Ne çok kırdık birbirimizi. Ne çok anlamadık, tanımaya bile çalışmadık. Köklerimiz ve ruhumuz aslında farksızken birbirinden, neydi paylaşamadığımız? Bunca gürültü patırtıda kaybettik şartsız tebessümü. Selâmın özünü kavrayamadık. Anlatamadık birbirimize yüreğimizin dilini. Kendi kabuğumuza çekildik, vesveselerin sönük aydınlığında yorduk sevdalarımızı.
severek izliyordum... fikret kuşkan'ın oynadığı 'cesur' karakteri favorimdi...
Yeşilçam'ın komedi ustadı...
ninni... gözyaşı... deniz... sarı zeybek...
Ne çok kırdık birbirimizi. Ne çok anlamadık, tanımaya bile çalışmadık. Köklerimiz ve ruhumuz aslında farksızken birbirinden, neydi paylaşamadığımız?
Bunca gürültü patırtıda kaybettik şartsız tebessümü. Selâmın özünü kavrayamadık.
Anlatamadık birbirimize yüreğimizin dilini.
Kendi kabuğumuza çekildik, vesveselerin sönük aydınlığında yorduk sevdalarımızı.
Acı çektik hem de boş yere.
telefondan ayrılamayanların işi olsa gerek... :))
seda
yoğrulmak... hayat için hazır kıvama gelmek...
ne yolu var ne izi
tanıdık değil yüzü
dileğim Allah'tan
aşk sözün özü
sevdiğim yok,eşim yok
ağardı bir gün daha
ey benim şans yıldızım
gülümse bana
walla yiye yiye içim kurudu... ballı susamlıyı tuttum ama... :)
sana değmez
Nasıl sevmişse bu divane gönül
Bu böyle gidecek unutmasını da
Nasıl esir olmuşsa gözlerine
Başka gözlerle avunmasını da
Akıtma gözümün kanlı yaşını
Uğrunda ağlayıp yanmaya değmez
Bir kaç mektupvari saramış resme
Bakıpta seni anmaya değmez
Sana değmez
Ne acılar çektik, ne dertler gördük
Senin yokluğun bana nedir sanki
Üç gün, beş gün, bilemedin bir kaç ay
Sonunda bir gün söküp atmak çok kolay
Akıtma gözümün kanlı yaşını
Uğrunda ağlayıp yanmaya değmez
Bir kaç mektupvari sararmış resme
Bakıpta seni anmaya değmez
Sana değmez