esra.... kim açar bole bir tartışma.... hadi açıldı.... admin; hangi mantıkla taşıdı bu konuyu buraya.... bakalım her insanın esra tanıdığı varmı... yahut 'esra'yla alakalı bir geçmişi-geleceği... bırakın ya.... yazık ya bize....
Elfida; Bir gerçek dramın şarkısı, bir yaşanmışlığın... Elfida; 'feda etmeyi bilmek, gözden çıkarmak anlamında, bazen çekip gitmeyi bilmek, sevdiğini yitirme acısıyla ayakta kalabilmek....' Haluk Levent'in bu şarkıyı oluşturma hikayeside çook özel..Kanser hastası 9 yaşındaki Elfida'nın kendisine yazdığı ve yazdıktan sonra Elfida'yla paylaşmayı istemesine rağmen buna muvaffak olamamış.. Elfidayı ziyaret eden adaşının hikayesi herşeyi açıkça nalatmakta aslında...
'esmerdi, narindi, yaşı ufacıktı, ismim ile ismi benzeşiyordu. cerrahpaşa hastanesi ağrı merkezinde arkadaşımın annesini ziyaret ettiğim sırada annesinin ona seslenmesini duyunca bana seslendi sanarak gayri ihtiyari dönüp baktığımda gördüm onu. tam karşı yatakta yatıyordu. içim cız etti. aldığım nefesten, alabileceğim nefeslerden utandım. gözlerim doluverdi kendimi tuttum. gülümsedim 'benim de adım seninki gibi' dedim. gülümsedi. elindeki telefonu gösterdi 'haluk abim aldı' dedi. 'bana şarkı yazdı' dedi 'klibinde beni oynatacak' dedi. 'ama oynamak istemediğimi söyledim' dedi. 'biliyorum yapamam' dedi burkularak...
'yaparsın niye yapamayasın ki' dedim. cevap vermedi, sustu. suskunluğu içimi dağladı. söylenmemiş ama binlerce kelime içeren bir suskunluktu. 'gene gel' dedi. 'haluk abim hep geliyor' dedi.
eve dönerken hep aklımda idi. sonrasında bir daha hiç gidemedim oraya. teyzemiz de eve döndü. 1-2 ay sonra teyzemizi kaybettik.sonra arkadaşımdan öğrendimki 'elfida' da 2 ay öncesinden gitmiş. orda buluşacaklar.' içime akıttığım yaşlarımı tutamadım bu sefer...
yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi senden bana şimdi zamanı sızdıran
şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın kimbilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu yorulmuşsun hakkını almış yılların
elfida bir belalı başımsın elfida beni farketme sakın omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın elfida hep aklımda kalacaksın
elfida sen eski bir şarkısın elfida beni farketme sakın omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın elfida hep aklımda kalacaksın...
mrb; şu an çok göreceli ve değişken bir kavram.... şu an çok şeyi yapıyor olabilirdim... ilginç bir soruya ilginç cevaplar yazılmış... okuması daha eğlenceli.. :))
dile kolay; 9 sene...
01.01.01
02.02.02
03.03.03
04.04.04
05.05.05
06.06.06
07.07.07
08.08.08
09.09.09
10.10.10
11.11.11
12.12.12
hepsi bu kdr
8 uçaktan oluşan akro tim...
onlar 'göklerdeki istikbalin' temsilcileri..
'hayatta bir kez olsun uçanlar
bir daha asla yeryüzüne dönmemeli
ya kızgın güneşlerde yanmalı
yada yağan yağmurlarda erimeli'
anonim
esra....
kim açar bole bir tartışma....
hadi açıldı....
admin; hangi mantıkla taşıdı bu konuyu buraya....
bakalım her insanın esra tanıdığı varmı...
yahut 'esra'yla alakalı bir geçmişi-geleceği...
bırakın ya....
yazık ya bize....
saygı ile
Atam izindeyiz
bizde Fenerbahçeliyiz...
Elfida; Bir gerçek dramın şarkısı, bir yaşanmışlığın...
Elfida; 'feda etmeyi bilmek, gözden çıkarmak anlamında, bazen çekip gitmeyi bilmek, sevdiğini yitirme acısıyla ayakta kalabilmek....'
Haluk Levent'in bu şarkıyı oluşturma hikayeside çook özel..Kanser hastası 9 yaşındaki Elfida'nın kendisine yazdığı ve yazdıktan sonra Elfida'yla paylaşmayı istemesine rağmen buna muvaffak olamamış..
Elfidayı ziyaret eden adaşının hikayesi herşeyi açıkça nalatmakta aslında...
'esmerdi, narindi, yaşı ufacıktı, ismim ile ismi benzeşiyordu. cerrahpaşa hastanesi ağrı merkezinde arkadaşımın annesini ziyaret ettiğim sırada annesinin ona seslenmesini duyunca bana seslendi sanarak gayri ihtiyari dönüp baktığımda gördüm onu. tam karşı yatakta yatıyordu. içim cız etti. aldığım nefesten, alabileceğim nefeslerden utandım. gözlerim doluverdi kendimi tuttum. gülümsedim 'benim de adım seninki gibi' dedim. gülümsedi. elindeki telefonu gösterdi 'haluk abim aldı' dedi. 'bana şarkı yazdı' dedi 'klibinde beni oynatacak' dedi. 'ama oynamak istemediğimi söyledim' dedi. 'biliyorum yapamam' dedi burkularak...
'yaparsın niye yapamayasın ki' dedim. cevap vermedi, sustu. suskunluğu içimi dağladı. söylenmemiş ama binlerce kelime içeren bir suskunluktu. 'gene gel' dedi. 'haluk abim hep geliyor' dedi.
eve dönerken hep aklımda idi. sonrasında bir daha hiç gidemedim oraya. teyzemiz de eve döndü. 1-2 ay sonra teyzemizi kaybettik.sonra arkadaşımdan öğrendimki 'elfida' da 2 ay öncesinden gitmiş. orda buluşacaklar.'
içime akıttığım yaşlarımı tutamadım bu sefer...
yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran
bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran
anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi
senden bana şimdi zamanı sızdıran
şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın
kimbilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların
sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu
yorulmuşsun hakkını almış yılların
elfida bir belalı başımsın
elfida beni farketme sakın
omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
elfida hep aklımda kalacaksın
elfida sen eski bir şarkısın
elfida beni farketme sakın
omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın
elfida hep aklımda kalacaksın...
söz: Haluk Levent,
Emrah Aydoğdu
Kaynaklar: blog.milliyet.com
dinlemek için: http://www.vidopa.com/video/V0djmiqKoRo__ElFidaOzanBesir.html
mrb;
şu an çok göreceli ve değişken bir kavram....
şu an çok şeyi yapıyor olabilirdim...
ilginç bir soruya ilginç cevaplar yazılmış...
okuması daha eğlenceli.. :))
saygı ile