gözler deyince aklıma.. gözlerin cehennemin öbür adıdır.. kapama gözlerini üşüyorum mısrası geliverdi ahmet ariften.. gözlerin konuşkanlığıyla ilgili laflarda söylemek isterdim şimdi gerçi.. ama sıcaklardanmı.. yoksa emanet iğreti bir yerde olduğum için üşengençliğimdenmidir yazamadım birşey.. yazsaydım yazardım.. ama yazmadım.. yazıp yazmamamın bir önemi olup olmadığını ciddi ciddi düşünüyordum oysa.. ciddiyetimi kaybettim.. bulanlar kötü gözle bakmasınlar.. kalbini kırmasınlar ciddiyetimin.. öyle diyelim bakalım..
veda etmek için sağlam gerekçeleri olmalıydı.. aynı zamanda şöylede düşünülebilir veda kelimesinin ağırlığını o kelimeden daha ağır anlamlara sahip sağlam kalıcı birliktelik kaldırabilir.. aramızda böyle bişey olup olmadığı henüz bilinmemekte.. o yüzden veda falan etmiyorum kardeşim.. dostlarıma.. yazılarımı paylaştığım.. aralarında daha özel duruma sahip olduklarıma iletim şudurki.. suriye çöllerinde çekilmekte olan.. ve kimseye gidip izlemesini tavsiye etmediğim eve giden yol adlı türk sinema filminin çekimlerinde çalışmakta olduğumu.. çöl gecelerinde internet olmadığını.. emaneten bulduğum bu internet imkanından yararlanarak bu yazıyı yazdığımı kiminizi sevip kiminizden nefret ettiğimi kiminize kayıtsız kaldığımı belirtmek isterim iyi olur rica ederim sizde gelirseniz sizede iyi davranacağımı teyitleyerek bu aceleye gelmiş yazıntımı bitireceğimi artık ne zaman görüşeceğimizi bilmediğimi vesairemi vesairemi saygınıza sunarım...
ay vallahi olmaz.. şu peynirli olanında tadına bakmalısın yok sağol zerifciğim aç değilim yemekmi ısmarlıyorum sanki.. al.. bak yoksa kırılırım tamam gelme üstüme.. istemiyorum.. nasılda nazlandın öyle.. altı üstü bi kaç böreği paylaşacaz benimle börek değil duygularını paylaş zerif bu konuyu konuşmuştuk.. bi karar almıştık almışmıydık? almamışmıydık? hayır almadık.. unutmuş olmalıyız.. dalgınlığımıza denk gelmiş olmalı.. yemiycekmisin sen şimdi en azından iyi bir dinleyiciydin.. nerde susacağını iyi bilirdin.. sen susmayı bilmiyosun ki.. sussaydın bende anlatacaktım.. ama yok.. işin gücün laf.. yemezsen yeme.. insan börek yemeden yaşayabilir zerif.. ama kendini beğenmeden yaşayamaz..düşer ölür valla..
Sevgi aşktan üstündür.. bunu herkes diyor.. niye diye sorarsan.. aşk bilinmeyene bildik tanıdık var olmayan güzellikleri empoze etmektir diyorlar.. aşk diyorlar bir kalp çarpıntısı Bir baş dönmesi falandır diyorlar... yakınlaştıkça anlamını yitirdiğin serap.. hayal.. çocukça.. gelişmemiş bir duygudur diyorlar.. belki de az gelişmiş bir duygu.. diyerek kendilerini düzeltip.. bilmiş bilmiş gülüyorlar.. sonra sevginin neden aşktan üstün olduğunu bir bir açıklamaya başlıyorlar.. çok kişinin sözlerini kendi sözlerimmiş gibi biliyorum.. öyle bir muhabbetki her an tüm bildiklerim yalanlanabilir.. beni yalancı şahit olarak yargılayıp asabilirler.. bir iki yıl evvel olmalı.. murat geldi.. aşktan perişan.. başladı anlatmaya.. fuzuliden şiirler ezberlemiş onları okudu bize.. aramızdan biri söylenebilecek en salak lafı etti.. ben aşka inanmam oğlum.. kendinizi kandırıyonuz.. aşk maşk yok fasa fiso bunlar dedi .. murat: muhatabım bile değilsin.. beynin bokla dolmuş.. sen aşktan ne anlarsın.. git sifonunu