Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Sedat Demirkaya
Sedat Demirkaya

Erişilmeze uzat ellerini çocuk Ama ayakların adım adım yol alsın..

  • fazıl hüsnü dağlarca04.11.2008 - 03:21

    Savcıya - Fazıl Hüsnü Dağlarca... Bir Şiir / Bir Yorum

    Savcı, nedir düşündün mü,
    Dağları sorguçlu kılan?
    Onlar susmaz, gece gündüz, onlar haykırır yüceden.
    Gelmiş dağlardan yalnayak, durmuş kapına bir ıssız,
    Seni bile içli kılan.

    Savcı, nedir hiç düşündün mü,
    Bıçakları uçlu kılan?
    Bir eski hak alınmamış, bir dere kan sorulmamış,
    Şunun bunun alın teri,
    Alınları taçlı kılan.

    Savcı, nedir düşündün mü?
    Yazıları suçlu kılan?
    Usla, yürekle büyümüş, gündüzler geceye karşı,
    Ama nedir çağlar üzre,
    Beni senden güçlü kılan.

    Fazıl Hüsnü Dağlarca



    Savcıya

    Savcı, bir sav (iddia) ileri süren hukuk görevlisidir. Savcı, devlet ve millet adına gördüğü “yasaya aykırılıklara” savaş açan görevli kişidir.

    Yasa ve hukuk aynı şey değildir. Yasa “var olan düzenleme”, hukuk ise “olması gereken, vicdanları tatmin eden düzenleme”dir. Olan ile olması gereken arasında her zaman bir fark vardır; her toplumda vardır… Bize düşen olanı, olması gerekene doğru olabildiğince yaklaştırmak ve aynılaştırmaya çalışmaktır. Bu, toplumda adaleti sağlayacak, adaleti mükemmelliğe yaklaştıracaktır.

    Ne var ki, yeryüzünde adalet perisinin “Azrail veya kötülük tanrısı” kadar hızlı olduğunu söyleyemeyiz. Bunun vebali de bir parça savcılaradır. Adalet perisine kanat takacak onlardır… Savcılar yavaş davrandığında; özgürlük ve adalet “savcının dizi dibinde, savcının gölgesinde, şehirlerde, adliye saraylarında” olmaz dağlara doğru kaçar nefes almak için…

    Türkülere geçmiştir: “Benim meskenim dağlardır, dağlar! ” Dağlar özgürlüğün mekânı ve simgesi olmaya başlar yeniden… Bu her çağda ve her sistemde olabilir. Yoksul insan, mazlum insan senin kapına gelmiş ve adalet istemiştir… Ve sen ey savcı, o insanlara sırtını döndün! Adalet de senin ellerinden uçtu gitti… Sen artık “adalet dağıtan” şefkatli el değilsin…

    İnsanlar, haklarını kendisi aramak zorunda kalır ey savcı! İnsanlar tırnak uzatırlar, bıçak taşımaya başlarlar… Çünkü hakları alınmamıştır. Senin yavaşlığından… Kanları yerde kalmış, hesabı sorulmamıştır. Alın teri horlanmış, emeği karşılıksız kalmıştır…

    Ey savcı, bir de çağlardan beri yazıyı-şiiri suçlu sayarsın; neden?
    Aydınlar, akıl ve cesaretle cehalete, haksızlığa karşı savaş açmışlardır. En eski çağlardan beri işte bu yüzden bir milletin şairleri yasalarını yapanlardan ve yönetenlerden daha güçlüdür. Daha kalıcıdırlar.

    Şairin son şiirlerinden biri olarak bu şiir vasiyet gibidir. İnsanlar farkında değildir belki; ama “adalet halkın ekmeği”dir.

    Sedat Demirkaya

  • Yabancı Damat25.06.2006 - 00:40

    türkleri sevme,kürtleri sevme,alevileri sevme,dindarları sevme,kemalist ulusalcıları sevme YUANAN'ı sev! ! ! zaten onlar da rakı,baklava severler...sirtaki oynarlar...EFENDİLER, SİZ HERKESİ KÖR, MİLLETİ SERSEM Mİ SANIRSINIZ? ? ?

  • polat alemdar07.05.2006 - 04:28

    cesur,tek yanlı,eğitim-sanat-bilim gibi değerleri ıskalayıp halkı zavallı ve sürü gibi gören bir anlayışın baş kahramanı...bilek gücü-cesaret-iman gücü her şeyi çözer diyen eski görüşlerin yeni kahramanı...öğrencileri ve gençliği okumak yerine silah kuşanmaya,tesbih çekmeye,racon kesmeye özendiren bir zatı muhterem... bilim yapmak,teknoloji üretmek,alın teriyle para kazanmak,bi defalık değil hayat boyu dürüst olmak...işte gerçek kahramanlar...uğur mumcu, necip hablemitoğlu...

  • ali kalkancı01.04.2006 - 01:59

    tesbih al,sakal bırak,kandırdığın hatunların özel ve güzel yelerinde mevlayı ara...aynaya bak...aaa! ali kalkancı...

  • kürt01.04.2006 - 01:43

    özü sözü bir,dürüst,sevgi dolu insanlar...bugünlerde kafaları karışık bazılarının.gaza gelen...dostunu karıştırabilen...kendisi ırkçılık yaparken herkesi ırkçılıkla suçlayan...