Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Dildar Baran Bilge
Dildar Baran Bilge

ÖYLE BİR ZAMAN GELECEK Kİ, BİZİM SUSKUNLUĞUMUZ,SİZİN BU GÜN İPE ÇEKTİĞİNİZ SESLERDEN DAHA GÜÇLÜ OLACAKTIR...

  • seyduna türküleri25.04.2006 - 23:46

    Biliyorum sen yine parmak uclarında üşüyorsun.
    Aramızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat
    Ayaklarınla kasıklarımın kasırgasını
    Ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşlüyorsun.
    Sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta
    Ve cırılcıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda..
    Apansız pencerende gülümsüyor güneş ne güzel.
    Bütün parmakların tıkır tıkır işliyor
    İştahla gülüyorsun yaşamaktır aşk
    Geceyle gündüzün sesziz gecişimidir bir uyku boyunda.
    Delice bir yangın parmaklarının buzulunda
    Ah şahrut her yerimiz nasıl da şaşırıp kalmaya istekli

  • ilkay akkaya25.04.2006 - 23:34

    Sana ben anlatamadım, dinletemedim
    Ah, doyamadım gözlerine
    Kimseler yapmadı bana, etmedi bana
    Böyle acılar ilk defa

    daha diyecek bişeyler varmı ki....

  • mardin07.04.2006 - 13:36

    İmrendiğin, öfkelendiğin

    Kızdığın yada kıskandığın diyelim

    Yani yaşamışlık sandığın

    Geçmişim

    Dile dökülmeyenin tenhalığında

    Kaçırılan bakışlarda

    Gündeliğin başı boş ayrıntılarında

    Zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbette üzerinde durulmuyordu.

    Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha fazla sevdiğim,biraz daha önem verdiğim
    belki kelimeler yetmez o eski medeniyeti anlatmaya darcık sokaklar bitmek bilmiyen mer divenleri.belki de yeşile carpan mahsun gözlerini anlatmaya

  • ölüm07.04.2006 - 12:36

    Bence ölüm bombos bir hayat.
    Cikislari da vardir ama.
    Inis yaratir sizde topraga dogru.
    Bakar kalirsiniz ardindan.

    ben dökuna bildim mi bir insanı kalbine

  • 12 eylül07.04.2006 - 12:12

    12 Eylül... Kimileri için en taze umutların postallar, tank paletleri altında ezildiği bir günün adıdır; uzunca sürecek “boz bulanık” bir dönemin başlangıcıdır. Bırakıp bedenini ve zihnini rüzgarın esintisine sağa sola savruluşun kısacık tanımlamasıdır. Gözünü uzak diyarlara dikip, vatanı kilometrelerce ardına atanların savruluşunun mazeretidir.12 Eylül’ü yürekteki ve halk sevgisinin ölümüne savunulup savunulmayacağının sınav yeridir.

    12 Eylül kimileri için bir buldozer, bizimkiler için ise yüreklerimizin ateşiyle kavrulacak bir yılandır. Bu yılanın başı ezilmelidir!

  • gözyaşı03.04.2006 - 11:47

    Ruhun gök kuşağını yakalamasıdır