EEE Genel Kurmay Başkanı,YÖK Başkanı ve nice üst yönetici Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı yemin törenine katılmadı.Bizim Cumhurbaşkanımız değil protesyosunda bulundular...İstermisiniz şimdi, Yüksek Askeri Şuradan sonra teğmenler yüzbaşılar,bunlar bizim generallerimiz değil protestosuna başlasınlar? .....!
Balast; Demiryolunda, ufak,ufak beyaz taşlar bulunur ya ona denir. Bu aynı zamanda demiryolunu donmadan su baskınından korur.Rayların ve traverslerin hız, ısı ve değişik dış etkenlerle sağa sola kaçmasını engeller.Balastında kalitesi vardır.Yağmur ve ısı etkisiyle dağılanı toz haline geleni makbul değildir
Valla mıcır bana hiç iyi şeyler çağrıştırmıyor. İki gün önce Uşak'tan gelirken arabamı mıcıra kaptırdım. Kızımın kolu kırıldı. araba sanayide yinede ucuz atlattık
Çanakkale; Kardeşimin üniversite hayatı nedeniyle,bir çok kez gidip geldiğim bir şehirdir.Çanakkale'ye ilk gittiğimde,biraz hayal kırıklığım oldu.Boğazın iki şehri arasında bu kadar fark olabileceğini hiç tahmin etmiyordum.İstanbul'la coğrafi durumu bu kadar benzer olup,kaderi bu kadar mı ayrı düşebilir.? Ama tarihi gereği bu sessizlik ve ağır başlılık ona birazda yakışıyor.Birde Çanakkale'ye gittiğimde çok hüzünlenirim. Hani 'ÇANAKKALE GEÇİLMEZ' ruhuyla orada yüzbinlerce insanımızı toprağa verdiğimiz yerlerde,Dolmabahçe önünde demirlemiş İngiliz gemileri gelir gözümün önüne......Tarih bilgisi kıt olanlarda zannederler ki Çanakkale hiç geçilmedi....Bu biraz içimizdeki hüznü hafifletir, yaşadığımız acıları unutturur. Çanakkale'de savaşa dair bir çok söylence vardır. Benim en çok sevdiklerim insana dair olanlardır.Hani namaz vakitleri anzakların savaşa ara vermesi, bizim siperlerimizden düşman mevzilerine ekmek, su atılması.....Bu iki kurşunun havada çarpışmasından daha mucizevi bir şey.......
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde,hanımının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurusu Devletle kavga etmek olarak lanse edildi ya,birde bunu ilerici CHP sahiplendi ya dumura uğradım.Yani sınırlar içerisinde devlet bizi dövsün dışarı ses çıkmasın.Bu nasıl demokrasi,bu nasıl anlayış anlamadım.Bende kurumumun hukuk dışı uygulamaları yüzünden İdare Mahkemesinde kurumumla mahkemeliğim. Şimdi bu zihniyet bana 'Ekmek yediği tekneye hıyanet ediyor' diyebilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde,dava açan her Türk için, göğsümüz kabarmalı, bununla öğünmeliyiz.Dava açma hakkını verirken, ne düşündünüz? ..... Öyle ya Türkiye bir hukuk cenneti nasılsa kimse gitmez mi dediniz.
Allahım, bana yapabileceklerim için CESARET, yapamayacaklarım için sabır, bu ikisini ayırt edebilecek bilinç ver.
1994 yılında Şırnak'taydım.Kasrik boğazı..Şeyh Mehmet,Gabar dağları.Cudi,Cıraf,Sırmalı tepe,Kızılsu,Gevradira..:.Şimdi ellerinde Bayraklarla; saçları boyalı tırnakları ojeli bayanlarla,kulakları küpeli beylerin İstiklal caddesinde yürüdüklerini görüyorum.Statyumlarda kalabalığın askerlik yeminleri ettiğini görüyorum.Gece saatlerinde kapımın önünden 'Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez' diye bağıran gençler geçıyor.hürriyet gazetesinde HIZDİL'in de yazdığı gibi bu hainleri gülmekten öldüreceğiz.
