Büyük bir kedi kuyruğuyla oynayan küçük bir kediye sormuş: ‘Neden kuyruğunu kovalıyorsun? ’ Yavru kedi cevap vermiş: ‘Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle, onu kovalıyorum, yakaladığımda mutluluğa kavuşacağım.’ Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş: ‘Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim. Ama şunu fark ettim; ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi yoluma gitsem hep peşimden geliyor.’
niye sadece saymak yok ya? yerinde olması şart mı?
bu yazdıklarımız mı? ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?
birşeyleri sınıflamak hoş değil ama...bunlarda ikiye ayrılıyo galiba...
1.gerçekten olanlar
2.öyle olduğunu sananlar
Büyük bir kedi kuyruğuyla oynayan küçük bir kediye sormuş:
‘Neden kuyruğunu kovalıyorsun? ’
Yavru kedi cevap vermiş:
‘Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle, onu kovalıyorum, yakaladığımda mutluluğa kavuşacağım.’
Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş:
‘Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim. Ama şunu fark ettim; ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi yoluma gitsem hep peşimden geliyor.’
aramakla bulunmayan..bulunca da kaybedilmemesi gereken...
bak şimdi! isteyen mi oldu ki? ? ? ? ? ? ?
peşinde... güzel dizi...ama niyeyse onun da tekrarları var...
yalan sölemez derler, ama bazen sölüyo anlaşılan....
gerekir mi acaba? yaşamadan anlatanlar ne olcak.... yaşıyormuş gibi yapanlar .... yaşamadıklarının farkına varamayanlar...
insana bişeyin dayatılması...sıkmak..