Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • kürt27.06.2006 - 07:21

    bu dünyada o kadar çok ırk gördüm ama böylesini görmedim

  • 19 mayıs 191903.05.2006 - 12:05

    doğduğumuz gün hepimizin doğum günü

  • dev genç29.04.2006 - 12:03

    bir gün pizzacının birinde oturuyoruz arkadaşlarımla işte hoş beş muhabbet yemek yiyoruz falan ortam tatlı eğleniyoruz. birden bir dialoga istemeden kulak misafiri oldum dev lis mi öyle bişi pizzza istediler 4 parça kola filan garson arkadaş siparişleri getirince birden grup lideri mi bilmiyorum ama genç bir çocuk başladı garsona ve eşrafına nutuk atmaya ' kardeşim sen niye getiriyosun bize pizzları getirmek zorunda deilsin hakkın adaletin var bırak boşver getirme ' var mı böyle bir olay yahu hahahaha çok komiksiniz

  • yakup kadri karaosmanoğlu29.04.2006 - 11:56

    çok baba kalite bir insan olduğuna şüphem yok eminim

  • adolf hitler 08.04.2006 - 12:40

    biraz daha zorlayalım TÜRKİYEmizi kaybetmeye ramak kaldı

  • aşk18.03.2006 - 17:29

    aptallar akıllılardan pek az şey öğrenir; ancak akıllılar aptallardan çok şey! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! bana göre; aşk sevdası peşinde koşanlar, akıllıca bir iş yaptıklarını düşünürken; aptallığın kölesi olmaya mahkumdur........................