çek.. kendi bokunda boğul.. (bu kadar terbiyeli düzgün değil tabi daha ağır laflar etti.. ben şimdi keyfimce değiştirip eksiltiyorum.. kafama göre yani) ayıp oluyo beyler .. sende aşıksan aşıksın oğlum.. ne ulu orta anlatıyosun ki.. tekeline almış savunuyorsun aşkı.. gören sizi amca oğulları sanacak.. gel bi ara.. gece vakti laflayalım.. demli bir çay.. o zaman davet edelim aşkı.. böyle ayak altına düşürmeyelim.. (sonra korktum.. ya gelirse.. ya anlat derse.. konuyu değiştirebilirmiyim..? değiştiririm tabi.. murat söyle bakalım.. ayda ne kadar kazanılır ortalama bir aşktan kuzey yıldızı hep kuzeydemidir.. güneş doğudan doğuyorsa doğu neden hala karanlık falan derim .. kim demişti bunu der.. demez.. öyle bişey olmaz.. hiç gereği yok bunların.. beni ciddiye almayacaktı zaten.. korktuğum da doğru değildi.. tamam doğru olabilir.. ama sadece teknik bir doğruydu.. geyiğine konuşacaktık.. duyduklarımızı bildiklerimizi anlatıp haklı çıkmacılık oynayacaktık.. anlatılsa hallerinin sureti anlatılır.. konuşulacak anlatılacak bişey değildir ki aşk.. küçük ruhların küçük aşkları olur demişti biri.. takdir ettim.. aferim...
gözler deyince aklıma.. gözlerin cehennemin öbür adıdır.. kapama gözlerini üşüyorum mısrası geliverdi ahmet ariften.. gözlerin konuşkanlığıyla ilgili laflarda söylemek isterdim şimdi gerçi.. ama sıcaklardanmı.. yoksa emanet iğreti bir yerde olduğum için üşengençliğimdenmidir yazamadım birşey.. yazsaydım yazardım.. ama yazmadım.. yazıp yazmamamın bir önemi olup olmadığını ciddi ciddi düşünüyordum oysa.. ciddiyetimi kaybettim.. bulanlar kötü gözle bakmasınlar.. kalbini kırmasınlar ciddiyetimin.. öyle diyelim bakalım..
istanbuldayım... küçük ayasofyada ney.. üsküdarda bayat bir çay..
anladım ki
haydarpaşadaki güvercinler sadece yukardan bakmamaktadırlar..
veda etmek için sağlam gerekçeleri olmalıydı..
aynı zamanda şöylede düşünülebilir veda kelimesinin ağırlığını o kelimeden daha ağır anlamlara sahip sağlam kalıcı birliktelik kaldırabilir..
aramızda böyle bişey olup olmadığı henüz bilinmemekte..
o yüzden veda falan etmiyorum kardeşim.. dostlarıma.. yazılarımı paylaştığım.. aralarında daha özel duruma sahip olduklarıma iletim şudurki.. suriye çöllerinde çekilmekte olan.. ve kimseye gidip izlemesini tavsiye etmediğim eve giden yol adlı türk sinema filminin çekimlerinde çalışmakta olduğumu.. çöl gecelerinde internet olmadığını.. emaneten bulduğum bu internet imkanından yararlanarak bu yazıyı yazdığımı kiminizi sevip kiminizden nefret ettiğimi kiminize kayıtsız kaldığımı belirtmek isterim iyi olur rica ederim sizde gelirseniz sizede iyi davranacağımı teyitleyerek bu aceleye gelmiş yazıntımı bitireceğimi artık ne zaman görüşeceğimizi bilmediğimi vesairemi vesairemi saygınıza sunarım...
Ey kendim.. sana kendine gelmeni emrediyorum..
Söylenilene göre kendi sözünü dinliyormuşsun..
- Bir arap halk türküsü ---
Dün bittik
Hiç başlamamışız oysa
Yoktuk.. yoktular
Ey vaad sahibi.. hadi unutalım vaadlerimizi..
Bahçelerimiz ağlaya ağlaya yanmadımı
Yetmezmi?
Şimdi sakinleşelim..
hediyelerimiz tüm servetimizdi.. unuttuk onları da veda gecesinde
dün bittik
meğer hiç başlamamışız
haydi unutalım
Allah seninle olsun sevgimiz.. bizi bırak.. ama küsme bize..
