if it doesn't kill you, it will make you stronger! F.N.
beynime kazımak istediğim sözüdür bu.
Tanrı öldü deyip bir yaratıcının olmadığına kendini inandırmaya çalışmış fakat başarılı olamamıştır.aslında din hakkındaki bu denli katı tutumları, kendini söylediklerine inandırmak istemesindendir.yani tipik bir ateist.tanrının olmadığına inanmak istiyor, ama olduğunu biliyor aslında... kendiyle savaşıyor, yenilgiye selam çakıp!
bi sürü not temize çekme faaliyetinden sonra, kafamın kazana dönmesi.. bari biraz mola vereyim diye düşünüp, antolojiye girmemle birlikte bilgisayarın yavaşlığıyla antolojinin yavaşlığının birleşmesi ve sonuçta yine sevgili(!) baykuşun bakışlarına maruz kalmam. en iyisi gideyim ben ufaktan ;)
üzerinde sadece 1,25 ytl olsa bile, onunla arkadaşlara çay ısmarlamaktır.evet budur ;)
-üç çay ne kadar? -bir milyon..(bu arada rüzigârdan soğuk terler dükülür, adam devamında 250den büyük bir rakam telaffuz edecek diye) iki yüz bin... -ohh..
justy'nin 'AKSİLİK' terimine yazdıklarını okuyup(cüzdanını evde unutması) , gülümseyip, cep tel.i sürekli evde unuttuğum halde cüzdanımı ya da anahtarımı hiç evde unutmadığı hatırlamam ve ertesi gün okula giderken; cüzdana para koymayı ve dahî kalemimi bile evde unutmam.(sınava gidiyorum üstelik ;) neyse ki cüzdanda 1,25 ytl varmış, 1,20sini harcadım 5kuruş arttı bile..
if it doesn't kill you, it will make you stronger!
F.N.
beynime kazımak istediğim sözüdür bu.
Tanrı öldü deyip bir yaratıcının olmadığına kendini inandırmaya çalışmış fakat başarılı olamamıştır.aslında din hakkındaki bu denli katı tutumları, kendini söylediklerine inandırmak istemesindendir.yani tipik bir ateist.tanrının olmadığına inanmak istiyor, ama olduğunu biliyor aslında...
kendiyle savaşıyor, yenilgiye selam çakıp!
inanmıyorsanız bknz:şiirleri
bir ben(sen) var ki benim içimde
benden öte benden ziyade...
......................................
susmak vaktidir!
çoğu kez kendimle..ya da hayatımdaki insanların hayallerimdeki idealize edilmiş halleriyle..
bi sürü not temize çekme faaliyetinden sonra, kafamın kazana dönmesi..
bari biraz mola vereyim diye düşünüp, antolojiye girmemle birlikte bilgisayarın yavaşlığıyla antolojinin yavaşlığının birleşmesi ve sonuçta yine sevgili(!) baykuşun bakışlarına maruz kalmam.
en iyisi gideyim ben ufaktan ;)
sana söz yine baharlar gelecek
sana söz ışık sönmeyecek...
yazmak kolay da inanması zor gayrı..
toplumda siyasi düşüncesi ya da inancı doğrultusunda kutuplaşan ve kendisi gibi inanmayanı/düşünmeyeni yeren insanlar(!)
hatta bunlar hep bir arada gezerler, örgütlenirler, silah kullanırlar..kardeşlikten bahsedip insan öldürecek kadar ileri giderler..komik olurlar.
bir fikre sahip olmak kadar onu temsil etmek de önemlidir dedirtirler.akıllarından da şüphe edilir.
böyle bir günde de başka bir şey yazılmıyor ki..
bazen büyüyünce de devam edebiliyor..bazılarının arzusu gerçekleşmediğinde hırçınlaşması gibi..
aradaki farkı görebilmek için de büyümek lazım, yaşlanmak değil..
yansımalardan 'uzakta'yı dinlerken...ney sesine kulak verirken..
dinleyin bunu, ısrarcıyım bu konuda!
üzerinde sadece 1,25 ytl olsa bile, onunla arkadaşlara çay ısmarlamaktır.evet budur ;)
-üç çay ne kadar?
-bir milyon..(bu arada rüzigârdan soğuk terler dükülür, adam devamında 250den büyük bir rakam telaffuz edecek diye) iki yüz bin...
-ohh..
justy'nin 'AKSİLİK' terimine yazdıklarını okuyup(cüzdanını evde unutması) , gülümseyip, cep tel.i sürekli evde unuttuğum halde cüzdanımı ya da anahtarımı hiç evde unutmadığı hatırlamam ve ertesi gün okula giderken; cüzdana para koymayı ve dahî kalemimi bile evde unutmam.(sınava gidiyorum üstelik ;)
neyse ki cüzdanda 1,25 ytl varmış, 1,20sini harcadım 5kuruş arttı bile..
az önce de 'UYURGEZER' i okudum, korkuyorum:(