EEE Genel Kurmay Başkanı,YÖK Başkanı ve nice üst yönetici
Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığı yemin törenine katılmadı.Bizim Cumhurbaşkanımız değil protesyosunda bulundular...İstermisiniz şimdi,
Yüksek Askeri Şuradan sonra teğmenler yüzbaşılar,bunlar bizim generallerimiz değil protestosuna başlasınlar? .....!
Balast; Demiryolunda, ufak,ufak beyaz taşlar bulunur ya ona denir.
Bu aynı zamanda demiryolunu donmadan su baskınından korur.Rayların ve traverslerin hız, ısı ve değişik dış etkenlerle sağa sola kaçmasını engeller.Balastında kalitesi vardır.Yağmur ve ısı etkisiyle dağılanı toz haline geleni makbul değildir
Valla mıcır bana hiç iyi şeyler çağrıştırmıyor. İki gün önce Uşak'tan gelirken arabamı mıcıra kaptırdım. Kızımın kolu kırıldı. araba sanayide yinede ucuz atlattık
Çanakkale; Kardeşimin üniversite hayatı nedeniyle,bir çok kez gidip geldiğim bir şehirdir.Çanakkale'ye ilk gittiğimde,biraz hayal kırıklığım oldu.Boğazın iki şehri arasında bu kadar fark olabileceğini hiç tahmin etmiyordum.İstanbul'la coğrafi durumu bu kadar benzer olup,kaderi bu kadar mı ayrı düşebilir.? Ama tarihi gereği bu sessizlik ve ağır başlılık ona birazda yakışıyor.Birde Çanakkale'ye gittiğimde çok hüzünlenirim. Hani 'ÇANAKKALE GEÇİLMEZ' ruhuyla orada yüzbinlerce insanımızı toprağa verdiğimiz yerlerde,Dolmabahçe önünde demirlemiş İngiliz gemileri gelir gözümün önüne......Tarih bilgisi kıt olanlarda zannederler ki Çanakkale hiç geçilmedi....Bu biraz içimizdeki hüznü hafifletir, yaşadığımız acıları unutturur.
Çanakkale'de savaşa dair bir çok söylence vardır. Benim en çok sevdiklerim insana dair olanlardır.Hani namaz vakitleri anzakların savaşa ara vermesi, bizim siperlerimizden düşman mevzilerine ekmek, su atılması.....Bu iki kurşunun havada çarpışmasından daha mucizevi bir şey.......
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde,hanımının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurusu Devletle kavga etmek olarak lanse edildi ya,birde bunu ilerici CHP sahiplendi ya dumura uğradım.Yani sınırlar içerisinde devlet bizi dövsün dışarı ses çıkmasın.Bu nasıl demokrasi,bu nasıl anlayış anlamadım.Bende kurumumun hukuk dışı uygulamaları yüzünden İdare Mahkemesinde kurumumla mahkemeliğim. Şimdi bu zihniyet bana 'Ekmek yediği tekneye hıyanet ediyor' diyebilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde,dava açan her Türk için, göğsümüz kabarmalı, bununla öğünmeliyiz.Dava açma hakkını verirken, ne düşündünüz? ..... Öyle ya Türkiye bir hukuk cenneti nasılsa kimse gitmez mi dediniz.
Ağam ne filmi yahu, makinist tren süren adam demektir
YAŞAMAK
Bir ağaç gibi,
Tek ve hür.
YAŞAMAK
Bir orman gibi
Kardeşçesine.
Bir şair herkes gibi düşünür ama herkesten farklı söyler.
Nur içinde yat NAZIM....
DATÇA; Makbul olanı eskisidir.Şair Can Yücelin yaşadığı yerdir.ıssız ellenmedik doğasıyla ilgi çekicidir. Datça merkez,Eski Datça,Palamutbükü,Hayıtbükü,Knidos gezilmeli,Körmen Limanından feribotla günübirlik Bodrum yapılmalı,Eski Datçada DOĞA PANSİYONA uğranıp, bir bardak çayları içilmelidir.