- feyruz -
Nietzche müziksiz bir hayat hatadır dediğinde
Gencebay hatasız kul olmaz dememişti daha..
elinde değildi yani sebepleri..
Bir zamanlar dostum olan hamza
Kardeş zorunlu dost, dost ise seçilmiş kardeştir demişti..
Görünen o ki: ikimizde riayet edemedik seçkimize..
ay vallahi olmaz.. şu peynirli olanında tadına bakmalısın
yok sağol zerifciğim aç değilim
yemekmi ısmarlıyorum sanki.. al.. bak yoksa kırılırım
tamam gelme üstüme.. istemiyorum..
nasılda nazlandın öyle.. altı üstü bi kaç böreği paylaşacaz
benimle börek değil duygularını paylaş zerif
bu konuyu konuşmuştuk.. bi karar almıştık
almışmıydık?
almamışmıydık?
hayır almadık.. unutmuş olmalıyız.. dalgınlığımıza denk gelmiş olmalı..
yemiycekmisin sen şimdi
en azından iyi bir dinleyiciydin.. nerde susacağını iyi bilirdin..
sen susmayı bilmiyosun ki.. sussaydın bende anlatacaktım.. ama yok.. işin gücün laf.. yemezsen yeme..
insan börek yemeden yaşayabilir zerif.. ama kendini beğenmeden yaşayamaz..düşer ölür valla..
Sevgi aşktan üstündür.. bunu herkes diyor.. niye diye sorarsan.. aşk bilinmeyene bildik tanıdık var olmayan güzellikleri empoze etmektir diyorlar..
aşk diyorlar bir kalp çarpıntısı Bir baş dönmesi falandır diyorlar... yakınlaştıkça anlamını yitirdiğin serap.. hayal.. çocukça.. gelişmemiş bir duygudur diyorlar..
belki de az gelişmiş bir duygu.. diyerek kendilerini düzeltip.. bilmiş bilmiş gülüyorlar.. sonra sevginin neden aşktan üstün olduğunu bir bir açıklamaya başlıyorlar.. çok kişinin sözlerini kendi sözlerimmiş gibi biliyorum..
öyle bir muhabbetki her an tüm bildiklerim yalanlanabilir..
beni yalancı şahit olarak yargılayıp asabilirler..
bir iki yıl evvel olmalı.. murat geldi.. aşktan perişan.. başladı anlatmaya..
fuzuliden şiirler ezberlemiş onları okudu bize.. aramızdan biri söylenebilecek en salak lafı etti.. ben aşka inanmam oğlum.. kendinizi kandırıyonuz.. aşk maşk yok fasa fiso bunlar dedi ..
murat: muhatabım bile değilsin.. beynin bokla dolmuş.. sen aşktan ne anlarsın.. git sifonunu çek.. kendi bokunda boğul.. (bu kadar terbiyeli düzgün değil tabi daha ağır laflar etti.. ben şimdi keyfimce değiştirip eksiltiyorum.. kafama göre yani)
ayıp oluyo beyler .. sende aşıksan aşıksın oğlum.. ne ulu orta anlatıyosun ki..
tekeline almış savunuyorsun aşkı.. gören sizi amca oğulları sanacak..
gel bi ara.. gece vakti laflayalım.. demli bir çay.. o zaman davet edelim aşkı..
böyle ayak altına düşürmeyelim..
(sonra korktum.. ya gelirse.. ya anlat derse.. konuyu değiştirebilirmiyim..? değiştiririm tabi..
murat söyle bakalım.. ayda ne kadar kazanılır ortalama bir aşktan
kuzey yıldızı hep kuzeydemidir.. güneş doğudan doğuyorsa doğu neden hala karanlık falan derim .. kim demişti bunu der.. demez.. öyle bişey olmaz..
hiç gereği yok bunların.. beni ciddiye almayacaktı zaten.. korktuğum da doğru değildi.. tamam doğru olabilir.. ama sadece teknik bir doğruydu.. geyiğine konuşacaktık.. duyduklarımızı bildiklerimizi anlatıp haklı çıkmacılık oynayacaktık..
anlatılsa hallerinin sureti anlatılır.. konuşulacak anlatılacak bişey değildir ki aşk..
küçük ruhların küçük aşkları olur demişti biri.. takdir ettim.. aferim...
kim çıldırttı bu bahar müjdesi kardelenleri...
terkedilmiş eski asfalt yollarda ki sarı otlar bile hüzünlü değildi bu kadar..