  • adolf hitler 17.03.2006 - 17:01

    A) Yahudi ilk sabit kuruluşlar doğar doğmaz, birdenbire ortaya çıkar. Tüccar sıfatı ile gelir ve ilk baslarda milliyetini saklamayı gerek görmez. O hala yahudidir, belki de kısmen yahudidir. Çünkü kendi ırkı ile misafiri olduğu milletin arasındaki farkları ortaya koyan dış işaretler henüz çok acık bir şekildedir. Çünkü içine girdiği milletin dilini henüz iyi bilmez. Diğer milletin milli özellikleri ile arasında büyük farklar olduğu için Yahudi kendisini yabancı tüccardan başka bir adla tanıtmaya cesaret edemez. Kendisi pek uysal olduğu ve yahudiyi kabul eden millette deneyimden yoksun olduğu için, Yahudilik özelliğini korumak ona pek zarar vermez,hatta böyle davranması bazı faydalar bile sağlar. Yabancılara karsı iltifat gösterir.
    B) Yahudi, yavaş yavaş ekonomik hayata dahil olmaya baslar. Bu sokuluş, müstahsil sıfatıyla olmaz. Daha ziyade aracı olarak iktisadi hayata girer. Binlerce yıl içinde bin bir tecrübe ile gelişmiş olan ticaret alanındaki yeteneği, yahudiye, geniş bir ahlaka sahip olan ırklara karsı bir üstünlük sağlar. Öyle ki, kısa sure içinde o toplumda ticaret yahudinin idaresine girer. Önce borç para verir. Faiz alır. Bu yeni bulusun doğuracağı tehlike önce fark edilmez. Hatta çoğu kez ticaret hayatında borç para vermesi ile sağladığı kolaylık hoşgörü ile karşılanır.
    C) Yahudi artık şehirlerde, özel mahallelerde oturmaya baslar. Gittikçe gücü artar. Devlet içinde devlet kurar. Ticaret ve para islerini kendisine ait bir yetki kabul eder ve bunları insafsızca istismara baslar.
    D) Artık para isleri ve ticaret yahudinin kesin olarak tekeline girmiştir. İşbirliği ve tefeci faizleri sonunda kendisine karsı bir tepki uyanmasına sebep olur. Yahudinin yaratılısından ileri gelen küstahlığı şiddetini artırınca nefrete yol acar ve zenginliği kıskançlık doğurur. Yahudi toprağı da kendi ticareti arasına alınca ve bunu da satılıp, pazarlığa tabi tutulur bir meta halinde kötü bir duruma düşürünce kendisine gösterilen tahammül sona erer. Yahudi hiçbir zaman toprağı kendi ekip biçmediği ve gelir sağlayan bir mal addetmediği ve kendi adi isteklerine boyun eğilmesi şartı ile köylünün oturmasında bir zarar görmediği için tahrik ettiği antipati açıkça bezginlik doğuruncaya kadar artar. Baskısı, aç gözlülüğü öylesine katlanılmaz bir hal alır ki, kanları emilmiş kurbanları artık kendisine karsı aktif saldırıya başlarlar. Böylece bu yabancı daha yakından incelenmeye başlanır ve kendisinde gittikçe iğrenç özellikler görülür. Sonunda ev sahibi ile yahudi arasında derin bir uçurum meydana gelir
    Dayanılmaz yoksulluk devirlerinin istismar edilmiş halkının galeyan ve hiddeti sonunda yahudinin aleyhinde patlar. Yağmaya uğramış, sefil düşmüş ve harap olmuş halk toplulukları kendi çıkarları için bu tanrının belasına karsı adaleti kendileri uygulamaya başlarlar. Belki aradan bir kaç yüzyıl geçmiştir ama, bu belanın da ne mal olduğunu öğrenmişlerdir. Artık onun yalnızca varlığını bile veba mikrobu kadar korkunç bir tehlike kabul ederler.
    E) İşte bu an Yahudi gerçek kimliği ile ortaya çıkar. Hükümetleri buhran doğacak davranışlarla kışkırtmaya baslar. Bazen halkın kızgınlığı bu ebedi asalağa karşı parlarsa da, bu durum yahudinin terk ettiği noktadan itibaren birkaç yıl sonra tekrar çıkmasına engel olmaz. Yahudiyi başka insanları istismardan vazgeçirtecek hiçbir zulüm yoktur. Yahudi kendisine yapılan zulmün üstesinden bir zaman geçince tekrar toplumun içine girer ve eski seklini alır.
    F) Yahudi hükümdarların kuvveti arttıkça onların etrafını alır. Hükümdarlardan yeni yeni imtiyazlar, ayrıcalıklar dilenir. Ekonomik bakımdan sıkıntı içinde bulunanlar, para karşılığında Yahudiye isteklerini sunarlar. Bu yeni ayrıcalıklar yahudiye ne kadar pahalıya mal olursa olsun, yahudi kısa bir zaman içinde harcadığı parayı faizi ile birlikte tekrar kazanır. Yahudi, halkın vücuduna yapışan gerçek bir suluktur. Yahudileri halkın vücutlarından koparıp atmak mümkün değildir.
    G) Yahudi, devlet içindeki makamını güçlendirmek için kendi gidişatını köstekleyen ırk engelini yıkmaya uğraşır. Dini hoşgörü lehinde kendine ait bir hareketle mücadeleye baslar. Tamamen ele geçirmiş olduğu Farmasonluk teşkilatını kendi hedefine ulaşabilmek için yaptığı mücadelede istismar eder. İdareci sınıfı, burjuvanın yüksek kişilerini Farmason teşkilatına sokarak onları istediği yana çevirir. Bu kimseler Farmason teşkilatına katılmakla Yahudinin bir oyuncağı haline geldiklerini bilmezler.
    H) Yahudiliğin elindeki ikinci silah basındır. Yahudi bu kuvveti ele geçirmek için ısrarla bütün ustalığını ortaya koyar. Basın yolu ile bütün kamu hayatını ağına ve avucunun içine alır. Basını yahudi idare eder ve önünde sürükler götürür. Çünkü bilir ki bir gün gelecek ve on beş yıl öncesine oranla daha iyi tanınan kamuoyu adı altındaki o gücü sevk ve idare edecektir.
    I) Milliyetinin korunmasına dikkat eder. Kadınlarının Hıristiyanlarla evlenmelerine engel olmaz. Özellikle bunu teşvik eder. Fakat erkeklerin soyunun hep saf kalmasını sağlar. Yahudi başkalarının kanını acımasızca zehirler, fakat kanını her turlu bozulmaya karsı korur. Bir erkek yahudi Hıristiyan bir kadın almaz. Hıristiyan erkek yahudi kadınla evlendiğinde de bu melez soyda yahudi kanı hakimdir. Özellikle yüksek sınıfların asil geçinen tabakaları bozulmuştur. Yahudi bu durumu gayet iyi bildiği için ırkının düşmanı olan bu sınıfın silahsız kalmasını sistemli bir şekilde teşvik eder.
    Siyasi kuruluşlar karşılıklı çıkarlarından dolayı birbirleriyle göstermelik olarak anlaşırlar. Benim felsefi doktrinim ve partim bu çıkar gruplarıyla kesinlikle anlaşamaz, çünkü benim doktrinim dünyayı tekrar mutlu bir şekilde yaşatacak güce sahiptir. Böyle bir idealde elbetteki geçici antlaşmalar söz konusu olamaz.