Kültür Sanat Edebiyat Şiir

'Sen gelirken ben gidiyorum ', der bu kişi eski türkiye güzeli sewgilisinin ağzından. Kız Kaan'ın Duman olarak sahne aldığı önemli günün sabahı (konserden önce) Kaan'la kavgaya etmiş ve bileklerini keserek değil, kendini asarak (evet asarak) terki diyar eylemiştir. 'Sen gelirken ben gidiyorum' der Kaan. Sigara'dan kararmış dişlerle, alkolden kaybolmuş bir dengeyle, uyuşturucudan kendini odaklayamayan gözlerle, baarmaktan kartlaşmış bir sesle geçen gece Anakara'da verdiği konserde de. Bir kimse yok bu çocuğa sahip çıkmaz. Konsere çıkıyor para kazanmak için, sonra o para da yine zehir oluyor damarlarında akıyor. Onca yanıp tutuşan kız var ama bir sahip çıkacak otur dedi mi oturtacak annesi babası yok ortalıkta. 'Sen gelirken ben gidiyorum ' der. Eğer sewgilisi bu dünya'ya geri dönecekse bir gün nasılsa, kendisi ona tur bindirmektedir. O gelirken, Kaan gitmektedir...

Yeteneğini icra ederken beyninin sol lobundan ziyade sağ lobunu kullanıyor. Müzik yaparken ara notaları ve ara gamları kullanıyor. Duman'ın iki elemanının Blues geçmişleri var. Onlar ara notalara basmamaya ve hata yapmamaya çalışır. Öte yandan Kaan'ın müziklerini incelerken bir sürü ara ses olduğunu fark ettim. Örneğin ard arda iki ses arasında insan kulağının ayırabileceği en az dört frekans daha vardır. Müzikadamları bunları kullanmamayı tercih ederler. Ama eski Türk müziğinde, tasavvuf müziğinde, Mısır müziğinde ve azeri ezgilerinde de faydalanılır bu seslerden. Literatürde mistik diye geçer. Bu nedenden ötürü Kaan'ın yorumunu birebir gitara yada klavyeye aktarmak imkansız. Böylece insanların Dumanla beyninin sık sık uyarılmayan kısımları uyarılıyor, insan farkına varmasa da çok derinden duygulanıyor. Kaan Tangöze'nin bu farklılığının nedeninin biraz da keşliğin verdiği rahatlıktan kaynaklandığını sanıyorum. Detonelik, ritim kaçırma, parçayı unutma çoğu zaman parçanın içine etse de Kaan'ın yaratıcılığına bire on katıyor. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama keşmekeşten bir şeyler çıkarmasını biliyor. Aşkının ölmesi üzerine insanlar tüm dünyasının içe göçmesini beklerken, onun kaybettiğinden fazlasını BAL'la ortaya koyması da bunu kanıtlamaz mı? Kaan solak bir adam; ama beyninin sağını kullanıyor.