zaman geçipte,düşünmeye vakit bulunca,kendi kendime sordum.mauthaussen de gazodaları olduğu fikrine nerden kapıldım? benim kaldığım süre içerisinde kampta böyle bir yer yoktu,zira ne ben,ne de başka bir şahıs bunun olabileceğinden kuşkulanmıştı.öyleyse savaş sonrası zihnime yüklediğim bir yüktü bu.öyle kabullenilmişti.metin ve beyanatlarımda,genelde kaynak göstermeme rağmen,gaz odaları ile ilgili hiçbir kaynak göstermediğimi fark ettim” (Boüard,1 yıl boyunca ünlü mauthaussen kampında sürgün olarak kalmıştır.)