Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Bora Aslan
Bora Aslan

GÖRMEK İNANMAKTIR,AMA ASIL GERÇEK...HİSSETMEKTİR.

  • Fiyakalı16.03.2010 - 23:02

    okuduklarının üstüne ekleme yapıp, her şeyi canının istediği gibi anlayan adam. tahmin ediyodum da, iyice bi belledim. e öyle olmasa nası muhalif takılıp, burda ben de varım uleeen diycek bu... bütün yazılarmı hatim etmiş, bir sürü de yanlışımı bulmuş. belli ki çok içerlemiş. yazık. ben de çok utandım inanmıyorum şimdi hepsini tek tek düzelteceğim. bana bu kadar önem verip, tek tek uğraşmış hiç üşenmemişşşş. mükemmel bir yazar olma yolunda hızla ilerliyorum sayesinde, çok mesudum...

  • Fiyakalı15.03.2010 - 22:06

    :)

    ''birinci söz''de bahsedilen mübareklerden!

  • düş14.03.2010 - 16:24

    İnsanlar gözleriyle yıldız topluyorlar gökyüzünden
    Bir bozkırı büyütüyorlar düşlerinde
    Her gece
    Yağmur kokulu türküleri olmayan
    Bir kentin sokaklarında
    Hüznümü avuçlarıma hapsederek yürüyorum
    Gecikmiş adımlarla çıkıyorum caddelere
    Yabanlığım yalnızlığım oluyor
    Utanıyorum bu insanların
    Sevda düşleri kurmasından
    Gökyüzü taşıyor insanların gözlerinden
    Kaldırımlar boyu yıldız akıyor
    Kentin sokaklarında
    Bir çocuk yıldız topluyor
    Şafaksız geceler için
    Çocuğun ellerinde bir telaş
    Kaldırımlar boyu yokluk akıyor
    Kentin sokaklarında

  • Hayali14.03.2010 - 16:09

    üstadlardan biri, kendisine bir şeyin ne olduğu sorulduğunda, o şeyin ne olmadığını söylermiş. örneğin 'felsefe nedir? ' diye sorulduğunda, üstad 'o bir kuş değildir' dermiş. 'humanitas nedir? ' diye sorulsa, 'trabzandan kayan çocuk' diyebilirmiş. her ne kadar bu benim örneğimse de, tepe tepe kullanabilir. hayalî de, kendi başına, tastamam 'ütopik olan' değildir. ancak office 2007'deki word programı, ütopik kelimesinin altını yeşil bir çizgiyle çiziyor ve türkçe 'hayalî' kelimesini öneriyor. yanılıyor. çünkü hayalî 'sanal' ve 'fantastik olan' bir imgeselliği bildirirken [tdk] kendi başına 'gerçekleştirilebilirlik' (gerçekleşebilirlik) üzerine olumlu ya da olumsuz bir izlenim bırakmaz. oysa ütopik, 'ütopyaya özgü' anlamında olup 'gerçekleştirilebilirlik' (gerçekleşebilirlik) üzerine doğrudan fikir beyan eder [tdk]. o hâlde, yukarıda bahsettiğimiz üstadın tavrına uygun olarak 'hayalî, ütopik olmayandır' diyebiliriz.

  • münzevi14.03.2010 - 16:04

    dinlenmekte olan bir ruh. yolculuktadır, rahat bırakılmalıdır. limanda sohbet edilebilecek bir karakter.

  • alay etmek14.03.2010 - 13:02

    “yıkmak, yapmak kadar insanlara kıymet mi verir
    bunu en çulpa herifler de emin ol becerir''


    yapanın komplekslerini gösteren eylem. kendini aşağı gören kişi karşısındakini de aşağıya yani kendi bulunduğu kademeye çekmek ister. bu yüzden aşağılama metoduna başvurur. böylelikle eşitlik sağlayacağını sanır.kıskançlık hissinin dışa vurumu fikrimce...

  • zeka14.03.2010 - 12:50

    iyi insanlar zeki olmaktan utanırlar, çünkü zeki olunca diğer insanlardan ayrılmış olurlar' demiş adamın biri. öyle galiba gerçekten. zeka göz boyama, aldatmacaya yarar.soğuk bir kavram. en azından zekaya vurgu yapılmaması daha yararlı...

  • hatasız kul olmaz14.03.2010 - 12:46

    kabullenmişliğin en saygıdeğer gösterisi. perdeler açılmadan ezber yapmaktan yorulduğu için intihar mektubu bırakıp kaçan, perdeler kapanırken gelip selamını veren yüzsüz oyuncu...

  • şiir14.03.2010 - 12:40

    çarıklarını kapıda çıkarıp
    odaya giren köylü gibi
    düşünceyi eşikte bırakıp
    yalınayak basmak
    ipek halısına sözün

    s.r

  • bilmek13.03.2010 - 21:18

    bilmek, ucb denen hoca'nın tuzak sorularla doldurduğu sınav kağıdıdır. iç dünyanın giriftliğini faş eder, bu his. aynadaki aksin aksi gibi çoğalır.. 'ucb'u yendim diyen, kibrin zirvesine çıkmıştır bile...

    yeni şeyler öğrenip bilgi genişledikçe, 'biliyorum' demek zorlaşır. artık bilginin nerede başlayıp nerede bittiği belli değildir. bazen de öylesine açıktır ki her şey.. sanki tüm varlık aynıdır, sanki tüm bilgi deryası bir katreden öte değildir...