Atatürk,bir çok kez maddi güçle manevi gücün mukayesesini yapmıştır.Kurtuluş Savaşı için İstanbul'dan Samsun'a hareket ederken,işgal kuvvetleri Bandırma vapurunda silâh ve cephane aramışlardır.Bunun üzerine Atatürk,vapuru arayan İngiliz ve Fransız askerlerini kastederek şöyle konuşmuştur:
'Bunlar işte böyle yalnız demire,çeliğe ve silâh kuvvetine dayanırlar.Bildikeri tek şey MADDE. Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlamazlar.Biz Anadolu'ya ne silah ne de cephane götürüyoruz,biz ideal ve İMANI götürüyoruz.'
Ne güzel söylemiş ATAM: 'Bildikleri tek şey madde.' ;)
-Hoca Efendi,yarın daha doğrusu bugün Cuma.Cuma hutbesinde cumaya gelenlere ne anlatacaksınız? (Hoca bu beklenmedik soru karşısında önce biraz şaşırır,sonra kendini toplayarak şöyle cevap verir)
-Cennetten cehennemden bahsedeceğim. -Güzel! Başka neler anlatacaksınız? -Günahtan,sevaptan bahsedeceğim. -Başka,başka neler anlatacaksınız hoca efendi? -Haramdan,helâlden bahsedeceğim. -ATATÜRK,ısrarla sorar:Başka hoca efendi,başka bir şeyler anlatmayacak mısınız? (Hiç kimseden ses çıkmamaktadır.ATATÜRK müşfik sesle konuşmasını sürdürür.) -Hoca efendi elbette bunları anlatacaksınız.Bu sizin göreviniz.Ama başka görevleriniz de var.Başka şeyleri de anlatacaksınız.Asırlardan beri kara cehalet içindesinde bırakılan bu halka kimler doğruları anlatacak? Camiler sadece yatılıp kalkılan yerler değildir.Camiler yalnız dinin değil,siz aydın hocalar sayesinde başka doğruların,başka güzel şeylerin de konuşulup öğrenildiği yerler olacaktır.Binlerce şehidimizin kanı pahasına elde ettiğimiz bağımsızlığımızın,cumhuriyetimizin,devrimlerimizin,nimetlerini sizler halkımıza alatmayacaksınız da kimler anlatacak?
Atatürk,hocadan yanıt bekleyerek yüzüne bakar,hoca da haklısınız paşam der.O gece 'Cumhuriyet ve nimetleri' hakkında Cuma hutbesinin verilmesi kararlaştırılır.O gece toplantıya katılanlar,gündüz Cuma namazına Hacıbayram Cami'sine giderler.Hoca Efendi (Sürmeneli Osman Hoca) Cumhuriyetin getirdikleri konusunda nefis bir hutbe irad eder.
Belirtildiği gibi,gerçek bir klasik... Unutulmazlar arasında. Gene Kelly zaten müthiş. Yönetmeni yanlış hatırlamıyorsam eğer,Stanley Donen olmalı. İzleyiniz.
'Madde,ruhun hizmetine girdiği anda,kuvveti yüz binlerce kez büyür.O zaman bir teneke parçası,bir süngüye ve bir çakmak taşı bir topa bedel olur.O zaman kemik,çeliği yer ve kan,ateşi yutar.Maraş'ı böyle anlayın.'
Vatan sevgisi.
İnançsız kimse boş bir eve benzer.Sadece hüzün verir.O kadar.
Atatürk,bir çok kez maddi güçle manevi gücün mukayesesini yapmıştır.Kurtuluş Savaşı için İstanbul'dan Samsun'a hareket ederken,işgal kuvvetleri Bandırma vapurunda silâh ve cephane aramışlardır.Bunun üzerine Atatürk,vapuru arayan İngiliz ve Fransız askerlerini kastederek şöyle konuşmuştur:
'Bunlar işte böyle yalnız demire,çeliğe ve silâh kuvvetine dayanırlar.Bildikeri tek şey MADDE.
Bunlar hürriyet uğruna ölmeye karar verenlerin kuvvetini anlamazlar.Biz Anadolu'ya ne silah ne de cephane götürüyoruz,biz ideal ve İMANI götürüyoruz.'
Ne güzel söylemiş ATAM:
'Bildikleri tek şey madde.' ;)
-Hoca Efendi,yarın daha doğrusu bugün Cuma.Cuma hutbesinde cumaya gelenlere ne anlatacaksınız? (Hoca bu beklenmedik soru karşısında önce biraz şaşırır,sonra kendini toplayarak şöyle cevap verir)
-Cennetten cehennemden bahsedeceğim.
-Güzel! Başka neler anlatacaksınız?
-Günahtan,sevaptan bahsedeceğim.
-Başka,başka neler anlatacaksınız hoca efendi?
-Haramdan,helâlden bahsedeceğim.
-ATATÜRK,ısrarla sorar:Başka hoca efendi,başka bir şeyler anlatmayacak mısınız?
(Hiç kimseden ses çıkmamaktadır.ATATÜRK müşfik sesle konuşmasını sürdürür.)
-Hoca efendi elbette bunları anlatacaksınız.Bu sizin göreviniz.Ama başka görevleriniz de var.Başka şeyleri de anlatacaksınız.Asırlardan beri kara cehalet içindesinde bırakılan bu halka kimler doğruları anlatacak?
Camiler sadece yatılıp kalkılan yerler değildir.Camiler yalnız dinin değil,siz aydın hocalar sayesinde başka doğruların,başka güzel şeylerin de konuşulup öğrenildiği yerler olacaktır.Binlerce şehidimizin kanı pahasına elde ettiğimiz bağımsızlığımızın,cumhuriyetimizin,devrimlerimizin,nimetlerini sizler halkımıza alatmayacaksınız da kimler anlatacak?
Atatürk,hocadan yanıt bekleyerek yüzüne bakar,hoca da haklısınız paşam der.O gece 'Cumhuriyet ve nimetleri' hakkında Cuma hutbesinin verilmesi kararlaştırılır.O gece toplantıya katılanlar,gündüz Cuma namazına Hacıbayram Cami'sine giderler.Hoca Efendi (Sürmeneli Osman Hoca) Cumhuriyetin getirdikleri konusunda nefis bir hutbe irad eder.
-Fazla söze gerek yok sanırım.-
Belirtildiği gibi,gerçek bir klasik...
Unutulmazlar arasında.
Gene Kelly zaten müthiş.
Yönetmeni yanlış hatırlamıyorsam eğer,Stanley Donen olmalı.
İzleyiniz.
-Luchino Visconti-
Mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biri,olduğunu düşünüyorum.Epey zaman geçti aradan,tekrar seyretmeliyim.
Muazzam bir film.
Kazablanka.
Şüphesiz unutulmadı,unutulmayacak.
Velhasıl,ölümsüz.
'Madde,ruhun hizmetine girdiği anda,kuvveti yüz binlerce kez büyür.O zaman bir teneke parçası,bir süngüye ve bir çakmak taşı bir topa bedel olur.O zaman kemik,çeliği yer ve kan,ateşi yutar.Maraş'ı böyle anlayın.'
-Necip Fazıl Kısakürek-
Ran-Akira Kurosawa...
Sevemedim.Sevemiyorum.
Üstündeki iyice kızarmış kabuğu hariç tabii. :)